Paylaş
Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’un birkaç gün evvel açıkladığı yeni Eğitim Platformu Projesi beni çok heyecanlandırdı. Dünya Bankası ile yapılan bu projede, ‘Seç-Beğen-İzle’ formatında, isteyen herkes istediği alanda eğitim alabilecek.
Çok geniş kapsamlı bir proje olan söz konusu dijital platform, Dünya Bankası’ ndan alınan büyük bir bütçe ile hayata geçiriliyor. Bakan Selçuk, bu platform ile yediden yetmişe herkesin istediği yüz binlerce eğitim içeriğine kolay ve ücretsiz erişim sağlayabileceğini söylüyor. Kurulum çalışmalarına başlanmış olan platformda verilen eğitimlerin, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından onaylanarak sertifikalandırılmasının da gündeme geleceği söyleniyor. İsteyenler bu platforma mobil cihazlardan, televizyonlardan, bilgisayarlardan, EBA destek merkezlerinden ya da Halk Eğitim Merkezlerinden ulaşabilecekler.
Bu platform evde otururken mobil telefondan takip edilerek herhangi bir konuda sertifika alınabilmesini sağlayacak. Sayın Bakanımız Ziya Selçuk “Türkiye’nin geleceği, dünyanın geleceği, sürekli yenilenen ve giderek yeni becerilere ihtiyaç duyulan iş kollarında. Mesleki eğitim ve hayat boyu öğrenme kapsamında hangi becerilere ihtiyaç varsa, bunların tamamını halledeceğiz.” diyor.
Büyük bir bütçe ile hayata geçirilen platformun yurtdışı tarafı da olacak. Sayın Bakan Selçuk altyapı çalışmalarının sürdüğünü; hayat boyu öğrenmeden örgün eğitime, öğretmenlerin mesleki gelişimine kadar tüm ihtiyaçlara cevap verecek bir platform olacağını ifade ediyor. Yani, “Kendim için ne yapabilirim? Danışmanlık desteği hizmeti istiyorum.” diyenler de bu platforma başvuru yapabilecekler.
Bu; benim gibi hayatı boyunca öğrendiklerini yeterli bulmamış, bilgilerini sürekli arttırmak istemiş bir kişi için bulunmaz bir fırsat. Şimdiden, platform uygulamaya geçtiğinde hangi konularda eğitim alabileceğimi düşünmeye başladım. Ve benim gibi düşünenlerin çoğunlukta olmasını diliyorum.
Eğitim bir milletin gelişmiş medeniyetler seviyesine çıkabilmesinin ilk şartı. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren okuma sevgisi aşılanması büyük önem taşıyor. Tabii ki bu konudaki ilk görev anne ve babalara düşüyor. Zira çocuklar okuma konusundaki ilk eğitimlerini onlardan alıyorlar. İkinci görev ise çocuğun ilk öğretmenine ait. İlk öğretmenler her zaman çocukların hayatında önemli yer tutuyor. Örneğin ben; ilk öğretmenim Şadiye Hanım’ı hiç unutmadım. Artık hayatta olmayan değerli öğretmenimi sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.
Ortaöğretim seviyesine gelen öğrencilere okumanın bir vazife değil bir zevk olduğu aşılanmalı ve çocuklar okumaya teşvik edilmeli. Sınıfta, okumayı özendirici çeşitli etkinlikler düzenlenerek çocukların okudukları eserleri birbirleriyle paylaşmaları sağlanmalı. Bu onların hem okumaya teşvik edilmelerini hem de daha fazla eser hakkında bilgi edinmelerini sağlayabilir.
Sakın ahkâm kestiğimi düşünmeyin Sevgili Okurlarım. Zira benim asıl mesleğim İngilizce öğretmenliği. Mezuniyetten sonraki stajım ve gönüllü olarak verdiğim özel dersler dışında hiç tecrübem olmasa da öğretmenlik gönlümdeki meslek.
Fiilen öğretmen olamadım. Ancak, sanırım, yeni dijital eğitim platformu karşısında yeniden öğrenci olabileceğim…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…
Paylaş