Kedi sevmek artık yazarlara ve kötü adamlara mahsus değil
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yemin ederim bu yazının Başbakan’la ilgisi yok. Sadece denk düştü. Geçenlerde "Erkek adamın kedisi olur mu?" diye bir ankete rastladım.
Sonuç, yüzde 84 evet yakışır diyordu. Zeki ve kendine güvenen erkeklerin köpek değil, kedi edindiği, kedilerin cool yaratıklar olduğu gibi yorumlar vardı. Biraz araştırdım, New York Times’ta bir yazı çıktı karşıma. Öyle evli barklı değil, bekár erkekler arasında bir kedi eğilimi başladığını anlatıyordu yazı. O pek dalga geçilen kedili kızkurularına rakip çıkacak cinsten, çokkedili bekár erkekler türüyormuş. Bond filmlerinde mütemadiyen İran kedisi okşayan kötü adam Ernst Stavro Blofeld ve onun Austin Powers filmlerindeki parodisi Dr. Evil imajı tarihe gömülmüş. Mafya babası Don Corleone de öyle. Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre de kadınların yüzde 60’ı kedili erkeklerin daha duyarlı olduğunu düşünüyormuş. Ben bunları araştırırken, Hülya Avşar kedi gibi ürkek Başbakan lafını patlattı. Dediğim gibi tamamen tesadüf.
Kediseverliği tescilli yazar-çizer takımını unutun. Bibik ile Bıyık’ın, kedi olarak doğmak isteyen babası Bilge Karasu’yu, Paula’nın ve de fiktif dedektif Francis’in babası Akif Pirinççi’yi, Şero’nun ve de öz kedi Müge’nin babası Bülent Üstün’ü... Sonra evin dişi kedisi Catarina’dan aldığı ilhamla o müthiş Kara Kedi öyküsünü yaratan Edgar Allen Poe’yu ve altı parmaklı Snowball’un babası Ernest Hemingway’i...
Hemingway ki, gelmiş geçmiş en maço yazarlardan ve kedili bir adam. Ta 1935’te Hemingway, Key West’teki evine giren Snowball’un, altı parmak geni taşıyan torunları hálá oradalar. Müzeye dönüştürülen evin bahçesindeki kediler bir fenomen. Sayıları 50’yi buluyor.
Kedili adam pozisyonunda başka yazarlar da var. Mark Twain’den Victor Hugo’ya.
Onları unutun dememin nedeni, yazar çizer takımından olmayan ve çoğunluğu temsil eden erkekler alemindeki kedi eğilimini tam tespit edebilmek. Evinde kedi bulunan evli erkekler de konu dışı. Evet biliyoruz, kedilerini çok seviyorlar ama, bekár değiller.
Kediler tasma takılıp sokakta gezdirilmediği için gözle tespit mümkün değil ama genç bekár erkekler arasında kediseverliğin tırmandığına dair, sağlam veriler mevcut.
PetPlace.com adlı Amerikan sitesindeki "Erkek adamın kedisi olur mu?" anketinden çıkan sonuç yüzde 84 "evet". "Kedim olmadan asla" diyen erkekler de var, kedi seven erkeklerin daha zeki, duyarlı, dürüst, uyumlu, bakımlı, şık ve de cool olduğu yorumları da var. "Aslında erkekler kedilerin değil, kediler erkeklerin sahibidir" diyenler de var ki, bu kesinlikle doğru. Ve kadınlar için de geçerli.
İngiltere’de 2005’te yapılan bir ankette de katılımcıların çoğu kedili adamları son derece erkeksi bulduğunu söylemiş.
New York Times, kedili bekár erkeklerin gay olmadığını özellikle vurguluyor. Çünkü sadece yumuşak huylu erkeklerin kedi sevebileceğine dair genel bir kanı hakim. Oysa durum böyle değil. Ofiste masalarına kedilerinin resmini - hem de birden fazla - koyanlar, "Tek gerçek ilişkimi kedimle yaşıyorum" diyenler, kedilerinin resim ve videolarını, miyavlamalarını YouTube ve menandcat.com gibi sitelerde sergileyenler var. Gazetedeki yazı iddialı; "Artık erkeklerin en iyi dostu golden retriever değil" diyerek kestirip atıyor.
"Kadınlar ile Kediler Arasındaki Gizemli Bağ" kitabının yazarı Clea Simon’a göre, erkeklerin köpeklerle güç gösterisi yapmaktan vazgeçmesinin nedeni, kedilerin şehir hayatında daha pratik hayvanlar olduğunu kavramaları. Nitekim gazetenin konuştuğu bekár erkekler, seyahate çıkarken kedileri rahatlıkla evde tek başına bırakabildiklerini söylüyorlar. Malûm, köpekler bakıma muhtaç. Kendi işlerini kendileri göremezler.
Petsweekly.com sitesinin kurucusu Stacy Mantle ise erkeklerin, evrim geçirdikleri için kedileri sevmeye başladığı görüşünde. Kedileri taciz edenler, insan neslinin evrim geçirmemiş üyeleri ki, onlar aynı zamanda kadın ve çocukları da istismar eden kişiler.
Amerikan İnsani Yardım Vakfı, barınaklardan kedi evlat edinen bekár erkek sayısında artış olduğunu söylüyor. Manhattan’lı kedi terapisti Carole Wilbourn, son beş yılda bekár erkek müşterilerinin yüzde 25 arttığını anlatıyor.
İşin ilginci erkekler kedilere, kadınlardan daha sadık. Bir araştırmaya göre kedisi için tatilden vazgeçme, ya da gerektiği takdirde kedisi için borçlanma eğilimi erkeklerde daha ağır basıyor. "Kedim için sevgilimden vazgeçerim" diyen erkeklerin sayısı da kadınlardan fazla.
KÖPEK KOLTUK DEĞNEĞİDİR
www.scalzi.com/whatever blogunun yazarı kedisever John Scalzi, Hollywood’un erkek-kedi ilişkisine çok zarar verdiğini iddia ediyor. Sadece Bond filmlerindeki gibi kötü adamların ya da Don Corleone gibi mafya babalarının kedi sahibi olabileceğine dair bir imaj oluştuğunu söylüyor. Ancak Hollywood bu klişeyi artık bırakmış bulunuyor. Scalzi kendine güvenen, özgür ruhlu erkeklerin köpek değil, kedi edindiğini söylüyor. "Eğer ayak bastığın şu dünyada özgüvenin yoksa yanına koltuk değneği olarak bir köpek alırsın. O sana daima destek olur. Yok eğer kendine güveniyorsan, işgal ettiğin alanı yırtıcı bir hayvanla paylaşırsın" diyor.
Bizim evde ikisinden de var. Koltuk kenarlarına çılgıncasına asılarak tırnaklarını bilediği, gece vakti Pembe Panter filmlerindeki Cato gibi gardırobun üzerinden yatağa atladığı, sokulup gırladığı zaman başını okşayınca, "Sen kes, şu anda ben seni sevicem" diye kuyruğunu şiddetle sağa sola vurduğu zamanlarda bile Badem’i daha çok seviyorum.