Paylaş
2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulmuş bulunan Sosyal Politika Forumu, sosyal politika alanında bilimsel araştırmaları teşvik etmek ve politika süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla çalışıyor. Forum’un sosyal politika konularına yaklaşımı, vatandaşlık haklarını merkez alıyor.
Research Worldwide İstanbul ise; hukuk başta olmak üzere sosyal, siyasal, ekonomik, sağlık bilimleri, tıp, çevre, mühendislik, teknoloji vb. alanlarda hak temelli çalışmaları geliştirmek, güçlendirmek ve kurumsallaştırmak amacıyla araştırma ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirmeyi hedefleyen bir kurum. Bu hedef doğrultusunda uluslararası kurumlar, kamu kurumları, genel yönetimler, üniversiteler, barolar, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasıyla doğrudan iş birlikleri kurarak insan hakları araştırmalarının ve yükseköğretimde insan hakları eğitiminin çok disiplinli bir perspektifle güçlendirilmesi için çalışıyor.
Bu iki kurum, 2018 yılından beri, Lund Üniversitesi Raoul Wallenberg Enstitüsü’nün de desteği ile Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tezlerini ödüllendiriyor. Ödüller, her yıl bu amaçla düzenlenen bir törenle sahiplerini buluyor. 2018 ve 2019 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen törenler, bu yıl, pandemi nedeniyle Zoom üzerinden sanal ortamda yapıldı.
10 Aralık 2020 İnsan Hakları Günü’nde gerçekleştirilen “2020 yılı Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tez Ödülü Töreni” Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu Merkez Müdürü Doç. Dr. Volkan Yılmaz’ın açış konuşması ile başladı. Yılmaz, konuşmasında; İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin yetmiş iki yıl önce 10 Aralık’ta kabul edilmiş olduğuna, o günden bugüne insan hakları yaklaşımının çeşitli kişiler ve toplumsal hareketler tarafından daha eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünya oluşturmak için kullanıldığına ve kullanılmaya devam ediyor olduğuna değindi. Volkan Yılmaz, ayrıca, insan hakları yaklaşımını sürekli gelişen ve hiçbir zaman işlevini kaybetmeyecek bir yaklaşım olarak görmenin faydalı olduğunu ifade etti.
2008 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin bu yaklaşımın hem en önemli ürünlerinden hem de bu yaklaşımın ufkunu geliştiren en önemli etmenlerden biri olduğunu söyleyen Yılmaz, Sözleşme’ nin temel ilkelerinin toplumlarımızın, kurumlarımızın ve anlayışlarımızın kökten bir biçimde gözden geçirilmesini gerektirdiğinin altını çizdi. Volkan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Engelliliği kişilerin bedensel, ruhsal, bilişsel işlevleri ve/veya davranışlarındaki bir tür anomaliye indirgeyen sağlamcı bakış açısından uzaklaşmamız gerekiyor. Bu sağlamcı bakış açısı, insanlık durumuna ait farkların bedenlerinde ve ruhlarında işaretlendiği kişilerin daha az değerli görülmesine ve bu kişilere farklı ve çoğunlukla da kötü muamele edilmesine zemin oluşturdu. Engellilik çalışmalarından öncelikle şunu öğreniyoruz: engellilik kişilerin bedenlerine ya da ruhlarına ilişkin bir şey değil, toplumsal bir ilişkidir. Dolayısıyla toplumlarda neyin fark olarak algılandığı ve bu farkla nasıl baş edileceği kişilerin özelliklerinden çok toplumsal ilişkiler ile ilgilidir.”
Yılmaz’ın ifadesine göre; 2016-2017 yıllarında gerçekleştirilen Lisansüstü Tezler Döküm Çalışması, Türkiye’de sosyal bilimlerin de engellilik meselesine insan hakları yaklaşımından bakma konusunda epeyce geride kaldığını gösteriyordu. “Engellilik Çalışmaları Tez Ödülü”, bu noktada, Türkiye üniversitelerinde sosyal bilimler alanındaki lisansüstü çalışmalarda engelliliğin insan hakları yaklaşımı çerçevesinde yer bulmasını ve bu alanda ihtiyaç duyulan bilimsel çalışmaları teşvik etmek amacıyla oluşturuldu.
İlk ödüller iki yıl önce, doktorasını Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında tamamlayan Beyza Ünal’ın “Türk Toplumundaki İdealist ve Sağlamcı Normların İçselleştirilmesinin Sorgulanması Yoluyla Engellilik Gururunun Gelişimi: Bir Temellendirilmiş Kuram Çalışması” başlıklı tezi ile yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünde tamamlayan Balam Kenter’in “Baskı ve Sömürüyü Sakatlık Üzerinden Anlamak: Kesişimsellik, Artı Nüfuslar ve Radikal İhtiyaçlar” başlıklı tezine verildi.
Geçen yıl ise üç yüksek lisans tez çalışması ödüllendirildi. Boğaziçi Üniversitesi’nden Anıl Gencelli, ‘Engelli Hakları Aktivistlerinin Perspektifinden Türkiye’deki Rehabilitasyon Politikalarının Analizi’ başlıklı teziyle, İstanbul Üniversitesi’nden Ekin Dolu, ‘Avrupa Birliği Ülkelerinde ve Türkiye’de Engellilere Yönelik Bakım Politikaları ve Uygulamaları’ başlıklı teziyle ve yine Boğaziçi Üniversitesi’nden Osman Yılmaz ise ‘Kaynaştırma Yoluyla Eğitim Alan Öğrencilere Yönelik Engellilik Temelinde Yapılan Mikrosaldırılar: Okul Psikolojik Danışmanı Bakış Açısı’ başlıklı teziyle ödül almaya hak kazandı.
Bu yıl, “Engellilik Çalışmaları Tez Ödülü” için 14 başvuru alındı ve yüksek lisans düzeyindeki iki tez ödüle layık görüldü. “Yükseköğretime Devam Eden Görme Engelli Öğrencilere Yönelik Öğretimsel Uyarlamalar Hakkındaki Görüşler” başlıklı tezi ile Ahmet Nedim Gündoğar ve “Sağır Yetişkinlerin Kimlik İnşaları” başlıklı tezi ile Furkan Erdoğdu, “2020 Yılı Engellilik Çalışmaları Tez Ödülü” nün kazananları oldular. Her iki teze de sonraki yazılarımda ayrı ayrı yer vermeye çalışacağım.
Ödül kazanan arkadaşları kutluyor, bu gibi bilimsel çalışmaların yaygınlaşmasını diliyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…
Paylaş