Sorunun cevabını ABD’nin en parlak genç ekonomistlerinden ‘serseri’ lakaplı Steven Levitt veriyor: Esas parayı ‘torbacılar’ değil, çete reisleri kazandığı için...
Columbia Üniversitesi’nden sosyolog Sudhir Venkatesh tam yedi yılını, Chicago’daki bir uyuşturucu çetesinin içinde geçiriyor. Çete reisi J.T.’yle öyle içli dışlı oluyor ki, uyuşturucu işinin bütün girdisini çıktısını öğrendiği gibi, kendisine çetenin dört yıllık mali tutanaklarının bulunduğu işletme defterleri bile veriliyor.
O da bu defterleri, geleceğin Nobel ödüllü ekonomisti gözüyle bakılan Steven Levitt’e teslim ediyor. Toz kokainin toptan fiyatı, işçi ücretleri ve polise verilen rüşvetlerden tutun da, uyuşturucu satışı, gasp ve haraç gelirlerine kadar her şey var defterlerde. Chicago Üniversitesi profesörü Levitt dört yıllık bir incelemeden sonra şu sonuca varıyor: Uyuşturucu çetelerinin yapılanması da Fortune 500’deki şirketlerden farklı değil. Esas parayı patronlar kazanıyor, köşe başlarında uyuşturucu satan torbacılar da bu yüzden anneleriyle birlikte yaşamak zorunda kalıyor. Levitt’in incelediği çete reisi, ayda 8500 dolar kazanırken (hapse girmeden önce), torbacıları ayda bin doları zor buluyor.
Steven Levitt, faiz oranları, ticaret açığı ya da küreselleşmeye değil, daha çok sokakların ekonomisine kafa yoruyor. Uzmanlık alanı mikroekonomi. Bu alanın açılımı da, yolsuzluk ve suç. Gazeteci Stephen Dubner ile birlikte kaleme aldığı ‘Freakonomics: A Rogue Economist Explores the Hidden Side of Everything’ adlı kitap geçen 1 Mayıs’ta yayınlanıyor ve hemen çok satanlar listesine giriyor.
Levitt kitabında çete ekonomisinin yanı sıra, 1999 yılında ortaya attığı suç oranındaki düşüşle ilgili teoriye de geniş yer veriyor. Kitabının ‘Serseri ekonomist her şeyin gizli yanını araştırıyor’ başlığı da bu teoriyle bağlantılı. Şöyle: 1990’larda ABD’de suç oranında meydana gelen düşüş otoritelere göre ekonomideki başarı, sıfır tolerans politikası, cezaevi sayısındaki artış, silah kontrolü, nüfusun yaşlanması gibi nedenlere bağlanırken, Levitt başka bir bit yeniği arıyor ve aradığını 1973 tarihli Yüksek Mahkeme kararında buluyor. O tarihte mahkeme çok tartışmalı bir konu olan kürtajı serbest bırakıyor. Böylece 17-18 yaşında suç coğrafyasına katılacak ‘istenmeyen çocuklar’ doğmamış oluyor. Yılda 1.5 milyon kürtaj gerçekleşiyor ve karardan tam 18 yıl sonra suç oranı düşmeye başlıyor.
Levitt’e göre suç oranındaki düşüşle güçlü bir ekonomi arasında bağlantı olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok, ancak istenmeyen bireylerle yüksek suç oranı arasında doğrudan bağlantı var. Örneğin Romanya kürtajı yasakladıktan sonra suç oranı artıyor. Tabii bu teori yüzünden tutucu çevreler kıyameti koparıyor. Levitt’in adı ‘serseri ekonomiste’ çıkıyor. Hatta kendisini Joseph Goebbels’e benzetenler bile bulunuyor.
Levitt şimdi trafik sıkışıklığıyla ilgili bir teori geliştirmeye çalışıyor. Ama, trafiğin neden tıkandığı değil, nasıl olup da birden açılabildiği konusunda.