Paylaş
Dünyada her yıl milyonlarca kız çocuğu ayrımcılıkla mücadele ediyor; toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kalıyor; eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi birçok temel hakka erişemiyor.
Kız çocukları içinde daha kırılgan grupta olan mülteci kız çocukları ise eğitim hakkı, dil bariyeri ve maddi imkansızlıklardan dolayı daha fazla risk altında ve çocuk yaşta evlendirilme olasılıkları daha yüksek. Okullaşma oranlarına bakıldığında, bölgesel farklar yanında, kız çocuklarının okul hayatının ileriki yıllarında eğitim ortamlarından giderek koptukları görülüyor. Üstelik kız çocukları yaşanan yerel ve bölgesel çatışmaların birincil mağduru oluyorlar.
11 Ekim tarihi Birleşmiş Milletler’ in (BM) kararıyla, 2011 yılından beri, kız çocuklarının gördüğü ayrımcılığa dikkat çekmek üzere “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak anılıyor. Bu özel günün amacı; kız çocuklarının güçlenmesi için yapılan sosyal, ekonomik, kültürel ve siyası yatırımların artırılması yoluyla var olan yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılığın önüne geçilmesini sağlamak.
Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi” nde benimsenen ve 193 ülkenin onayladığı “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi” başlıklı bildiride belirlenen hedefler içerisinde de, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak; kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek” başlığıyla yer verilerek konuya verilen özel önemin altı bir kez daha çizilmiş oluyor.
Kız çocuklarının durumu ile ilgili temel parametre olabilecek göstergelere bakıldığında, Dünya Kız Çocukları Günü’nde çözüm bekleyen ciddi sorunların var olduğu görülüyor. Şüphesiz her sorun alanının bir diğerinden bağımsız olarak ele alınması ve çözülmesi mümkün olmuyor. Yaşanan sorunlar temel ve süregelen sorunlar olduğunda çözüme dair yaklaşımların da sistematik, ölçülebilir ve sürdürülebilir olması gerekiyor.
Türkiye Dünya Kız Çocukları Günü’nün kabul edilmesinde öncülük eden ülkelerden birisi olmakla birlikte, halen kız çocuklarının yaşadıkları sorunlara köklü çözümler bulabilmiş değil. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenli barınma koşulları bakımından kız çocuklarının haklarının daha fazla ihlal edildiği gerçeği hâlâ geçerliliğini korumaya devam ediyor. Araştırmalar çocuk işçiliği yanında ev işlerinde de en çok kız çocuklarının emek sömürüsüne maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Özetle; toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kız çocuklarının toplumsal, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik olanaklarından daha iyi yararlanabilmeleri için gerekli olan kaynakların her düzeyde sağlanması gerekiyor.
Temelleri 1996 yılında atılan Aydın Doğan Vakfı faaliyetlerini, kız çocuklarının eğitimi ve fırsatlara eşit erişimi başta olmak üzere; eğitim, kültür-sanat, spor gibi birçok konuda etki odaklı işler yoluyla Türkiye’nin kalkınmasına ve topluma katkıda bulunmak, katkı sağladığı alanlarda öncü bir kuruluş özelliğini korumak amacıyla sürdürüyor.
Eğitim, özellikle de genç kızların eğitimi, Aydın Doğan Vakfı’nın kuruluşundan bugüne kadar misyon edindiği, öncelikli destek alanlarından biri. ‘Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar’ sloganıyla yürüttüğü faaliyetlerle hem ekonomiye ve nitelikli işgücü gelişimine katkı yapmak hem de genç kızların topluma üretken bireyler olarak katılmasını sağlamak amaçlanıyor.
Genç bir kızın güçlü ve özgüvenli bir birey olarak toplumda yer alabilmesinin kapsayıcı ve nitelikli eğitimle buluşmasından geçtiğine inan Vakıf; genç kadınların ve kız çocuklarının eğitime eşit katılımını ve devamlılığını sağlayacak destekler sunmak, vizyonlarının gelişmesine katkı sağlayarak özgüvenlerini artırmak, yaşam becerileri ve geleceklerinde iyileşme gerçekleştirmek amacıyla çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da Doğan Grubu ile birlikte “Eğitime Devam” seferberliğini başlatan Vakıf,. Deprem bölgesindeki 11 ilde öğrenimine devam etmek için desteğe ihtiyaç duyan lise ve üniversite düzeyinde olan 1.000 kız öğrenciye eğitim hayatı boyunca burs imkanı sağlıyor.
Aydın Doğan Vakfı, her yıl UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), UN Women (Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi), UNFPA (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu) iş birliği ile Dünya Kız Çocukları Günü’nü farkındalık yaratan bir konferansa dönüştürüyor.
Aydın Doğan Vakfı’ nın toplumsal cinsiyet eşitliği için kızların güçlenmesi ile ilgili olarak gerçekleştiği konferans dizisi kapsamındaki dokuzuncu toplantı; bu yıl ilk kez İstanbul dışında düzenlendi, Birleşmiş Milletler tarafından on bir yıldır kutlanan Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla, “Kız Çocukları Geleceğini Yeniden İnşa Ediyor” temasıyla UNICEF, UN Women, UNFPA* iş birliğiyle -yeniden inşa edilmekte olan- Arsuz/Hatay’ da yapıldı.
Aydın Doğan Vakfı Başkanı Arzuhan Yalçındağ, UNICEF Türkiye Temsilci V., Paolo Marchi, UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ve UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova’ nın konferansta yaptıkları konuşmaların ortak noktası; ‘Dünya Kız Çocukları Günü'nün öneminin ve kız çocuklarının güçlenmesi konusundaki farkındalığın artırılması gereği’ idi..
Konferansın izleyicileri arasındaki gençlerin kendi değerlerinin farkında olmaları ve bunu dillendirebilmeleri ise günün en önemli kazanımı oldu.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş