Paylaş
Sonunda kendi yatağımdayım… İnfluenza virüsü ve ona bağlı olarak gelişen pnömoni (zatürre) nedeniyle yoğun bir tedaviye alındığım Koç Üniversitesi Hastanesi’nden geçtiğimiz Perşembe günü taburcu oldum.
Halâ devam eden rahatsızlığımın bana en zor gelen yanı, öksürük. Bir kas hastası olarak öksürebilmek çok zor benim için. Neyse ki gördüğüm tedavi neticesinde öksürüğüm de oldukça hafiflemiş bulunuyor. Henüz yataktan kalkamadım ama çok şükür ki ateşim düştü, virüs yok oldu. Pnömoniyi de halledersek tamamen iyileşmiş olacağım.
Geçirmekte olduğum rahatsızlığın en ağır sürecini atlatmamı sağlayan Koç Üniversitesi Hastanesi
- Acil Servis Doktorları, Hemşireleri ve Portörlerine
- Yoğun Bakım Servisi Doktorları, Hemşireleri ve Portörlerine
- 5. Kat Hemşireleri ve Portörlerine
- Tedavimi üstlenen Sevgili Doktorum Göğüs Hastalıkları Uzmanı Sinem İliaz’a ve verdikleri moral gücüyle geçirdiğim zor süreci daha kolay atlatmamı sağlayan
- Sevgili Doktorlarım Caner Günerbüyük ve Özgür Öztop Çakmak ile Başhekim Yardımcısı Dr. Özgür Deniz Tezcan’a
sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ne mutlu bana ki en ufak rahatsızlığımda bile koşulsuz bir güven duygusu içinde, ikinci evimmiş gibi rahatlıkla gidebildiğim bir sağlık kurumu var İstanbul’da…
***
Benim rahatsızlandığım günlerde Altı Nokta Körler Derneği Genel Merkez Kadın Meclisi Erişilebilirlik Sekretaryası, Change.org ’da, LC Waikiki firmasını muhatap alan bir kampanya başlatmış. “Görmüyoruz ancak biz de kıyafetlerimizin renklerini kendimiz seçmek istiyoruz” başlığını taşıyan bu kampanya; görme engellilerin kullandıkları kıyafetlerin renklerini bilmeye, uyumlu ve güzel giyinmeye hakları olduğunu vurguluyor.
“Kıyafetlerimizi alırken genelde satış elemanları bizlere kıyafetin rengi konusunda yardımcı olmaktaysa da, aldığımız kıyafetlerin rengini daha sonra unuttuğumuz için gündelik hayatta kıyafetlerimizi kullanırken renkleri konusunda sıkıntılar yaşıyoruz.” diyorlar görme engelliler. Giyinirlerken renk uyumunu yakalayamamaktan, çamaşır yıkarken kıyafetlerini renklerine göre gruplayamamaktan ve bu yüzden sürekli birilerinden yardım almak zorunda kalmaktan yakınıyorlar. Yaşamlarını sürdürürken her daim gören birisine bağlı kalmak istemiyorlar. Görmeyenlerin yalnız da yaşayabileceklerini söylüyorlar. Ve ülkemizde hazır giyim sektöründe oldukça başarılı olduğuna, güzel ve iyi giyinmeyi herkesin hak ettiği ilkesini benimsediğine inandıkları, çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza atmış bulunan
LC Waikiki firmasını ürettiği ve satışını yaptığı kıyafetlerin renginin görme engellilerce anlaşılması konusunda bir farkındalık yaratmaya davet ediyorlar. “LC Waikiki firmasından ürettiği tüm kıyafetlerin iç kısmına -etiketin bulunduğu yere- kabartma yani Brail harflerle kıyafetin renginin baş harfinin işlenmesini istiyoruz.” diyorlar ve herkesi imza kampanyalarına katılmaya çağırıyorlar. Kampanya linki: https://www.change.org/p/g%C3%B6rm%C3%BCyoruz-k%C4%B1yafetlerimizin-rengini-kendimiz-se%C3%A7mek-istiyoruz-lcwaikikibilgi
“Gerekli özenin gösterilmesi halinde görmemek hiçbir şeye engel değildir. Haydi, hep birlikte küçük katkılarla büyük farklar yaratalım.” mesajı veren bu kampanya, desteğimizi bekliyor.
İnanıyorum ki; vereceğimiz destek yalnızca LC Waikiki firmasını değil, diğer tekstil firmalarını da görme engellilerin renkler konusundaki sorunlarını çözmeye yöneltebilir…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş