Paylaş
Geçen hafta bir okurumdan aldığım e-posta beni eskilere, çocukluğumda radyoda duyduğum “dikkat kan aranıyor” anonslarına götürdü. İnternet ve sosyal medyanın henüz icat edilmemiş olduğu o yıllarda kan ihtiyacını duyurmanın en pratik yolu radyo anonslarıydı. Aynı anons saatlerce, bazen günlerce tekrarlanır; aranan kan şans eseri bulunur, çoğu kez de bulunamazdı.
Kan bağışçısı olmanın toplumumuzda henüz gelişmiş ülkelerdeki kadar üst seviyelerde olmadığını vurgulayan okurum Barış Yılmaz, Kızılay’ın yanısıra diğer devlet kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı yayın ve bilgilendirmeler sayesinde eskiye nispeten çok daha iyi noktalara gelindiğini belirtiyor olsa da hâlâ kat edilecek çok yolumuz var. Barış Bey ve arkadaşları yaklaşık on yıl önce bir dostlarının eşi için kan aramak durumunda kaldıklarında, bu işin aslında ne kadar zor olduğunun farkına varmışlar ve bu sorunun çözümüne bireysel destek sağlamaya karar vermişler.
2008 yılında kan arayanlar ile gönüllü bağışçıları bir araya getirmeyi hedefleyen bir internet sitesiyle başlamışlar işe. Dört yıl içinde üç binden fazla kan ihtiyacını duyuran sitenin üye sayısı da 13.000’nin üzerine çıkmış. Fakat üye sayısı daha da artınca, üyeleri ihtiyaçlar hakkında bilgilendirmek için gönderdikleri e-postalar güvenlik duvarlarına takılmaya başlamış; kısa mesajlar ise maliyeti karşılanamaz duruma gelmiş. Bir süre ara verdikten sonra, teknolojinin gelişmesi ve telefonlarda uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte, Barış Bey bu kanaldan yürümeye ve ihtiyaç sahipleri ile gönüllü kan bağışçılarını buluşturma fikrini farklı bir formata taşımaya karar vermiş. Yazılımcı bir firmanın işbirliği ile gerekli uygulama geliştirilmiş ve proje 2016 Haziran ayında hayata geçmiş.
Barış Bey uygulamayı şöyle anlatıyor:
“Gönüllü olan bireyler uygulamamızı telefonlarına indirerek kuruyor ve kısa formumuzu doldurarak sadece kendi yaşadıkları şehirde kendi kan gruplarından olan taleplerden haberdar oluyor. Böylece sosyal medyadaki gibi yardımcı olamayacağı ancak bir süre sonra sıradan olarak algılayacağı için yardımcı olabileceklerini de gözden kaçırabileceği ihtimalini ortadan kaldırıyoruz. Talebi giren kişiyi öncelikle kendimiz arayarak hastanın gerçekten var olduğunu ve ihtiyacın internette görülen bir talep üzerine girilmediğini doğrulamaya çalışıyoruz. Amacımız gerçek ihtiyacı gerçek gönüllüye ulaştırmak; bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak. Lâkin geçmiş yıllarda tecrübe ettiğim, internetten gelen ‘Bu cuma ameliyat olacak yeğenim için kan aranıyor’ tarzı duyurulardaki irtibat numarasını aradığınızda o cumanın aslında aylar önce olduğunu öğrenebiliyorsunuz.”
İnternette “kantalebi.org” adlı siteden, AppStore veya Android Market ücretsiz olarak kolaylıkla indirilebilen bu uygulamanın adı kantalebi. Sadece indirmesi değil, kullanımı da tamamen ücretsiz ve gönüllülüğe dayalı olan sistemin işleyişi de kolay. Uygulamayı indirdikten sonra, gönüllü kişi kendisi ile ilgili bilgileri dolduruyor. Bu bilgiler ana sunucuda (server) kayıtlı olarak tutuluyor. Bu bilgiler ışığında gönüllü birey kendisi ile aynı ilde ve aynı kan grubunda olan ihtiyaç sahibinden haberdar ediliyor. Gönüllü, sağlık durumu uygun olması ve kan vermeye engel bir durumu olmaması halinde, mesaj içeriğindeki irtibat numarası ile iletişime geçerek kanın verileceği merkeze gidiyor ve kan verme işlemi gerçekleşiyor. İnternet sitesinden hem sistemin işleyişi hem de kan verirken dikkat edilecek noktalar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş