Paylaş
Öyle hediyeler vardır ki aldığımız, paha biçmek mümkün değildir. Bazen sevgi saklar içinde bu hediyeler, bazen de emek… Hele bazıları da vardır ki, sevgiyi ve emeği birlikte getirir size.
Ben böylesi özel hediyelere sahip olma şansını yakalamış biriyim. Bugün bunlardan birini, bir açıdan belki de beni en çok etkileyenini, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sözünü ettiğim hediyeyi Yrd. Doç. Dr. Aslı Sungur Ergenoğlu gönderdi bana. Aslı Hanım Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi. Lisans düzeyinde“Tasarımda Özürlü Etmeni”, yüksek lisans düzeyinde ise “Özürlü ve Yaşlılar için Mimari Tasarım İlkeleri” verdiği dersler arasında yer alıyor. Kendisini Sabancı Üniversitesi’nin yürüttüğü “Engelsiz Türkiye Projesi” çalışmaları sırasında tanıdım. Her ikimiz de bu projede danışma kurulu üyeleri olarak yer aldık. Sayın Ergenoğlu’nun bu projeye özellikle erişilebilirlik konusundaki katkıları yadsınamaz.
Ergenoğlu; “Disiplinlerarası çalışmaların yaygın olduğu, mesleklerin ara kesitlerinin öneminin arttığı günümüzde mimarlar, sorumluluk taşıyan ve bu sorumluluğu topluma aktaran tasarımlar üretmekle de yükümlüdürler.” diyor. Ve, kendi adına, bu yükümlülüğü “Mimarlıkta Kapsayıcılık: Herkes için Mimarlık” adlı kitabı ile yerine getirmiş oluyor.
Hediyem işte bu kitap… Kitabın iç kapağına bana özel yazılmış notu kendime saklıyorum. Ancak başlangıç kısmında yer alan, Dora Benzelrath tarafından yazılıp Şükrü Sürmen tarafından dilimize çevrilmiş olan şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Normal
Lisa çok uzun boylu
Anna ise çok kısa
Daniel de çok şişman
Ama Emil pek zayıf
Fritz ise çok soğuk ve suskun
Flora ise çok konuşkan
Cornelia çok güzel
Ama Erwin çok çirkin
Şu Hans aptal mı aptal
Sabine ise çok akıllı
Traudel artık çok yaşlı
Theo ise ne kadar genç
Her insan bir şeyde pek çok
Ama her insan bir şeyde de pek az
Her insan bazı noktalarında normal değil
Burada tamamen normal
Biri var mı ki?
Hayır, burada normal olan
Hiç kimse yok
Ve işte asıl bu normal.”
Dr. Aslı Sungur Ergenoğlu, genel ve özel tasarımların yerini evrensel tasarımın alması gereğini savunuyor. Kitabının başında yer verdiği şiir tam da onun ne demek istediğini anlatıyor. Nasıl şişman ve zayıfın bir arada olması normal bir durumsa, engelli ve engelsiz bireylerin aynı kapılardan geçebilmeleri, aynı yollardan yararlanabilmeleri de aynı şekilde normal bir durum olmalıdır.
Evrensel tasarım dersleri, şimdilik, mimarlık fakültelerinde seçmeli ders olarak veriliyor. Umudumuz, Dr. Aslı Sungur Ergenoğlu ve onun gibi düşünen diğer akademisyenlerin çabalarının sonuç vermesi ve “evrensel tasarım”ın mimarlık öğrencilerinin mutlaka almaları gereken zorunlu dersler arasına girmesi.
Teşekkürler Aslı… Önce böyle bir eser ortaya koyduğun için, sonra da benim için çok özel bir anlam taşıyan bu eseri bana da gönderdiğin için…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş