Beyaz Saray’dan, üzerinde ‘Mutlu Noeller’ yazan son kart 1992 yılında Baba Bush tarafından gönderilmiş.
O tarihten bu yana Amerika’da ve ayrıca İngiltere’de, diğer dinlere mensup olanlara karşı ‘siyaseten doğruluk’ adına ‘Noel’ ibaresi yavaş yavaş geri çekiliyor. ‘Mutlu Noeller’ yerini ‘Mutlu Tatiller’e bırakıyor. Nitekim Beyaz Saray da bu yeni adete uyuyor. Bush bu sene de 1.4 milyon kişiye ‘Noel’siz kart gönderiyor ve muhafazakar cephe ayaklanıyor. Beyaz Saray ‘Kartın konsepti laik, çünkü bütün dinlerin mensuplarına gönderiliyor’ diyor ama, geçmiş olsun. Dindar Başkan Bush’un savaş açtığı köktendinci terör, muhafazakar kesimin dini hassasiyetini hayli artırmış görünüyor. Onlar artık laik Noel istemiyor.
Kartta Noel’in lafı edilmediği gibi, kapağında da dini bir gönderme yok. Bush’un iki İskoç Terrier’i ve de kedisi Beyaz Saray’ın önünde karlar üzerinde oynuyor.
1.4 milyon kişiye gönderilen kartta ‘Mutlu tatiller’ (Happy holiday season) yazıyor. Aslında kartta İncil’den bir ayet de var ama, Eski Ahit’ten, yani Hz. İsa’nın doğumuyla ilgisi yok. İşte bu yüzden dini bütün muhafazakarlar, Noel’i ve Tanrı’yı toplum hayatından silmek için kurulan laik-liberal komploya Bush’un da alet olduğunu öne sürerek hop oturup hop kalkıyorlar:
Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı Noel’de (Christmas), nasıl olur da İsa’nın (Christ) adı saf dışı bırakılır? Halkın yüzde 80’i ‘İnançlı Hıristiyan’ım’ derken, insanları İsa’nın adını anmaktan men etmek inanç özgürlüğüne müdahale değil midir? Irak’ı işgal ederken bile Tanrı’dan emir aldığına inanan, İslami köktendincilere karşı haçlı seferi başlatan bir başkan nasıl olur da, İsa’nın lafını etmez? Laikliğin, siyaseten doğruluğun bu kadarı da olur mu? 40’ında dine dönüp, Evanjelik değerleriyle gurur duyan bir başkan kardeşine de kötü örnek olmaz mı? Bakın, Florida Valisi olan kardeşi Jeb Bush da ‘Noel’siz kart yollamış (Fox’ta son dakika haberi). Muhafazakar dediğin Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert gibi olur. Kongre binasının önündeki ‘tatil’ ağacının ‘Noel ağacı’ olduğunu dünya aleme ilan etti.
Fox Televizyonu’ndan gazete ve web sitelerine kadar bütün muhafazakár kesim, bu ve benzeri argümanlarla topyekûn Beyaz Saray’a hücum ediyor. Bush’un basın sekreteri Susan Whitson, kartın aynen geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ‘laik bir konsepte’ sahip olduğunu, çünkü her inancın mensuplarına gönderildiğini anlatıyor.
Ancak dinen ya da siyaseten doğruluk Bush’un muhafazakár cephesini kesinlikle ilgilendirmiyor. Muhafazakár eğilimli WorldNetDaily.com sitesinin editörü Joseph Farah, ‘Kartı alır almaz çöpe attım’ diyor. Katolik Birliği Başkanı William Donohue, ‘Açıkça görülüyor ki Bush Yönetimi inanç kaybına uğramış’ yorumunda bulunuyor. Amerikan Aile Birliği’nin Başkanı Tim Wildmon, ‘Noel’i İsa’dan soyutlamak amok koşusudur. Beyaz Saray’da ramazan kutlanırken, kartta İsa’yı anmamak kanıma dokunuyor’ diyecek kadar ileri gidiyor.
