Türklerin yeni buluşu Futbolda sınıfsal ırkçılık

Dünya Kupası’na gidip gitmeyeceğimiz belli değil, geçen Avrupa Kupası’nı da ıskaladık ama ırkçılıkta dünya standartlarını yakalamak üzereyiz.

Tamam, deri rengi ve etnik kökenle ilgili ırkçı niyetler beslemiyoruz. Ancak Fenerbahçelilerin açtığı ‘Rıza Efendi, iki ekmek bir süt’ pankartı da sınıfsal ırkçılık sayılmaz mı? İspanyol futbolunda ırkçılık, seyircinin Latin Amerikalı ya da Afrikalı siyah futbolculara maymun sesi çıkarması ya da muz atması şeklinde tezahür ediyor. Latin Amerika’da da Arjantinli, aynısını siyah Brezilyalıya yapıyor. Otoritelere göre durum çok vahim, çünkü ırkçılık holiganizmden daha tehlikeli bulunuyor. Şimdi gelecek yılki Dünya Kupası için alarm zilleri çalıyor.

İspanyol seyircisine göre İspanyalı olmayan her siyah topçu maymun. Dünya çapında yıldız olsalar bile yine de maymunlar. Yıllardır Real Madrid’in sol kanadında top koşturan Brezilyalı Roberto Carlos, son maçlarını maymun sesleri eşliğinde oynuyor. Ronaldo da öyle.

Daha geçen cumartesi, Atletico Madrid seyircileri Espanyol’un Kamerunlu kalecisi Kameni’ye muz attılar. Oysa Atletico, seyirci ırkçılığı yüzünden daha önce cezaya çarptırılmıştı. Hemen ertesi gün Real Madridli seyirciler, Levante’nin Fildişi Sahilli oyuncusu Ettien ile Kolombiyalısı Congo’nun ayağına her top gelişinde maymun sesi çıkardılar.

Sonunda bazı futbolcular bir çeşit savunma mekanizması geliştirerek maymun seyirciye maymunca karşılıklar vermeye başladı. Örneğin Barcelona’nın Kamerunlusu Samuel Eto’o, Zaragoza’ya attığı golden sonra sevinç gösterisini maymun şovuna çevirdi ve ‘Maymun gibi sevindim, çünkü bana maymun muamelesi yapıyorlar’ dedi. Seyircinin aşağıladığı Eto’o şu anda İspanya ligi La Liga’nın gol kralı ve ilk kez bir Afrikalı oyuncu bu pozisyona geliyor.

Bundan böyle maymunluk yapan seyirciler tespit edildiği takdirde 78 bin dolara kadar para cezası ödemeleri söz konusu. Beş yıl süreyle her türlü spor karşılaşmasından men edilmeleri de cabası.

Bu maymun sesi çıkarma modası yüzünden İspanya’da daha önce çok cezalar kesildi ama çerez parası niyetine. Şimdi ise ırkçılıkla mücadele önlemleri çerçevesinde cezalar arttı. En ufak bir ırkçı söz ya da davranış halinde hakemlere maçı durdurma yetkisi de verildi.

TERBİYESİZLİĞE KARŞI EVE TAZE MEYVE GÖTÜRÜYORUZ ESPRİSİ

Irkçılık sadece seyirciyle sınırlı kalsa yine iyi. İspanyol milli takımının hocası Luis Aragones, İngiltere ile dostluk maçı öncesinde, oyuncularından birini motive etmek adına İngiliz milli takımından Thierry Henry için ‘kara bilmemne’ deyince kıyamet koptu. İngiltere’nin sömürgeci geçmişine de sövdü. Sanki İspanya hiç sömürgeci olmamış gibi.

İspanyol seyirci de Aragones’in terbiyesizliğinden aldığı cesaretle maç sırasında siyah İngiliz oyunculara hakaret yağdırınca UEFA, İspanya’ya 100 bin İsviçre Frangı ceza kesti. Aragones küçük bir para cezasına çarptırıldı. Bu sefer de ceza düşük olduğu için İngiltere’de yine kıyamet koptu.

Ancak bu ders sayesinde İspanya ırkçı davranışlara cezayı artırdı.

Geçmişte de İngiliz liginde siyah oyunculara hindistancevizi atıldığı olmuştu ama, o günlerde bu davranışlara şaka gözüyle bakılıyordu. ‘Ne güzel eve taze meyve götürüyoruz’ esprileri yapılıyordu. Sonraları siyah futbolcu sayısı iyice artınca İngiliz, çok renkliliğe alışmak zorunda kaldı.

Şimdi Fenerli’nin Beşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay’ın baba mesleğine, aklı sıra aşağılamayla gönderme yapması kimilerine şaka gibi gelebilir. Peki ileride ya diğer anne-baba meslekleri de tribün edebiyatına malzeme olursa... Oysa futbol, sınıf ve ırk ayrımı tanımayan çokkültürlü bir spor.

FIFA’nın Başkan Yardımcısı David Will de, futbolun çokuluslu, çokkültürlü bir spor olduğunu, bu yüzden de ırkçılığı yadırgadığını söylüyor. Inter-Milan maçında seyircinin sahayı ateşe vermesi çok taze bir olay olduğu halde, holiganizmden çok ırkçılığa takılıyor Will. ‘Bunlar münferit olaylar, bir salgın boyutunda değil. Holiganizm geriliyor, ancak daha ciddi bir problem olan ırkçılık yükseliyor’ diyor.

İşte bu nedenle FIFA, gelecek yıl Almanya’da yapılacak Dünya Kupası’nda ırkçı gerilimin, sahalarla sınırlı kalmayıp sokaklara, barlara taşmasından korkuyor.

Brezilya ve Arjantin, 1969’da Honduras ile El Salvador’un yaptığını yapmadılar, futbol yüzünden savaş çıkarmadılar. Ancak son günlerde futbolda ırkçılık yüzünden iki ülke arasında söz düellosu hüküm sürüyor. Her şey, Brezilya takımı Sao Paolo ile Arjantin’in Quilmes takımı arasında geçenlerde oynanan Libertadores Kupası grup maçında başladı. Sao Paolo’daki maç sırasında Arjantinli Desabato, Brezilyalı siyah oyuncu Batista’ya ‘macaco’ (maymun) ve ‘b.k zenci’ diye laf atınca rakibinden tokadı yedi. Batista oyundan atılınca soyunma odası yerine doğruca karakola gitti. Maçın son düdüğü çaldığında Brezilya polisi sahaya girip Desabato’yu tutukladı, kelepçeleyerek götürdü. Desabato, iki geceyi nezarette geçirdi, 3800 dolar kefaletle serbest bırakıldı ve takımıyla birlikte ülkesine döndü. Ancak Brezilya’ya gelip hakim karşısına çıkacağına dair imza verdi.

Renginden ötürü Brezilya’da ‘Grafite’ lakabıyla anılan Batista, kendisinden şikayetçi olduğu için Desabato’nun üç yıla kadar hapsi söz konusu. Güney Amerika Futbol Federasyonu ise daha mahkemeyi beklemeden Desabato’yu bu sezon için kupa maçlarından men etti.

Ve böylece iki ülke arasında da söz düellosu başladı. Brezilya Senatosu olağanüstü toplandı. Brezilyalı sivil toplum örgütleri, medya, futbol camiası ve hatta hükümet kenetlenerek bütün ırkçılara ibret olacak bir ceza verilmesini istediler.

Arjantin medyasına göre ise Desabato çarmıha gerilmişti ve geçmişte zenci kölelere zulmeden Brezilya’nın günahlarının bedelini ödüyordu. Quilmes taraftarı olan Arjantin İçişleri Bakanı Anibal Fernandez, ‘Sahalarda adrenalin yükseldiğinde bu tür küfürler savurmak gayet normaldir. Arjantin futbolunda ırkçılık yoktur’ diyordu. Oysa ki Grafite, Buenos Aires’teki maçta Quilmes taraftarının ‘maymun’ tezahüratlarına maruz kalmış ve kulüp kamuoyu önünde özür dilemişti.

Quilmes yöneticileri Brezilya’nın şimdi intikam peşinde olduğunu öne sürerek ‘Desabato sanki zencilerin seri katiliymiş gibi davranıyorlar. Zavallının hamile karısı, tutuklandığını duyunca ağlamaktan perişan oldu’ diyor. Ve Arjantin’in ağır topu Diego Maradona da ‘Maçın tansiyonu içinde insan her şeyi söyler. Kimse Arjantinlileri filmin kötü adamı yapmasın’ diye sahneye çıkıyor. Sao Paolo’nun koçu ise ‘Maradona’nın beyni normal çalışmıyor. Hepimizin bildiği nedenlerle onun beyanlarını ciddiye alamayız’ diyerek ünlü yıldızın uyuşturucu problemine gönderme yapıyor.

Arjantin milli takımının eski kaptanı Passarella da, ‘Sınırda uyuşturucu kaçakçıları cirit atıyor, onlara kimse dokunmuyor, futbolcular kelepçeleniyor’ diye Brezilya’yı suçluyordu. Şimdi Brezilya hükümeti sporda ırkçılığa karşı önlemler paketi hazırlıyor ve iki ülke arasındaki ağız dalaşı devam ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları