Paylaş
Acısı ve tatlısı ile bir yılı daha geride bıraktık. Yeni bir yıla yeni umutlarla merhaba dedik…
Hepimizin hem “keşke”leri oldu, hem de “neyse ki”leri 2014 ylında da… “Neyse ki”leri “keşke”lerinden fazla olanlar, belli ki, daha doğru kararlara imza attılar. Belli ki daha çok sevindirip daha az üzdüler.
2015’in ülkemiz için engellerin ve ayrımcılığın olmadığı, güçlünün güçsüzü zenginin fakiri ezmediği, nefretin unutulup sevginin egemen kılındığı kavgasız bir ortam yaratmasını diliyorum. Yaptığım hatalardan ders almış olmayı, daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için katkı verebilmeyi umuyorum.
Birbirimizi dinlemeyi ve anlamaya çalışmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Dünyaya yalnızca kendi penceremizden değil biraz da başkalarının pencerlerinden bakmayı başarabilirsek eğer, güzel ülkemizin daha da güzelleşeceğine inanıyorum.
Dürüstlüğün eskiden olduğun gibi en büyük erdemlerden biri sayılmasını, yalana hiçbir şekilde rağbet edilmemesini, hırsızlık ve yolsuzluğa prim verilmemesini istiyorum.
Çocuklarımız, torunlarımız için yepyeni ve tertemiz bir dünya yaratmalıyız. Onlara barış ve huzur içinde rahat yaşayabilecekleri bir vatan bırakmalıyız. Bunu onlara borçluyuz…
Benim isteklerim böylece sürüp gidiyor… Murathan Mungan, “Mırıldandıklarım” adlı şiiri ile tercüman oluyor hislerime. Ve ben de kendisini konuk ediyorum bu günkü köşeme.
“MIRILDANDIKLARIM (Murathan Mungan)
Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler?
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hâlâ sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hâlâ bir umut var mıdır
Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
Senin ve benim, yani bizim için...”
“Neyse ki”lerimizin “keşke”lerimizden fazla olacağı yeni bir yıl umudu ile sevgilerimi gönderiyorum sizlere.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş