Paylaş
Yarın bayram. Bu bayram arifesinde güzel şeylerden söz etmek istiyor olsam da, Bodrum’daki bir arkadaşımdan aldığım e-posta mesajını sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.
Sözünü ettiğim arkadaşım yaz aylarını Bodrum’da geçiriyor. Eşi ile orada tanıştıkları turist bir çiftle yakınlaşıp arkadaş olmuşlar. Bir gece bayan turist aniden rahatsızlanmış. Arkadaşım ve eşi kendisini hemen Bodrum’daki bir kliniğe götürmüşler. Nöbetçi sağlık memuru hastanın tansiyonuna bakmış ve büyük tansiyonun 17 olduğunu görünce de hemen bir dil altı hapı vermiş. Bir süre sonra tansiyonun hâlâ düşmediğini tespit ettiğinde ise; tansiyon yükselmesinin çok tehlikeli olabileceğini, klinikte o an için doktor bulunmadığını, hastaneye gitmelerinin uygun olacağını söylemiş. Gittikleri hastanedeki nöbetçi hemşire yine tansiyon bakmış ve yüksek olduğunu anlayınca hapı bir dil altı hapı vermek istemiş. Turist bayan orada doktor olup olmadığını sormuş. Doktorun uyuduğunu, isterse çağırabileceklerini söylemişler. Turist bayan tabii ki doktoru çağırmalarını ve gerekli ilâcı onun vermesini istemiş. Bu arada bayan turistin eşi hasta kayıt işlemlerini yaptırmış. Bu işlem sırasında kendisinden peşinen 810 TL ücret alınmış; sigortasına ibraz edilmek üzere evrak ve makbuz istediğinde de birkaç gün sonra gelip alabileceği söylenmiş. Sözü uzatmayalım, doktor uykudan uyanıp hastayı görmeye gelmiş ve hemşireden aldığı bilgiye dayanarak, bir dil altı hapı verilmesini istemiş. Tansiyon dil altı hapı ile yine düşmeyince de başka bir hemşire küçük bir serum bağlamış. Serumun ardından durum biraz daha stabil bir hale dönmüş. Bunun üzerine hastaya gidebileceğini söylemişler. Hasta, “Doktor Bey görmeden mi?” diye sorduğunda ise; kendisine, “Yine mi uyandıralım?” sorusu ile cevap vermişler. Tabii ki “yeniden uyandırın” dememiş hastamız ve hastaneden ayrılmışlar.
Ertesi gün arkadaşım ve eşi hastaneye ödenen ücreti öğrendiklerinde, bu miktarın yapılan işleme göre çok fazla olduğunu ve buna itiraz edilmesi gerektiğini söylemişler. Birkaç gün sonra turist çiftle birlikte yeniden hastaneye gitmişler ve bu kez de hazırlanan evrak ve makbuzun yetersiz olduğunu ve Türkçe yazılmış bulunduğunu görmüşler. Bunun üzerine hem ödenen meblâğa hem de düzenlenen evrağa itiraz etmişler. Ve bakın ne cevaplar almışlar bu itirazları karşısında: “Efendim turistler için uygulanan bir paket fiyatımız var, size onu uyguladık. Evrağa gelince, nasıl olsa yabancı bir sigorta bu ödemeyi kabul etmeyecektir.”
Hem arkadaşım ve eşi hem de turist çift bu cevaplar karşısında, haliyle, çok sinirlenmişler. Böyle yaparlarsa Türkiye’ye turist gelmeyeceğini, bu yüzden konunun peşine düşeceklerini ve hastanenin en yetkili kişisi ile görüşmek istediklerini söylemişler. Sonuçta bir uzlaşmaya varılmış ve ödenen miktarın yarısı iade edilmiş.
Evet, yarın bayram. Dileğim ülkemizin tatil beldelerinde benzer olaylar yaşanmaması. Zira, güzel ülkemizin adının bu gibi olaylarla kirletilmesi çok yazık olur.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş