Holiday Inn Oteli havlu hırsızları arasında yarışma açtı

Holiday Inn her yıl 2 bin 638 otelinden ‘‘ödünç’’ alınan yarım milyon havlunun odalardan uçup gittikten sonra neler yaşadığını merak ediyormuş. Bu amaçla 28 Ağustos'u Havlu Affı günü ilan etmeye karar vermiş.

Hayır, havluları geri almaya niyetleri yok. Tırıkçıların bu havlularla başlarından geçen maceraları eylül sonuna kadar Holiday Inn'in web sitesine yazması isteniyor. Her hikayeye karşılık, hasta çocuklara yardım fonuna bir dolar aktarılacak. En iyi ilk 25 hikayeye de hediye havlu var. Holiday Inn'den yürütülen havluların yıllık maliyeti 1.5 milyon dolar ama, bu birşey değil. Sadece ABD'de bir yıl içinde havludan televizyona kadar odalardan yürüyen eşyaların yol açtığı yıllık zarar 100 milyon doları buluyormuş.

ÜNLÜ ZİNCİRİN 2638 OTELİNDEN HER YIL 1.5 MİLYON DOLARLIK HAVLU ÇALINIYOR

Peşinen itiraf ediyorum benim de bir-iki vukuatım ve Holiday Inn'de kalmışlığım var ama, oradan hiç havlu ‘‘ödünç’’ aldım mı hatırlamıyorum. Evde yeşil armalı bir Holiday Inn havlusu mevcut değil. Yine de pek emin değilim, çünkü artık havlulara logo basmıyorlarmış. Böylelikle otel odalarına daha bir ev havası vereceklerini düşünmüşler ve tuhaftır armalar gittikten sonra odalardan yürüyen havluların sayısında azalma olmuş.

Hilton'da da aynı durum yaşanmış. Markayı dört-beş yıl önce kaldıran Hilton'un düz beyaz havluları pek rağbet görmemiş. Anlaşılan esas tahrik edici olan üzerlerindeki armalar. Çünkü logolu havlular bir çeşit statü sembolü, koleksiyon malzemesi.

Kül tablası alanında da ağır kayıplar veren oteller, bunların üzerindeki logoları da kaldırmışlar. Sabun, şampuan ve banyo jeli gibi mini boy eşyalara zaten reklam gideri gözüyle bakılıyormuş da gitmesine ihtimal verilmeyen nesnelerin yürüdüğü de sıkça görülüyormuş. Bunlar arasında yastık, duş başlığı, abajur, çarşaf, ütü, ütü tahtası, uzaktan kumanda aleti ve hatta televizyon da var.

Londra'daki ünlü Ritz geçen yıl, 5 bin çift terlik, 6 bin kül tablası, bin havlu ve 300 çay süzgeci kaybetmiş. Yine Londra Hilton'dan sadece iki ay içinde 10 bin askı yürümüş.

ABD'deki rakamlara göre zayiatın yıllık bedeli 100 milyon doları buluyormuş. Bu rakam Amerikan basınında yer alıyor ve Amerikan medyası da masum değil. Hatırlıyorum da, 1994 yılında dönemin Başkanı Bill Clinton'ın, George Washington gemisiyle çıktığı bir resmi gezide Beyaz Saray muhabirleri ve Clinton'ın basın ekibi gemiden toplam 562 dolar değerinde havlu ve bornoz yürütmekle suçlanmıştı.

ÇALINAN HAVLULARI ANI KABUL EDİYORLAR

Armalı ya da armasız, bir otel odasından havlu yürütmüşlüğü olanların vicdan azabı çekmesine hiç gerek yok. Çünkü otel yönetimleri onlara hiç bozulmuyormuş. Örneğin Holiday Inn'in marka yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı Mark Snyder, dünyanın dört bir yanındaki evlere dağılan havlularını, verdikleri iyi hizmete karşı alıkonulmuş birer anı eşyası olarak gördüklerini anlatıyor. Snyder'a göre müşterilerin çoğu havluları ödedikleri paraya dahil sayıyormuş.

Bu işi masumca bir eylem olarak değerlendirdikleri için de Havlu Affı ilan etmeye karar vermişler. Şu yazıdan da anlaşılacağı üzere iyi bir pazarlama yöntemi. Web sitesine gönderilen her hikayeye karşılık, Holiday Inn'in 1986 yılında kurduğu, hayati tehlike taşıyan hastalıklara yakalanmış çocuklara yardım fonuna bir dolar aktarılacak. İsim ve adres verilerek yazılan anekdotlar arasından en iyi 25'e sınırlı sayıda üretilen hatıra havlu hediye edilecek.

MÜSAMEREYE ÇALINTI HAVLUYLA ÇIKTI

Af ilanından sonra web sitesine yüzlerce mesaj gönderilmiş. Meksika'daki bir Holiday Inn'de balayını geçiren biri ‘‘Balayı anısına bir tane yürüttüm. Sonra karım beni bıraktı ama, havlu halen bende’’ diye yazıyor.

Chicago'dan yazan Eileen Richmond'un anısı da şöyle: ‘‘Oğlum Küçük Trampetçi Çocuk adlı okul müsameresinde rol almıştı. Çocukların üzerinde kostüm olarak çarşaf ve havlular vardı. Birden oğlumun havlusunda bir gariplik olduğunu dehşet içinde farkettim. Arkadaşlarının, öğretmenlerinin gözleri önünde, Holiday Inn yazılı havluyla sahneye çıkmıştı.’’

Başka bir anı: ‘‘Birkaç yıl önce akrabalarımla aynı otel odasını paylaştık. Kuzinim Amy'nin babası TV'de haber prodüktörüydü. İşi dolasıyısıyla çok sık seyahat ediyordu. Odaya çıktıktan sonra Amy doğruca banyoya daldı ve seslendi: Anne, bak onlarda da bizim havlulardan var.’’

Kimisi ıslak mayosunu valize yerleştirmek için havluya sardığını anlatıyor, biri de havlu yürüttüğü günden beri şansı hiç yaver gitmediği için itirafta bulunduğunu yazıyor.

Köpeklerin de Holiday Inn havlularından hayli yararlandığı anlaşılıyor. Örneğin Californialı Marcelle Roise, ‘‘Sanırım benim evdeki havlu 50'lerden kalma. Köpeğimin havlusu. Üç kuşaktır aynı havluyu kullanıyorlar’’ diyor.

Peki müşteriler otel odalarından hatıra eşya götürüyor da, geride birşey bırakmıyorlar mı? Bırakıyorlar elbette. İşte Londra'daki bir otelin yıllık bilançosu: Bir çuval dolusu zehirli yılan, ölmüş bir akrabanın külleri, 47 adet vibratör ve 15 şişme kadın.
Yazarın Tüm Yazıları