Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Engellileri “günahkârlık”la yaftalayan engelli derneği başkanı…

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Anadolu Sakatlar Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Osman Kılıç’ın geçtiğimiz günlerde Kayseri’de bir gazeteye verdiği özel röportaj içeriğinde söyledikleri, okuyanları yürekten yaraladı.

Osman Kılıç, söz konusu röpotajda; “Engelli vatandaşlar, günah işlediği için Allah tarafından cezalandırılıyor. Engelli vatandaşların bu Allah’ın vergisi, ben bir hata yaptım bu cezayı çekiyorum demesi gerekiyor.” diyor.

Osman Kılıç açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Diyelim ki bir kazada bir insanın kolu, bacağı, parmağı kayboldu. Bu insanı hayata kazandırmak lazım. Biz öncelikle sağlıklı insanları sağlıklı yaşatmak için çalışmalıyız. Kazalara önlem almalıyız. Ama ne yazık ki sağlıklı insanları sağlıksız yaşam hareketinde devam ettiriyoruz. Kazadan sonra bir yerini kaybeden insanın psikolojisi bozuluyor. Biz bu noktada devreye girmeliyiz. Bu Allah’ın vergisi, ben bir hata yaptım bu cezayı çekiyorum demesi gerekiyor. Bu noktada görev müftülüklere düşüyor. İnsanlar yaşarken hatalarını görürler. Bu hatalara karşılıkta Allah tarafından bazı cezalar verilir. Bir kere yaşarken bunu görmek lazım. Allah kulunu çok sever. Kulunun yaptığı hatalara bir aldırmaz, iki aldırmaz, beş aldırmaz. Derki! “Ey kulum sen hala niye kendine gelmiyorsun.” Bu hadisi şerifte de var. İşte burada müftülüğümüz devreye girecek. Bu insanı alacak, iyi niyetle arkadaşıyla anlaşmasını sağlayacak. Çünkü bu insanlar eksikliklerinden utanıyorlar. Bu insanın psikolojik yapısını düzenleyecek. Ben bu cezayı çekiyorum, buna alışmalıyım, bunda da vardır bir hayır diyerek hayatını idame ettirmesi geriyor.”

Haberin Devamı

Bu açıklamaları okuduktan sonra, Anadolu Sakatlar Derneği üzerinde biraz araştırma yaptım. Zira, bu derneği daha önceden hiç tanımıyordum. Ama öğrendim ki; bu dernek, ülkemizin en eski ve köklü engelli örgütlerinden birisi. Anadolu Sakatlar Derneği’nin 1958 yılında İstanbul Tıp Fakültesi bünyesinde başlayan kuruluş çalışmaları 1960 yılında tamamlanmış. Dernek, 1963 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı dernek statüsü kazanmış. Ülkenin hemen her köşesine yayılmış 68 şubesi bulunuyor.

Haberin Devamı

Derneğin ana amacı; hareket organlarından kol, bacak, omurgalarından sakat olan kişilerin toplum yaşamına özgür, üretken bireyler olarak katılıp katkıda bulunmalarını sağlamak. Bu ana amaca erişmek üzere;

1- Engellilerin hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi, bu hakların kullanılabilir hale
getirilmesi,
2- Engellilerin günlük yaşama ve çalışma koşullarına uyumunun sağlanması için gerekli
rehabilitasyon ve rehberlik çalışmalarının sağlanması,
3- İstihdam, eğitim, sağlık hizmetlerinden eşit ve tam olarak yararlanabilmeleri için
engellilere yardımcı olunması, gerekli hallerde diğer meslek birlikleriyle işbirliğine
gidilerek destek verilmesi,
4- Çeşitli kurs ve seminerlerle engellilerin mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sunulması,
5- İhtiyaç sahibi engellilere ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği çerçevesinde tekerlekli
sandalye, koltuk değneği başta olmak üzere tıbbı araç ve gereç temin edilmesi,

Haberin Devamı

gibi çok çeşitli çalışmalar yürütülüyor.

Anadolu Sakatlar Derneği; öncelikli hedefinin, “engellilerin toplumun ayrımcılığa uğrayan, dışlanmış bir kesimi olmaktan, özel olarak da birilerinin yardımına muhtaç olmaktan çıkarılması” olduğunu, “bu doğrultuda hemen her alanda, çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş ve güç birliği yaparak ülkemizde yaşayan herkesin haklarından eşit koşullarda yararlanması için çalıştığını” söylüyor.

Osman Kılıç’ın söylemi, ne yazık ki bu hedefle tamamen ters düşüyor. Bu söylem, engellileri
“günahkârlık”la yaftalayarak yeni bir ayrımcılık daha yaratıyor.

Sizce böylesi güzel amaç ve hedeflerle hizmet sunan bir dernek böyle bir başkan mı hak ediyor?..

Haberin Devamı

Engellilik ve engelliler konusunda çalışan sivil toplum örgütleri ülkemiz için gerekli. Hem engellilerle iletişim, hem de engelliler için ilgili kurumlarla iletişim açısından… Ancak biz engelliler, bizler için çalışan sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin hem kendilerinin saygıdeğer olmalarını hem de bize saygı göstermelerini bekliyoruz. Karşımızda bizleri “günahkâr” kabul edenleri değil, bizlerle empati kurabilecek kişileri görmek istiyoruz. Umarım bizi anlarsınız!..

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları