Paylaş
“Bedensel engelli bir birey için yaşamındaki en değerli eşya nedir bilir misiniz? Tekerlekli sandalye… Tekerlekli sandalyeleri ayaklarıdır biz yürüyemeyenlerin. O olmadan ne evin içinde dolaşabiliriz ne de dışarıda.” demiştim 14 Ekim 2013 tarihli, “Tekerlekli sandalyelerimiz…” başlıklı yazımda.
Gerçekten de, tekerlekli sandalye yürüme engelli bir birey için her şeydir. Sosyal hayata katılımı sağlayan en önemli araçtır. Ancak bu aracın işlevini tam olarak yerine getirebilmesi için erişilebilir bir çevre şarttır. Engelliler Hakkında Kanun’da yer alan “erişilebilirlik hükümleri”, ne yazık ki, geçen 10 yıla rağmen uygulanabilir olamamıştır. Başta yerel yönetimler ve kamu kurum/kuruluşları olmak üzere umuma açık hizmet verenlerin erişilebilirlik önlemlerini tamamlamadıklarını görmek, tüm engellilerde hayal kırıklığı yaratmıştır. Tekerlekli sandalye kullanan bir engellinin yollarda, kaldırımlarda, bina girişlerinde yaşadıkları sorunlar pek çok kez dile getirildi. Çok değil iki yıl önce, Ankara Keçiören’de kaldırımlar uygun olmadığından akülü sandalyesi yoldan gitmek zorunda kalan cam kemik hastası Nevzat belediyenin çöp kamyonunun altında kalarak feci şekilde can verdi. Nevzat ölümünün ardından suçlu bulundu. Kimse Nevzatın neden kaldırımdan değil de yoldan gittiğini sorgulamadı. Üstelik Nevzat, kaldırımlar için erişilebilirlik önlemlerini almayla yükümlü Keçiören Belediyesi’nin çöp kamyonunun altında kaldı. Suçlu Nevzat değildi. Kaldırıma çıkabileceği bir rampa olsa idi, kaldırımlar sandalyenin ilerlemesine uygun olsa idi, Nevzat elbette ana yoldan gitmezdi…
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 5 Ağustos 2015 günü Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan değişiklik bizler açısından, yani tekerlekli sandalyesini kendisi kullanmayanlar için, tam bir facia sayılır. Yeni düzenleme, “hafif manuel tekerlekli sandalye ve pediatrik manuel tekerlekli sandalye” bedellerinin SGK tarafından karşılanabilmesi için “tekerlekli sandalyeyi hastanın kendisinin kullanabileceğinin belgelendirilmesi” şartını getiriyor. Bu şart ile artık benim gibi engelliler tekerlekli sandalye ödemesi alamayacak. Aynı şart “standart manuel sandalye” ödemeleri için geçerli değil. Kullanıcıları, standart manuel sandalyelerin ne denli ağır olduğunu bilirler. Bu sandalyeyi örneğin kaldırıp arabanızın bagajına koymak için refakatçinizin sağlam bir beli olmalı. Yürüme engelli bireylerin refakatçilerinin bel, boyun sağlığının ağır kaldırmaktan dolayı bozulduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle kullanım kolaylığı için hafif manuel tekerlekli sandalye bizler için vazgeçilmezdir. Belli ki bu şartı koyan yetkililer tekerlekli sandalyenin kullanım amacını bilmekten uzaklar. Ödenekleri devlet bütçesi yararına kısıtlamaktan öte gitmeyecek olan bu uygulama ile tekerlekli sandalye kullanan tüm engellileri mağdur edilmiş olacaklar. Sokaklara bakarsanız kaç engellinin tekerlekli sandalyesini kendisinin kullandığını görürsünüz. Belki bir, belki hiç… Kullanabilecek durumda olsalar bile, kaldırımlar, rampalar, bina girişleri buna izin vermeyecektir.
Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan değişiklikler içinde memnuniyetle karşıladığımız bir gelişme de var. Pediatrik manuel sandalye ödeme şartlarında yer alan “5–15 yaş arası hastalarda Kurumca bedeli karşılanır” ifadesine; “ancak gelişim geriliği olan hastalarda, sağlık kurulu raporunda gelişim geriliğinin belirtilmesi halinde yaş sınırı dikkate alınmaz” ibaresi eklendi. Böylece gelişim geriliği nedeniyle erişkin yaşta olup halen pediatrik manuel sandalye kullanmak zorunda olanlara ödeme kolaylığı getirilmiş oldu. Ancak hafif manuel sandalye ödeme şartlarına ilave edilen “tekerlekli sandalyeyi hastanın kendisinin kullanabileceğinin belgelendirilmesi” şartının derhal kaldırılması gerekir.
Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan ve yetkililerin dikkatini çekmek isteğim diğer konu ise akülü tekerlekli sandalye alım şartlarındaki ifadeler. Aynı ifadeler 8 yıldır bu Tebliğ’de yer almakta. Standart akülü tekerlekli sandalyenin hangi hallerde ödeneceğinin belirtildiği bölümde; "Ayakta durmak ve/veya yürümek için alt ekstremitelerini kullanamayacak hastalığı veya engellilik durumunun yanında;
a) El, ön kol ve kolun tek taraflı fonksiyonuna mani olan haller veya
b) Kalp yetmezliği veya koroner arter hastalıkları veya
c) Kronik obstrüktif akciğer hastalıklarından birine
sahip olunması şart. Yani yürüme engelli olan birinin, ellerini kullanmasını en
gelleyen bir hastalığı yok ise, yürüme engeli dışında sağlam ise ödenek alamıyor. Yetkililer, büyük ihtimalle, tekerlekli sandalye ödemesi yaptıkları engellilerin kaldırımlar erişilebilir olmadığı sürece trafikte hayati tehlike içinde olduklarını bildiklerinden, bazı kısıtlamalar getirilmesi gerektiğini düşünebiliyor olabilirler. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, her ne sebeple olursa olsun, ihtiyaç sahiplerine ödeme kısıtlamaları getirmesi onların sosyal hayata katılımının önündeki en büyük engel. Burada ödeme şarlarını kısıtlamak yerine, erişilebilirlik önlemlerinin derhal tamamlanmasına yönelik sorumluluğu olan Bakanlık ve yerel yönetimlerin harekete geçirilmesi gerekir.
Daha önceki yazılarımda bir okur mektubuna yer vermiştim. Akülü tekerlekli sandalyenin SGK’ ya iadesi zorunlu malzemeler listesinde olması nedeniyle okurum yeni bir akülü tekerlekli sandalye almak isterken, SGK deposundan kendisine arızalı, tamiri mümkün olmayan, ikinci el akülü tekerlekli sandalye verilmişti. Okurum, böylece yeni bir sandalye alma hakkını 5 yıllığına kaybetmişti. Henüz bu konuda bir düzeltme yapılmadı Tebliğ’de. SGK, akülü tekerlekli sandalye almak isteyen engellilerden önce bir devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu istiyor. Daha sonra ilgili hekim bir reçete yazıyor. Bu reçetede ‘akülü araç alabilir’ ibaresi yer alıyor. Engelli birey bu reçeteyle SGK İl Müdürlüğü’ne gidiyor. Burada reçetenin üzerine ‘kurumumuza ait depoda akülü araç yoktur’ mührünü bastırıyor. Bu belgeyle istediği yerden akülü tekerlekli sandalye alabiliyor. Ancak depoda akülü araç varsa, yukarıdaki örnekteki gibi, arızalı bir sandalye verilebiliyor kendisine.
Ülke şartlarında engellilerin kullandığı çoğu akülü araç, motor ve akü açısından bakıldığında kalitesiz ve uzun süreli kullanıma uygun değil. Çoğu 5 yıl dolmadan değiştiriliyor. Bu arızalı akülü tekerlekli sandalyeler SGK deposuna iade ediliyor. SGK her ne kadar bu araçların bakımını yapıyorsa da, okuruma verilen araç örneğinde görüldüğü gibi kullanılabilir durumda olmuyorlar çoğu kez.
Türkiye’de 9 milyon engelli yaşıyor. Yaklaşık 250.000 engellinin ise ihtiyaçlarına uygun, kişisel tekerlekli sandalyeye gereksinimi var. Gerçek bir sosyal devlet olabildiğimizi ve bu ihtiyaçların tümden karşılandığını görebilmeyi yürekten arzuluyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş