Paylaş
Louise Braille babasının atölyesindeki aletlerle oynarken geçirdiği bir kaza sonucunda üç yaşında gözlerini yitirdi. Ancak yine de kusursuz bir orgcu ve viyolonselci olmayı başardı. 1819’da bir burs kazanarak Kör Çocuklar Ulusal Enstitüsü’ne devam etmek üzere Paris’e gitti. Braille, okulda Charles Barbier’ın sergilediği bir yazı sistemiyle ilgilenmeye başladı. Sistem, parmak uçlarıyla dokunarak okunabilen kabartma noktalardan oluşuyordu.
“Gece Yazısı” olarak adlandırılan 12 noktalı bu sistem, savaş alanlarında gece haberleşmesi için hazırlanmıştı.
Barbier’in sisteminde mesajlar bir kartonda delikler açarak ilerletiliyordu. Braille 1824’ te, bu sistemi; henüz 15 yaşındayken nokta sayısını düşürerek, basit bir aletle yazılan, görmeyenlerin gereksinimlerini karşılayacak 6 noktalı matris sistemine dönüştürdü.
Alfabe Braille’in öğrenci arkadaşlarınca hemen benimsenerek kullanılmış olsa da, yaygınlaşması zaman aldı. Paris’teki Körler Okulunda ancak 1954’ te, Braille’in ölümünden iki yıl sonra resmen kullanılmaya başlandı. 1860’ta Amerika Birleşik Devletleri’ndeki,
1868’de de İngiltere’deki okullarda kullanılması kabul edilen Braille Alfabesi; 1918’de ülkeler arasında tam bir görüş birliği sağlanarak, diğer yazı sistemlerinin tümüyle terk edilmesine neden oldu.
Temeli 1 Kasım 1988 tarihinde bir araya gelen görme engelli bir grup Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi tarafından atılan Türkiye Beyazay Derneği, 7 Mart 1992’de tüzel kimliğine kavuştu. 2007 yılında “kamu yararına çalışan dernek” statüsüne kavuşan Dernek, hedef kitlesine görme engellilerin yanı sıra diğer engel gruplarını da katarak hizmet alanını genişletti.
Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan Braille yazının yaygınlaşması gerektiğini düşünüyor. Son yıllarda sesli kitaplar ve bilgisayar teknolojilerinin gelişmiş olduğuna değinen Arıkan, Braille yazının biraz ihmal edilmeye başlandığını söylüyor. Braille Alfabesi’ nin toplum tarafından bilinir durumda olması için farklı politikalar geliştirilmesi gerektiğine inanan Salih Arıkan, liselerde ve üniversitelerde seçmeli ders kapsamında Braille yazı öğretilmesini, kabartma dergiler ve gazeteler çıkarılmasını öneriyor.
Salih Arıkan, “Kabartma yazının toplumda bilinir olması için farklı etkinlikler yapılmalı, kabartma yazıyla broşürler hazırlanmalı, kabartma yazılı kitapların sayıları arttırılmalı” diyor ve görme engellilerin yeni bir kitaba, çıktığı anda sesli e-kitap ya da kabartma kitap seçenekleriyle ulaşmak istediklerini ifade ediyor.
Özellikle, hem görme hem de işitme kaybı olan çift engelli arkadaşlarının olduğuna değinen Arıkan, onların ders kitapları dışında üniversiteye hazırlık ve EKPPS kitaplarının da kabartma yazıyla basılmasını istediklerini söylüyor.
Türkiye Beyazay Derneği tüm eğitim kurumlarını ve toplumu Braille Alfabesi’ nin toplumda bilinir olması için çaba göstermeye davet ediyor.
Bence de, engelli-engelsiz, dileyen herkesin Braille yazıyı öğrenebileceği kurslar açılmalı. Ülkemizdeki kabartma yazıyı bilen ve öğretebilecek olan kişilerin sayıları arttırılmalı.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş