Paylaş
5 Temmuz tarihli yayın organlarında “Türkiye’nin en yaşlı doktoru unvanına sahip Nüzhet Ziyal 97 yaşında yaşamını yitirdi” başlıklı bir haber yayımlandı. Bilimsel akupunkturun Türkiye’deki öncülerinden olan Doktor Ziyal’ in kaybı beni derinden etkiledi.
1980’li yıllardaydık. Ben o dönemde Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü’nde görev yapıyordum. Kas hastalığım henüz yürümeme engel değildi. Ancak kolay yürüdüğüm de söylenemezdi. Sürekli bir çare araştırıyor, yurt dışında yapılan araştırmaları takip ediyordum. Bir gün, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketi’nin bağlı kuruluşlarından birinin genel müdürü bana alternatif tıp tedavilerinden biri olan akupunkturun benim için yararlı olabileceğini söyledi. İşte ilk kez o zaman duydum Doktor Nüzhet Ziyal adını.
Dr. Ziyal, 1946 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra göğüs hastalıkları dalında ihtisas yapmış. Askerliğinin ardından Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde göreve başlamış. 1953 yılında ilk muayenehanesini açan Nüzhet Ziyal, akupunkturla 1970 yılında tanışmış. Bir kurs için Londra’ya giden kızının bir arkadaşının astım rahatsızlığından akupunktur tedavisi ile kurtulduğunu öğrenmiş ve Çin’e giderek konu ile ilgili eğitim almış. 1986 yılında ise Türkiye’nin ilk akupunktur derneğinin kurulmasına öncülük etmiş ve dernek başkanlığına seçilmiş.
Uzun yıllar Dr. Nüzhet Ziyal’ in Kadıköy Bahariye’deki muayenehanesine gidip geldim. Yukarıda yazdıklarımı ve bundan çok daha fazlasını Sayın Ziyal’ in kendi ağzından dinledim. Bu arada kız kardeşim ve kızım da akupunktur tedavisine başladı. Son yıllarda kızım iş yoğunluğu nedeni ile tedaviden vazgeçse de kız kardeşim hiçbir zaman vazgeçmedi. Öyle ki, sonunda Dr. Ziyal onun yalnızca doktoru olmaktan çıktı ve “doktor amca”sı oldu.
Dr. Ziyal, kas rahatsızlığım iyice ilerleyip de muayenehanesine gidip gelmem zorlaştığında en yetenekli hemşiresi Müzehher Hanım’ı beni tedavi için evime göndermeye başladı. Müzehher Hemşire uzun yıllar beni tedavi etmeyi sürdürdü. Çok tatlı ve sevecen bir kadındı. Ancak sonunda ondan haber alamaz oldum. Sanırım onu kaybetmiştik.
Akupunktur, tedavisi olmayan kas hastalığımı iyileştirmedi ancak ağrılarımı azaltarak beni rahatlattı. Bu tedavi ile kesinlikle geri kazandığım tek yeti ise, önceleri hiç kapanmayan gözlerimi kapatabilmek oldu. Ve bu, benim için oldukça büyük bir kazanımdı.
Türkiye’de akupunkturun kurumsallaşmasının önderi olarak gösterilen Dr. Nüzhet Ziyal çok iyi bir hekim olmasının yanı sıra sevgi dolu bir insandı. Hastalarına adeta bir ağabey, bir baba gibi yaklaşır ve kendisine koşulsuz güven duyulmasını sağlardı. Pek çok kişinin hayatına olumlu yönde dokunan bu değerli hekimi tanıdığım ve O’na yakın olabildiğim için çok şanslıyım. Kendisini hiçbir zaman unutmayacağım…
Dilerim mekânı Cennet olur Sevgili Doktorumuz Nüzhet Ziyal’ın.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş