Paylaş
“Biz işitme engelliler ve işitme engelli aileleri olarak diyoruz ki” diyerek söze başlayan arkadaşlarımız; siyaset, iş hayatı, eğitim, ulaşım, sağlık ve kültür-sanat gibi alanlarda kavuşmayı arzu ettikleri uygulamaları dile getiriyorlardı bu e-posta ile.
Ben, şahsen, tümünü doğru bulduğum bu uygulamaların yakın bir gelecekte hayata geçirileceklerine inanıyorum. Bugün ise, geçtiğimiz hafta değerli milletvekilimiz Şafak Pavey tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’da değişiklik içeren kanun teklifinden söz etmek istiyorum.
Teklif, sinema eserlerinde Türkçe altyazının bulunmasını öngörürken, televizyon programlarının en az yarısında simultane altyazı programı kullanılmasının zorunlu kılınmasını hedefliyor. Sayın Pavey’in teklifinin gerekçesi ise; “Bandrol gelirlerini düzenleyen kanunda küresel olarak ilerleyen insan hakları yolculuğuna katılmak için kanunun ana fikrini bozmayan, hatta onu güçlendiren küçük bir düzenleme yapmak gereği doğduğuna inanıyorum. Bu düzenleme ülkemizde sayıları resmi olarak bilinmeyen ancak kendi camialarına göre 2 milyon civarında bulunan işitme engellilerin ağır bir güçlük içinde anlamadan izlemeye çalıştıkları film, haber, belgesel gibi görsel iletişim faaliyetlerinin anlaşılmasını sağlayacaktır.” sözleri ile ifade ediliyor.
Bu teklif, işitme engelliler ve işitme engelli ailelerinin Kültür-Sanat konusundaki istekleri ile birebir örtüşüyor. Bakın onlar nasıl dile getirmişler arzularını:
1- Türkçe altyazı bulunmayan (ya da Türkçe altyazılı seans oynatmayan) Türk filmlerine
Kültür Bakanlığı tarafından gösterim izni verilmemelidir.
2- Türkçe altyazı seçeneği bulunmayan Türk filmi DVD’lerine Kültür Bakanlığı tarafından
bandrol, üretim izni verilmemelidir.
3- Türk dizilerine Türkçe altyazı eklenmesi için RTÜK tarafından TV kanallarına baskı
yapılmalıdır. Dizilerin tekrarını “Türkçe altyazılı” olarak yayınlatmayan TV kanallarına
para ve 1 gün ekran kapatma cezası verilmelidir.
4- Tüm TV kanallarında her program için kumandadaki seçenek tuşuyla Türkçe altyazıya
ulaşılabilmelidir. (Bu sistem şu an Digitürk’te mevcuttur)
Halen ülkemizdeki görme ve işitme engellilere uygun yayıncılık faaliyetleri yok denecek kadar az. Türkiye’de faaliyet gösteren iki ücretli dijital yayın platformundan sadece birinin engellilere yönelik indirimi bulunuyor. Söz konusu kuruluşun yayınları engelli izleyicilere yüzde 50 indirimli olarak ulaştırılıyor. Dijital yayın platformlarında yabancı filmlerin altyazıyla yayınlaması, engellilere özel bir uygulama olmamakla birlikte, işitme engellilerin yayına kısmen de olsa erişebilmelerini sağlıyor. Genel izleyiciye yönelik televizyon programlarından sadece birkaç tanesinde kısmi işaret dili ya da altyazı uygulamasına rastlanıyor.
Merkezi Ankara’da bulunan Sesli Betimleme Derneği 2010 yılından bu yana sinema filmlerinin görme engellilere ulaştırılabilmesi için çalışmalar yürütüyor. Dernek arşivinde yerli ve yabancı, kısa ve uzun metrajlı 73 film hazır bulunuyor. Bu filmler çeşitli firmaların sponsorluğunda özel gösterimler ile engelli vatandaşlara sunulduğu gibi, DVD formatında da piyasaya veriliyor.
Kanal D, sevilen üç dizisini işitme ve görme engelliler için internet sitesinde alt yazılı ve ses betimlemeli olarak yayınlanıyor. Yayınlara web sitesinin ana sayfasından, kolaylıkla bulunan bir link ile erişiliyor. Şimdilik, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Veda ve Sultan bu yayın kapsamında.
Moroğlu Film de “Sinema Engel Tanımıyor” Projesi ile, sinema filmlerini sesli betimleme yöntemi ile görme engellilerin ve işaret dili uygulaması ile işitme engellilerin takip edebileceği hale getiriyor. Proje kapsamında görme ve işitme engelli izleyicilere film gösterim günleri düzenleniyor. Bu tarihe kadar Türk sinema tarihinden sekiz film ve yeni çekilmiş bir gişe filmi görme ve işitme engellilerin beğenisine sunulmuş bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden onayı alınmış olan üretim sistemiyle daha çok filmin erişilebilir hale getirilerek DVD formatında evlerde seyredilebilmesi hedefleniyor.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’da değişiklik öngören Kanun Teklifi umarım kabul görür. Sayın Pavey’in de ifade ettiği gibi; “Filmlere bandrol verilmeden önce alt yazı konulmasını mecbur tutmak, televizyon haber, programlarında ve dizilerinde, hiç değilse en çok ilgi uyandıranlara öncelik vermek suretiyle yüzde elli oranında simultane alt yazı programı kullanmaları için madde eklemek maliyet olarak neredeyse sıfır; ancak kazanım olarak çok büyük insani bir destek sağlayacaktır.”
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş