Ya ABD Irak'la savaşırken uzaylılar dünyayı işgal ederse

Bütün dünya Irak'a yapılacak muhtemel operasyona odaklanmışken bunu sormak münasebetsizlik gibi gelebilir.

Ancak tam da şubat ayının ortasında uzaylıların dünyayı istila etmeyeceğini kim garanti edebilir? Ya da yıllardır beklenen sinyali gönderirlerse, dünyadaki muhatapları kim olacak? Hollywood filmlerinde uzaylılar hep NASA'nın ve ABD Başkanı'nın problemidir. Ama gerçek hayatta işin aslı öyle değil. Yani Bush Saddam'la savaşıyor, uzaylılarla uğraşamayacak kadar meşguldür diye endişe etmenin alemi yok. Çünkü uzaylıların dünyadaki muhatabı o değil, başka biri...


KOFİ Annan. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan. Uzaylılara karşı dünyadaki bir numaralı otorite o.

1967 tarihli BM sözleşmesinin on birinci maddesinde öyle yazıyor. Devletlerin Ay ve Diğer Cisimler de Dahil, Uzayı Kullanım ve Keşif Faaliyetleriyle İlgili Prensipler Sözleşmesi, uzaylıların dünya ile temasa geçmeleri halinde BM Genel Sekreteri'ni yetkili kılıyor. Sözleşmeye Türkiye de imza koymuş. Yani Uşak taraflarında tarlada, bostanda yaratık taşlamak BM sözleşmesinin ihlali anlamına geliyor. Uçan ya da yere konmuş tanımlanamayan bir cisim görüldüğü takdirde bunun derhal Birleşmiş Milletler'e haber verilmesi gerekiyor ki, Genel Sekreter Kofi Annan idareyi ele alabilsin.

Şaka değil, kağıt üstündeki uzay mevzuatı gerçekten böyle. Ancak bugüne kadar yüz bilmem kaç bin tane UFO görüldüğü halde olayın BM Genel Sekreteri'ne bildirildiğini bilen duyan yok. Zaten BM'nin de ‘‘Aman UFO'ları bize bildirin’’ diye bir derdi yok. BM'nin esas uğraş alanı kainattan gelebilecek radyo sinyalleri ve uzaydaki ani karşılaşmalar. New York merkeze bu konuda açıklama isteyen bir e-mail atıyorsunuz, ‘‘Şimdi Irak kriziyle uğraşırken, sen de nereden çıktın?’’ tonunda bir cevap geliyor ve uzayla ilgilenen Viyana'daki merkeze havale ediliyorsunuz. Viyana'daki Uzay İşleri Bürosu'nun ise şu sıra sinyallerle, yaratıklarla filan ilgilendiği yok.

Peki kim ilgileniyor? NASA mı? Hayır değil. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi bilindiği gibi evrende yalnız olup olmadığımızı araştırmak için Mars'a keşif aracı filan gönderiyor, dünyaya inmesi muhtemel uzaylılara müdahale edecek merci ise Amerikan ordusu.

Ancak diyelim ki, NASA'nın aracı Mars'ta sürpriz bir şekilde akıllı varlıklarla karşılaştı? O zaman, insanlığın diğer bir gezegendeki yaratıklarla temas kurma misyonunu kim yüklenecek? NASA prosedürü şöyle: Derhal Başkan'a haber veriliyor, sonra SETI aranıyor, SETI de BM Genel Sekreteri'ni arıyor.

Radyo sinyalleri aracılığıyla dünya dışı varlıkları arayan SETI (Search for Extra-Terrestrial Intelligence) özel sektör tarafından finanse ediliyor. Bu enstitüdeki astronomlar radyo sinyalleriyle uzaylılarla haberleşecekleri günü bekliyorlar.

SİNYAL KAOS YARATIR

Peki SETI'ye uzaydan radyo sinyali gelirse ne olacak? Enstitünün Prensipler Deklarasyonu'na göre astronomların bu bilgiyi bir süre gizlemesi gerekiyor. Sinyalin gerçek olup olmadığı iyice kontrol edildikten sonra, ki bunun bir hafta sürmesi muhtemel, haberin kamuoyuna duyurulmasından önce durum BM Genel Sekreteri'ne bildiriliyor. Genel Sekreter üye devletlerle yapacağı konsültasyonlardan sonra karşı tarafa nasıl bir yanıt verileceği kararlaştırıyor. BM bu kararı bildirmeden önce SETI, dünyada yaşayanlar olduğunu gösteren hiçbir sinyal gönderemiyor.

Tabii bunlar tamamen kağıt üstünde. SETI'den astronom Seth Shostak uzaydan sinyal gelmesi halinde kesinlikle kaos yaşanacağını itiraf ediyor. Öyle soğukkanlı bir bürokrasi yürütmenin zor olacağını söylüyor. 1938 yılında Orson Welles, HG Wells'in Dünyalar Savaşı'nı radyoda okuyunca birçok dinleyicinin dünyayı Marslılar işgal etti zannederek paniğe kapılması gibi bir durum yaşanacağını tahmin ediyor Shostak.

Shostak'a göre, dünyaya sinyal gönderecek uygarlığın teknolojik olarak bizimkinden çok daha gelişmiş olması gerekiyor. Carl Sagan'ın romanından uyarlanan, Jodie Foster'in oynadığı Contact (Mesaj) filmi bu bakımdan çok gerçekçi. Çünkü uzaylılar bir mesaj göndererek, onları ziyaret edebilmek için nasıl bir makine yapılması gerektiğini anlatıyorlar. Bu da bizden en az 100 bin yıl ileride oldukları anlamına geliyor.

Yine de radyo sinyali gönderilmesi, uzaylılarla en ideal temas biçimi olacak. Çünkü panik de çıksa, en azından karşılık vermek için düşünecek zaman ve zemin var. NASA yetkilisi John Rummel, uzaylının farklı vücut kimyası nedeniyle dünyalıda biyolojik hasara yol açabileceğini belirterek, ‘‘Böyle bir karşılaşma evrendeki bir trafik kazası olabilir’’ diyor.

Artık iyice anlaşıldı değil mi? Uzaylılar değil dünyayı işgal etmek, şöyle bir sinyal gönderseler bile iyi bir planımız yok. Uzay mevzuatı da karmaşık. Yine de tedbir olarak Kofi Annan'ın telefon numarasını vereyim: 001-212-963-7162.

Yazarın Tüm Yazıları