BUSH: KOLAYSA GELİNSİZ HECELEYİN
Tartışma Noel ağaçlarına da sıçrıyor. ‘Dava açarız’ tehditleri yüzünden Georgia Valiliği iki ayrı basın duyurusu yayınlamak zorunda kalıyor. İlk bildiride ‘tatil ağacının’ ışıklandırılacağı, ikincisinde ise ‘Noel ağacının’ ışıklandırılacağı duyuruluyor. Boston’da da belediye başkanı, aşırı tepki üzerine ağacın adını değiştiriyor. Phoenix şerifi, inançsızları yola getirmek için hapishanede sabahtan akşama Noel şarkıları yayını yaptırıyor.
Sadece kamu değil, özel sektör de Noel tartışması yüzünden köşeye sıkışıyor. Hıristiyan muhafazakárların kurduğu Wal-Mart kutlama mesajlarında ‘Noel’ lafını esirgediği için tepki topluyor. Ayrıca Target perakende zinciri de aynı nedenle 600 bin imzalı bir dilekçeyle protesto ediliyor.
Kart ihtilafı kaçınılmaz olarak talk show esprilerine de konu oluyor. NBC’den Conan O’Brian programını şu espriyle açıyor: ‘Tebrik kartında ‘Christmas’ demediği için muhafazakárlar Başkan Bush’a kızdı. O da onlara şöyle cevap verdi: Kolaysa, gelin siz heceleyip yazın.’
Aslında kartlar, ağaçlar bahane; çatışmanın kökleri bir kağıt parçasından, yeşil çamlardan çok daha derinlere uzanıyor. Mahkemelerin, diğer inançları da gözeterek, Hıristiyanlıkla ilgili referansları kamu binalarından uzaklaştıran kararları ve bunların yaygın bir şekilde hayata geçirilmesine dayanıyor. Muhafazakar-laik çatışması, 1990’ların başında Yüksek Mahkeme’nin, Pennsylvania’da bir adliye binasının önündeki İsa’nın doğumu tasvirinin kaldırılması yönünde aldığı kararla başlıyor. Yakın geçmişte, yine bir mahkeme kararıyla ‘Tanrı’ sözcüğünün okul andından çıkarılmasına kadar uzanıyor.
Fox haber kanalının anchor’ı John Gibson’ın geçenlerde yayınlanan ‘Noel’e karşı savaş; Kutsal Hıristiyan bayramını yasaklamak için hazırlanan liberal komplo sandığınızdan da kötü’ adlı kitabı da işte o derinliklere iniyor. Gibson, Hıristiyanlıktan nefret eden birtakım profesyonel ateistlerin, en kutsal bayramı ortadan kaldırmak için kumpas kurduğunu, çok kültürlülük ve laiklik adına daha ilkokuldan itibaren Noel’in çocuklara ‘kış tatili’ diye empoze edildiğini anlatıyor.
İşte Hıristiyan örgütleri de, okulları ‘Mutlu Noeller’e yeniden kavuşturmak için çaba harcıyor. Her okul takibe alınıyor. Örneğin geçenlerde bir Hıristiyan adli savunma grubu, Atlanta’daki bir okula ilişkin şu şikayetleri web sitesinde yayınladı:
‘6 bin öğrencinin bulunduğu okulda, öğretmenlerin melek broşu takması, ‘Noel’ partisine atıfta bulunmak, sınıflara İncil sokmak, İsa’nın doğum sahnesi ve melek tasvirleri yasaklandı, okul konserinin repertuvarından Noel şarkıları, bir başka şarkıdan Tanrı sözcüğü çıkarıldı. Okul yönetimine, inanç özgürlüğüyle ilgili haklar konusunda danışma ve eğitim hizmeti teklifinde bulunuldu. Teklif reddedildi.’
Teklif reddedildi, çünkü o okulda Hıristiyanların yanı sıra Yahudi, Müslüman ve Budist çocuklar da öğrenim görüyordu. Bu nedenle de bölgenin okul yönetmeliğine göre İncil ve diğer dini semboller din dersi dışında sınıfta bulundurulamazdı.