Paylaş
Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri, Birleşmiş Milletler’e üye 156 ülkede, Engelliler Haftası olarak anılıyor. Hafta boyunca, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de engelli hakları ile ilgili konularda farkındalık yaratmak üzere çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Halk arasında felç ya da beyin felci olarak bilinen ‘inme’, Türkiye’de kalıcı engellilik nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımıyla ise inme; damarsal neden dışında görünürde başka bir sebep olmadan ani gelişen, bölgesel veya beyni ilgilendiren işlev bozukluğu. Vücut fonksiyonlarında kalıcı hasarlara neden olabildiği gibi ölümle de sonuçlanabiliyor. İnme dünya genelinde kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü sıradaki en sık karşılaşılan ölüm nedeni.
Avrupa İnme Birliği raporunda her yıl inme geçiren 780 bin yeni tanıya dikkat çekiliyor. Bu sayının 2036 yılında 4 milyon 630 bin civarında olacağı öngörülüyor. Oysa ki inme zamanında müdahale ile hem önlenebilir hem de yenilebilir bir hastalık. Dünya genelinde
10 Mayıs tarihi itibariyle tüm mayıs ayı inmeden korunma yollarının ve tedavisi hakkında yapmamız gerekenlerin etkin olarak duyurulduğu bir dönem. Ülkemizde bu bilinçlendirme çalışmaları Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği (TBDHD) tarafından dünya ile eş zamanlı olarak sürdürülüyor. TBDHD ülkemizde inme üzerine çalışan çok önemli bir akademik otorite. Dernek 1994 yılından beri inme alanında faaliyet gösteriyor. Dünya İnme Organizasyonu (World Stroke Organization-WSO), Avrupa İnme Organizasyonu (European Stroke Organization-ESO) ve Avrupa İnme Birliği (Stroke Alliance for Europe-SAFE) üyesi olan sivil toplum kuruluşu, çalışmalarını büyük bir sorumlulukla gerçekleştiriyor.
Bu yıl ülkemizde yürütülen farkındalık çalışmaları pandemi koşulları dikkate alınarak düzenlenmiş ve yoğunluklu olarak sosyal medya bilgilendirmeleri ve basın desteği ile sağlanması planlanmış durumda. Bu sene, önceki yıllardan farklı olarak, yapılacak etkinlikler içerisine bir kısa film yarışması ilave edilmiş bulunuyor.
‘Farkında mısınız?’ kısa film yarışması, toplum sağlığını ilgilendiren inme gibi çok önemli bir konunun sinema sanatı aracılığı ile ele alınarak aktarılmasını desteklemek amacıyla gerçekleştiriliyor. Yarışmada kazanan filmler birincilik, ikincilik ve üçüncülük dışında ‘ben seçtim’ halk beğenisiyle de ödüllendirilecek. Böylece hedef kitlenin yalnızca izleyici olarak kalmaması, bizzat sürecin yöneticisi ve karar vericisi olması sağlanmış olacak. Bu sayede hem filmi çeken hem de izleyenlerin ‘inme’ ve ‘inme anında yapılması gerekenler’ hakkında doğru bilgi ve bilinç düzeyine ulaşmaları hedefleniyor.
Söz konusu yarışmanın jüri üyeleri TBDHD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özcan Özdemir, Yönetmen Çağrı Vila Lostuvalı, Oyuncu Merve Dizdar, Oyuncu Oktay Kaynarca, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Serter ve Gazeteci Şebnem Bursalı. Yarışma, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan 18 yaş üstü herkesin katılımına açık. Yarışma ile ilgili tüm detaylara (www.farkindamisinizkisafilm.com) adresinden ulaşılabiliyor. Son başvuru tarihi 10 Eylül 2021. Yarışmanın birincisi 9.000 TL, ikincisi, 4.500 TL, üçüncüsü ise 3.500 TL ile ödüllendirilecek. Halk oylaması sonucunda kazananın ödülü ise GoPro Aksiyon Kamerası olacak.
Ben sevgili eşimin ablasını inme nedeni ile kaybettim. Onu tanıdığımda 16 yaşındaydım. Zaman içinde sanki eşimin değil de benim ablam olmuştu. Son derece akıllı, çok okuyan ve derin düşünen bir kadındı. Geçirdiği ilk inmeyi atlatmayı başardı. Ama ikinci inmede onu kurtarmamız mümkün olmadı.
Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı inme belirtilerinin aniden ortaya çıkabileceğini söylüyor. Ve belirtileri şöyle sıralıyor:
Bu belirtilerden birinin ya da birkaçının ortaya çıkması durumunda hastaların ya da yakınlarının en kısa sürede 112 birimi ile iletişime geçmeleri ve hastanın acil servislere özel araçlarla değil 112 ambulanslarıyla nakledilmesi gerekiyor.
Yüksek tansiyon/hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, kilo fazlalığı ve sigara kullanımı inmeye neden olan en önemli risk faktörleri arasında. İnme riski, alınacak koruyucu önlemlerle en aza indirilebiliyor. İnme gelişiminde rol oynayan yaş, cinsiyet, ırksal köken, ailede benzer hastalık olması gibi bazı risk faktörlerini değiştirmek olası değil. Ancak bunların dışında kalan ve inme geçirmemize neden olabilecek bazı etmenleri denetim altına alabilmemiz ve riski azaltabilmemiz mümkün. Bu bağlamda hipertansiyon, diyabet, ritim bozukluğu (atriyal fibrilasyon), yüksek lipit düzeyleri, sigara, yoğun alkol kullanımı, şişmanlık, hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilen risk faktörleri ile mücadele etmemiz gerekiyor.
Dünyada her yıl 17 milyon insan inme geçiriyor. Bu, dünya üzerinde her dakika bir kişinin inme geçirdiği anlamına geliyor. 6 milyon kişi ise inme nedeniyle yaşamını yitiriyor. Her 6 kişiden 1’i hayatı boyunca bir kez inmeyi yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, ülkemizde inmeden ölüm sayısı son zamanlarda yılda 35 bin-40 bin arasında seyrediyor. Türkiye’de inmeden ölüm ve sakat kalma azalma trendi gösteriyor ancak inme sıklığı giderek artıyor. Profesör Özdemir, bu durumda, gelecekte toplumun yaşlanması ile sorunun daha da artacağını söylüyor.
Doktorların ortak görüşüne göre inmeyi önlemek amacıyla tansiyonumuzu kontrol etmemiz, az tuzlu beslenmemiz, sigarayı bırakmamız, alkol tüketimini azaltmamız, sağlıklı beslenmemiz, hareketli olmamız ve düzenli egzersiz yapmamız, ideal kilomuzu korumaya çalışmamız, belli aralıklarla kalp ve kan değerleri kontrollerimizi yaptırmamız, ilaçlarımızı düzenli kullanmamız, kalpte tekleme veya çarpıntı şikayetimiz olduğunda doktorumuza başvurmamız, inme belirtileri kısa sürede tamamen düzelse bile hemen bir nöroloğa görünmemiz gerekiyor.
Unutmayalım ki, erken başvuran hastalarda tedavinin başarıya ulaşma şansı çok daha yüksek.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş