Paylaş
“Selamlar Ayşegül… Beni hatırlar mısın bilmem… Özer ile Hürriyet'te iken görüşürdük, sık olmasa bile… Cici kızın pek minikti henüz. Hepimiz çok gençtik… Şimdi başka gençler var hayatı omuzlamış götüren. Bahtiyar onlardan biri…” diyerek başlamıştı yazmaya Dr. Hakkı Öcal. Ve şöyle devam ediyordu: “Bahtiyar kim dersen.. Onunla ilgili olarak yazdığım bir yazı ekte.. Belki—belki değil kesin—haberin yoktur; ben bir taraftan ABD'de VOA'de çalışırken bir yandan da Türkiye'de birçok bilgisayar dergisinde yazılar yazdım. Bahtiyar ve daha birçok genç arkadaşı da bu vesile ile tanıdım.
Önümüzdeki hafta İstanbul'da olacağım. Arkadaşlarla ne zaman nasıl görüşürüz diye konuşurken Bahtiyar Dilek ilk önerdiğimiz Gelişim Platformu binasına gelemeyeceğini bildirdi; çünkü bina henüz tekerlekli iskemle için elverişli değil. Bu durumda onun mekânında buluşalım dedik. Kas Hastalıkları Derneği'nde hem Hakan Özgül ve diğer dernek yetkililerinin sunumlarını dinleyerek konuyla ilgili bilgi alacak ve duyarlığımızı arttıracağız; hem de Bahtiyar'ı dinleyerek ve görerek, azmimizi, çalışkanlığımızı, irademizi yenilemiş olacağız. Benimle görüşmek isteyen bazı bilgisayarcı gençlere bu vesile ile bir parça bilgi aktarılmış olacak.
Vaktiniz varsa, gelirsen, sevinirim. ”
Önce Hakkı’ya “orada bulunmak için elimden geleni yapacağımı” yazdım, sonra da hemen gönderdiği yazıyı okumaya koyuldum. Bahtiyar’ın kim olduğunu, Hakkı’yı nasıl olup da bu kadar etkileyebildiğini merak etmiştim.
Öğrendim ki, Bahtiyar, 1984 yılında dünyaya gelmiş bilgisayar teknolojileri konusunda uzman bir genç. Onu diğer BT’ci gençlerden ayıran tek fark ise, yedi yaşındayken teşhis edilen kas hastalığı. Hastalığının adı Duchenne. Genel olarak “progresif müsküler distrofi” adı verilen hastalıkların içinde en ağır olanı. Küçük yaşta hastalığının farkına varan Bahtiyar,
hareketlerinin arkadaşlarına göre farklı olduğu ve bundan sonra da olacağı gerçeğini kabul
etmiş. Ancak bu gerçek onun gelecekle ilgili hayaller kurmasını engelleyememiş. Bahtiyar’ın
dünyasını bilgisayar, gelecek ile ilgili hayallerini ise bilgisayar mühendisliği süslemiş. Ve Bahtiyar 16 yaşında ilk hayaline kavuşmuş; bir 233Mhz Pentium 2 bilgisayarı olmuş. Ardında bir bilgisayar eğitmeni haftada üç gün gönüllü olarak evlerine gelip Bahtiyar’a Windows 95
işletim sistemini ve MS Office programlarını öğretmiş. Ayrıca, ağabeyi de devam ettiği bilgisayar kursundan öğrendiklerini eve gelip Bahtiyar’la paylaşmış. Ve bir süre sonra iki kardeş çevrenin tanıdığı bilgisayarcılar haline gelmişler.
Bahtiyar, hastalığı ortaya çıktığından beri merkezi İstanbul Yeşilköy’de olan Kas Hastalıkları Derneği’nin üyesi. Onun ve arkadaşlarının bilgisayar tutkuları, derneğe bir bilgisayar laboratuarı kazandırmış. Bir kas hastası olan bense hiç gitmemiştim derneğimize; belki evime çok uzak olduğu için, belki de vakit yaratamadığım için…
Ama 19 Kasım’daki Kas Hastalıkları Toplumsal Farkındalık Toplantısı’na gittim. Yıllar sonra Hakkı’yla karşılaştım… Türkiye’nin dört bir yanından farkındalıklarını arttırmaya gelmiş genç bilgisayarcılarla tanıştım. Bahtiyar’ı, Hakan’ı ve Taliha’yı tanıdım. Artık ben de kendimi bu derneğin üyesi sayıyorum. Derneği daha iyi tanıdıkça, yapılan ve yapılması planlanan işleri sizlere de aktaracağım.
Bu köşede yazdığım yazılar bana her gün yeni dostlar kazandırıyor. Bazen de eski dostlara kavuşturuyor… Teşekkürler HÜRRİYET…
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş