Darülaceze’nin yenilenen yüzü

Dr. Aylin Çiftçi, artık, Darülaceze Başkanı. Kendisini makamında ziyaret ettim ve kim bilir ne gibi mucizeler gerçekleştireceği bu özel kurumu en küçük noktasına varıncaya kadar gezdim.

1968 yılında Karadeniz Ereğli’de doğan Aylin Çiftçi TED Koleji ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Mecburi hizmetini Artvin’de tamamladıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı’nda 1995 yılında göreve başladı. Başbakan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde, Türkiye’de ilk kez kurulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Özürlüler Merkezi’nin (İSÖM) kuruluşunda aktif rol oynadı. İSÖM adına 1997’de İngiltere’de engelli rehabilitasyonu ve 1998’de İsveç’te madde bağımlılığı rehabilitasyonu alanında eğitim aldı. Uzun yıllar engelliler, kadın sağlığı, evde bakım, sokak çocukları ve yaşlı bakımı alanlarındaki projelerin planlanması, yürütülmesi ve denetiminde uygulamacı ve idareci olarak görev yaptı. 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Ben kendisini tam da o yıllarda tanıdım. Dokunduğu yeri sanki sihirli bir değnek değmişçesine güzelleştiren, son derece verici bir kişiliğe sahip olan Çiftçi, bu makamda biz engelliler adına çok önemli gelişmelerin öncüsü oldu.

DARÜLACEZE'DE BÜYÜK DEĞİŞİM / FOTO GALERİ

DARÜLACEZE'NİN YENİLENEN YÜZÜ / HÜRRİYET TV

Dr. Aylin Çiftçi Haziran 2014’de Darülaceze Başkanlığı’na atandı. Bu atama, her ne kadar biz engellileri çok üzmüş de olsa, Darülaceze için büyük bir kazanç.

Darülaceze 1895 yılında Sultan II. Abdülhamit Han!ın fermanı ile kurulmuş. Büyük dinlerin ibadethanelerinden olan cami, kilise ve havra Kurum’un bahçesinde bir arada yer alıyor. Bu yönden dünyada eşi benzeri olmayan bir hayır kurumu olan Darülaceze, kurulduğu günden bugüne, 30.000’i çocuk olmak üzere toplam 72.000 kişiye Şefkat Yuvası olmuş.

Darülaceze’nin kuruluş felsefesi ve misyonu; din, mezhep, dil, ırk sınıf ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, bakıma muhtaç, yaşlı, sakat insanlarla, sokağa terk edilmiş kimsesiz yavrulara hizmet etmek.

Darülaceze Nizamnamesi’ne göre Kurum’a, ancak;

-İstanbul’da doğmuş veya en az 5 seneden beri devamlı oturmakta olan çalışma
gücünü kaybetmiş, bakıma ve korunmaya muhtaç kimsesiz fakir kişilerle;
geçinebilecek kâfi mala sahip olmakla beraber, çalışamayacak durumda olanlardan
kanunen bakmakla mükellef kimsesi mevcut olmayan 18 yaşını doldurmuş engelli,
güçsüz ve yaşlılar,
-0-3 yaş grubu kimsesiz çocuklar ve koruma altında olan çocuklar,
-Çocuklarının kendilerine bakamayacak durumda olduklarını mahkeme ilanı ile
belgeleyenler,
-Sağlık bakımından diğerine bakamayacak durumda olduklarını devlet
hastanelerinden alacakları sağlık kurul raporu ile tespit ettiren evli kişiler,
-Herhangi bir bulaşıcı hastalığı ve akıl hastalığı olmayanlar,

kabul edilmekte.

Toplam 27.000 m2’lik bir alan üzerinde kurulan Darülaceze bünyesinde 7 aceze (düşkünler) servisi, bir poliklinik, bir çocuk kreşi, içinde kütüphanesi bulunan rehabilitasyon merkezi, fırın, 3000 kişiye yemek yapabilecek kapasitede modern bir mutfak, kesimhane, kurban etlerini 1 yıl süre ile muhafaza edebilecek buzhane, çamaşırhane ve kurumun ihtiyaçlarına cevap verecek ölçüde terzihane, matbaa, marangozhane, ayakkabı tamir atölyesi, demirhane bulunuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı ve kendine özel bir Nizamname ile yönetilen Darülaceze, müstakil bir bütçeye sahip. 119 yıllık Darülaceze, kurulduğu günden bugüne tüm ihtiyaçları ile işletim giderlerinin tamamını hayırseverlerin bağışları ile karşılamış ve devlete bağlı olmasına rağmen varlığını devlete yük olmadan sürdürmüş bulunuyor.

Kurumda barınan sakinlerin tüm giyinme, barınma, gıda, sağlık ve bakım ihtiyaçları kurum tarafından karşılanmakta. Darülaceze’de Yataklı Tedavi Kurumu Yönetmeliği’nce yerine getirilmekte olan sağlık hizmetleri, 24 saat aralıksız devam etmekte. Muayene ve tedavi hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri ve rehabilitasyon şeklinde yürütülen sağlık hizmetlerinde acil veya kronik rahatsızlıklar Kurum’ da tedavi edilmeye çalışılmakta. İleri tetkik ve tedavi gerektiren durumlarda hastanelerle bağlantı kurularak her türlü tıbbi yardım sağlanmakta. Bağışçıları, gönüllüleri, çalışanları ve acezeleri ile büyük bir aile olan Darülaceze darda ve sıkıntıda kalındığında sığınılacak bir kucak, varlıklı olunduğunda da desteklenecek ilk kurum.

Yazımın başında da söylediğim gibi, Kurum’u en küçük noktasına varıncaya kadar gezdim. Cennet gibi bahçede dolaşan ya da dinlenen insanlarla konuştum. Şikayetlerinin sadece aranıp sorulmamak olduğunu hem üzülerek hem de sevinerek gördüm. Üzüldüm, çünkü herkesin ilgiye ihtiyacı var. Sevindim, çünkü herkes hoşnut Kurum hizmetlerinden. Odalar geniş ve rahat. Her katta olduğu gibi, her odada da oturma alanı mevcut. Rehabilitasyon Merkezi Dokuma ve Resim Atölyelerinde Kurum sakinlerince üretilenler bahçe girişinde yer alan mağazada satışa sunuluyor. Böylece, kurum sakinleri de bir kazanç sağlamış oluyorlar.

Darülaceze’de öğle yemeği sundular bize. Kurum sakinlerini ağırlayan yemekhanede sakinlere verilen tabldot ikram edildi bize de. Menüde domates çorbası, levrek buğulama, salata ve tatlı vardı. Hepsi de birbirinden lezzetliydi.

O gün, kafamdaki Darülaceze imajı tamamen değişti. Artık orası benim de gitmek isteyebileceğim bir yer… Ve yakında, Dr. Aylin Çiftçi’nin katkılarıyla, daha da özenilir olacağına yürekten inanıyorum.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…