Paylaş
Engellilik insanlığın ortak sorunlarının belki de en önemlisi. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde on beşinin engelli olduğu ifade ediliyor.
Engelli insanların sağlık, rehabilitasyon, çevre, eğitim ve istihdam alanlarında karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek amacıyla Mayıs ayının ikinci haftası Engelliler Haftası olarak ele alınmakta. Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede 10–16 Mayıs arası Engelliler Haftası olarak kabul görüyor.
Engelliler Haftası kutlamaların yapılacağı bir hafta değil; farkındalık oluşturmaya yönelik bir hafta. Ancak, sanıyorum ki, bu tam olarak anlaşılmış değil. Beyazay Derneği İzmir Şubesi’nden Sayın Salih Arıkan’ın konu ile ilgili olarak kendi köşesinde yazdıkları, bu karışıklığı tam olarak ifade ediyor. Gelin birlikte göz atalım onun söylediklerine:
“Değerli Arkadaşlar, Sakatlar Haftası yaklaşıyor. Bilgili ve ilgili arkadaşlarımız bu haftada televizyon ve radyo programlarında, toplantılarda ‘Sakatlar Haftanız kutlu olsun’ diyecekler. Hayırdır Sayın Bakanım, Vekilim, Belediye Başkanım ve Müdürüm neyi kutluyorsunuz? Biz iyi ki sakat olmuşuz onu mu kutluyorsunuz? Bir kez şunu önce söyleyelim: Bu hafta kutlanmaz; bu hafta farkındalıkların arttırılması için çalışma haftasıdır, sorunlara dikkat çekmek için bir fırsattır. Bu hafta içinde bir de eğlence düzenliyorlar, o da beni çileden çıkarıyor. Bu hafta içinde sorunlarımıza dikkat çekilmeli; engellilerin sosyal hayata ve çalışma hayatına daha çok katılması için, eğitim ve sağlık problemlerinin çözülmesi için yetkililer göreve çağrılmalı. Engellilerin yasal hakları topluma anlatılmalı, yasalarda sorun varsa çözülmesi için kamuoyu oluşturulmalı, bir kişinin bakıma ihtiyacı varsa bu da belgeleniyorsa eve giren para düşünülmeden sorgusuz sualsiz bakım parası verilmeli. Bir engelli çalışamıyorsa ona ele güne muhtaç olmadan masraflarını karşılayabileceği kadar maaş verilmeli. Engellilere hizmet sunan sivil toplum kuruluşları daha iyi hizmet verebilmeleri için maddi ve manevi anlamda güçlendirilmeli. Bunlar ve bunlar gibi daha birçok talep Radyo ve TV Programlarında, Gazete ve Dergilerde yer almalı. Kamu ve Sivil Toplum kuruluşları bu hafta içinde Konferanslar Paneller ve Sempozyumlar düzenlemeli. (Örnek: Engelliliğin Engellenmesi, Koruyucu Hizmetler, Engel Grupları, Engellilerle İlgili Kurum ve Kuruluşlar ve Görevleri, Engelli Hakları vb.) Tekerlekli sandalyelere oturarak gün geçirme, gözleri bağlı yürümeye çalışma, bastonla yürüme ve bunun gibi taklit çalışmaları yapılmamalı; çünkü sen gözünü kapatmakla kör olmazsın, birazdan gözünü açacaksın ve dünyayı göreceksin. Bu duygularla beni ve diğer körleri anlayamazsın. Beni ancak benimle konuşarak, empati kurarak anlayabilirsin. Sakatlar Haftası’nda şu vurgulanmalı: Engellileri toplumun dışına iterek ve onlardan ayrı bir hayat sürerek anlayamazsınız. Ancak birlikte yaşarsak, tüm alanları hepimizin yaşayabileceği ‘erişilebilir’ hale getirirsek birbirimizi anlamış oluruz. Biz sadece bir öğrencinin dönem ödevinin merakı değiliz. Acısıyla tatlısıyla bu hayatın içindeyiz. Bir gün bile kapımıza gelmemiş ama engelliler haftasında bizimle ilgili faaliyet yapan kişi ve kurumları hayatımızda istemiyoruz. Biz her gün birlikte çay içtiğimiz, dost meclisleri yaptığımız, ağladığımız güldüğümüz insanları istiyoruz yanımızda. Bizimle fotoğraf çektirip kendisine prestij kazandıran güler yüzlü çıkarcıları istemiyoruz. Biz hayatın içindeyiz ve sizlerden ayrı değiliz. Ayrımcılığı ve ayrıcalığı istemiyoruz. Bizi ayıranları sevmiyoruz…”
Umarım, Engelliler Haftası’nda etkinlik düzenleyecek olan tüm ilgili ve yetkililer Sevgili Salih Arıkan’ın önerilerini göz önünde bulundururlar.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş