Bizim siyasetçiler hálá evrimin bıyık aşamasında ama, bazı dünya liderlerinin vücut kıllarından bile kurtulduğuna dair işaretler var.
Kuvvetle muhtemeldir ki, Putin göğsüne ya ağda yaptırıyor ya da son bir yıldır moda olan özel tıraş aletleriyle yok ediyor tüyleri. Üstsüz fotoğrafları öyle diyor. Erkekler arasında böyle bir trend var zaten. Neden siyasi liderler de uymasın. New York Times Magazine’de elektrikli tıraş aleti teknolojisiyle ile ilgili bir yazı okuyorum. Philips Norelco’nun ürettiği "Bodygroom" erkekleri tepeden tırnağa, istenmeyen (!) tüylerinden kurtarıyormuş. Ağdanın acısına, normal tıraş bıçaklarının yarattığı kesik tehlikelerine meydan vermeden.
İnsandan beş dakika önce doğmuş hissi verdiği için o resmi sayfaya koymayı tercih etmiyoruz. Burt Reynolds’un, doğal trikolu göründüğü sereserpe pozunu kastediyorum.
Hadi açık söyleyeyim, meşhur kıllı resmini kastediyorum.
O resim artık tarih oldu, erkekler hızla kaymak kıvamına geçiyor. Göğüsler, sırtlar ağdalanıyor, tıraşlanıyor. Bu konuda çok sağlam veriler var.
Siyasilerin aynı trende uyduğu yönünde işaretler de var.
Geçen hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Yenisey ırmağında balık tutarken çekilmiş üstsüz fotoğraflarına bakıyorum. Eh, eski KGB ajanı ve judoda siyah kuşak sahibi 54 yaşında bir adamın vücudu bu kadar olur diyorum. Çok sağlam, sıkı duruyor Putin. Komando pantolonu ve postallarıyla yabanıl ortamda macera adamı görüntüsü veriyor. Marlboro ve Camel reklamlarındaki adamlar gibi ama, sigara yok. Aslında biraz Taras Bulba havası da var. Gövdenin tüysüzlüğü tabii ki dikkatimi çekiyor ama, doğal olduğunu düşünüyorum.
Sonra Die Welt gazetesinde, Rusların bu görüntüden ne kadar etkilendiği konusundaki yazıyı okurken şu sözler dikkatimi çekiyor: "Putin’in muhtemelen tıraş edilmiş gövdesiÖ"
Evet olabilir, çünkü binlerce erkek yapıyor.
KONUŞMAKTAN UTANIYORLAR
Putin’in resimlerini görmeden önce New York Times Magazine’deki bir yazıya takılmıştım. Buna göre, erkekler yaygın bir şekilde vücutlarını tüysüzleştirme operasyonuna girişmişti. Ancak iki sorun vardı. Birincisi bu işlem için uygun bıçak teknolojisi mevcut değildi, ikincisi erkekler bu eksikliği ifade etmekten biraz utanıyordu.
İşte piyasadaki bu talebi ve açığı fark eden Philips Norelco, bir yıl kadar önce yüz dışındaki bölgelerde kullanılmak üzere "Bodygroom"u geliştirmişti. Şimdi, hızla büyüyen bu sektörde dört rakip yarışıyor. Geçen yıl ABD’de vücut tüylerinden kurtulmaya yarayan 250 bin adet cihaz satılmış. Bu perakende rakamına Wal-Mart mağazalarında satılanlar dahil değil.
Son Babalar Günü’nde de satışlar yüzde 50 artmış.
Philips Norelco ürünü çıkarmadan önce yaptığı piyasa araştırmasında şunu tespit ediyor: 20-50 yaş arasındaki müşterilerin yarısından fazlası vücut bakımı yapıyor, ancak mevcut seçenekler onları memnun etmiyor. Mesela ağda canlarını yakıyor, makas ve tıraş bıçağı ise özellikle vücudun belli hassas bölgelerinde tehlikeli bulunuyor. Ancak erkekler bu konuları konuşmaktan utandığı için üretici cephesi, derin ihtiyaç açığını fark edemiyor.
SHAVEEVERYWHERE.COM
İyi, hoş ürünü yapıyorsun da, bir de bunu tanıtmak lazım tabii. İşlem de yanakları pembeleştirici cinsten olduğu için Philips değişik bir pazarlama yöntemi deniyor. Her yerinizi tıraş edin anlamına gelen "ShaveEverywhere.com" web sitesinde yapıyor reklamını. Ciddi görünümlü, ancak zarif yapılı bornozlu bir erkek çıkıyor, koltuk altı, sırt ve göğüs kıllarına karşı Bodygroom kullanmanın ne kadar faydalı olduğunu anlatıyor.
Reklam esprili. Adamın yanındaki beyaz alanda iki adet kivi göründüğünde, sesi bipleniyor. Hassas bölgeler sansürlü ama, bip şifresini kırmak mümkün. Böyle bir reklamı televizyon ortamına sürmek imkansız, ancak internette büyük sükse yapıyor, hit oluyor.
Mail zincirlerinde dolaşan, radyo şovlarına espri konusu olan reklamın satışlarda ne kadar etkili olduğunu tespit etmenin yolu yok. Ancak Philips Norelco’ya göre aleti alanların yüzde 60’ı ürünün varlığını web sitesinden öğrenmiş. Yani reklam başarılı olmuş, çünkü vücudu tıraşlama bahsinde çok rahat görünen bornozlu adam empati yaratmış.
Yani burada esas olan ürünün kendisi değil, pazarlama yöntemi. Vücudun belirli bölgeleri için "özel" üretilmiş alet konsepti.
Tabii ben işin aslını bilmiyorum ama, New York Times Magazine’e göre vücut tıraş aletleri teknolojik yenilik olmaktan çok, bildiğimiz elektrikli tıraş makinelerinin varyasyonları. Neticede o aletler de yıllardır, "boyundan aşağıda da kullanılabilir" ibaresiyle satılıyor ama, hiçbiri böyle pazarlanmıyordu.
Peki acaba vücut tıraşlama erkeklerin bireysel tercihi mi? Bu işte kadınların payı yok mu? Var elbette. Philips onun araştırmasını da yapmış. Güney Afrika’da. Çıkan sonuç şu; kadınlar, erkeklerin tüysüz olmasını tercih ediyormuş. Kadınların sadece yüzde 12’si erkeğin kıllısını severim demiş. Yani bu sonuca göre fazla tüylü erkeklerin fazla şansı yok. Zaten aynı araştırmanın erkekler cephesinde de yüzde 50’lik bir grup, bir şekilde vücudundaki tüylerden kurtulmaya çalıştığını, bunu da kadınları etkilemek için yaptığını söylemiş. Bu arada vücudunun fazla ormansı göründüğünü itiraf eden erkeklerin oranı da yüzde 85.