Sütaş reklamındaki inek Ayraniç, memeleri müstehcen görünüyor diye RTÜK'e şikáyet edileli beri düşünüyorum, bu bana neyi hatırlatıyor diye.
Sonunda buldum. Amerikalıların, Disney ve diğer şirketlerin çizgi filmleriyle ilgili sapık şikáyetlerini. Ördek Donald'ın 50 yılı aşkın süredir don giymemesi, Mickey Mouse ile sevgilisi Minnie'nin evlenmemesi, Süper Fare'nin gizlice kokain çekmesi, Alaaddin'in Prenses Yasemin'e ‘‘Elbiselerini çıkar’’ şeklinde bir cümle sarf etmesi, Aslan Kral'da havalanan tozlardan ‘‘s-e-x’’ harflerinin çıkması, Küçük Denizkızı'nın video kapağındaki resmin içine gizlendiği iddia edilen erkek organı... Ayraniç'in memeleri bir Türk'ü rahatsız ederken, binlerce Amerikalı yukarıda saydığım ‘‘müstehcenliklerden’’ şikáyetçi. Yani durum daha vahim.
Ayraniç'in teknik direktörünü oynayan antrenör Harun Çetinsoy, ‘‘Bir ineğin memeleri kimi niye tahrik eder bilmiyorum. Filmi çekerken ineğe sutyen mi taksaydık’’ demiş.
Bu mantıkla hareket edince Disney animatörlerinin de Donald Amca'ya don giydirmesi gerekiyor. Çünkü Amerikalılar yıllardır bu çizgi karakterin iç çamaşırı kullanmamasından şikáyetçi. Hatta alakasız bir ülkede, Finlandiya'da, sırf donsuz diye Donald karakterinin yasaklandığı iddiaları yayılıyor ki, bunun düpedüz yalan olduğu kısa sürede ortaya çıkıyor.
Durum o kadar vahim ki, Disney şirketi Donald Amca'nın neden pantolon giymediği konusunda ciddi ciddi açıklama yapmak zorunda kalıyor. Donald Amca'nın yumuşacık tüylü kabarık bir kuyruğu ve turuncu ayakları olması sebebiyle, kendisine don giydirilmesi halinde bütün karakteristik özelliklerinin ortadan kalkacağı söyleniyor. Ancak ördeğin poposunu mühtehcen bulanlar, ille de don giysin diye tutturmaya devam ediyorlar.
Bu arada Miki Fare de yıllardır, şort giyip, eldiven takmasına rağmen üstsüz dolaşıyor ama erkeğin üst kısmının görünmesi kimseyi rahatsız etmiyor.
Çizgi filmlerle ilgili müstehcenlik şikayetlerinin çoğu, pornoya karşı savaş açan Hıristiyan çevrelerden kaynaklanıyor. Örneğin bu çevrelerden Donald Wildmon adlı papaz, Süper Fare'ye (Mighty Mouse) takmış ve bu çizgi karakterin bir filmde kokain çektiğine yeminler ediyor. Filmin animatörleri farenin çiçek kokladığını söylese de, papaz farenin kokain çektiği konusunda ısrarlı.
Bu iddiaya karşı argüman getirenler de az değil. ‘‘Fare kokain çekse, bunu açık açık kamera karşısında yapmaz’’ diyorlar.
Bazı Hıristiyan çevreler ise Miki Fare ile Minnie'nin artık evlenmesi gerektiği görüşünde. Üstelik evli olmadıkları halde aynı soyadını taşıdıkları için evliymiş gibi yutturulmaya çalışıldıkları da iddia ediliyor. Mickey ve Minnie'nin ‘‘Mouse’’ kısmı soyadı oluyormuş.
EREKSİYON HALİNDE RAHİP
Bir de Amerika'da yıllardır şöyle bir söylenti dolaşıyor: Ailenizin film şirketi Disney, bilinçaltıyla algılanan pornografik mesajlar gönderiyor. Birkaç yıl önce Wall Street Journal'de bu konuda geniş bir yazı okumuştum. Yazıyı aradım ve buldum. Ayraniç ineğinin memeleriyle ilgili şikayeti solda sıfır bırakacak iddialar var.
Yine Hıristiyan çevreler tarafından yayılan bu söylentilerden birine göre Küçük Denizkızı filminde nikah kıyan bir rahibin erekte olduğu açıkça görülüyor. Şikayetlerin hiçbirini yanıtsız bırakmayan Disney, ‘‘Eğer ereksiyon halinde bir rahip gören biri varsa, bu tamamen onun fantezisidir’’ diye karşılık veriyor. Küçük Denizkızı'nı çizen Tom Sito ise ‘‘Eğer filme satanik mesajlar yerleştirmek isteseydim, bunu kesinlikle açık açık görürdünüz’’ diyor.
Bu arada Disney çizimi Küçük Denizkızı'nın sutyenli olduğunu belirtelim. Dünyada sutyenli çizilmiş başka denizkızı var mı bilmiyorum.
Ancak Küçük Denizkızı'na sutyen takmak bu çizgi filmle ilgili başka sorun çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Arizona'da kadının biri, filmin video kapağındaki resimde bir erkek cinsel organının gizli olduğunu iddia ediyor. Bunun üzerine kasaba kilisesinde olağanüstü toplantı düzenleniyor. Disney'den kapakları yenilemesi isteniyor. Filmi satan süpermarket, videokaseti raftan kaldırıyor, iyice inceledikten sonra şüpheli bir durum görmediği için yeniden satışa başlıyor.
Bu filmden 8 milyon adet sattığını açıklayan Disney ise kapakta hiçbir sorun bulunmadığını, ancak organ fantezisini yaratan görüntünün muhtemelen resimdeki altın sarayın kıvrımları arasında algılandığını bildiriyor.
TOZ BULUTU S-E-X Mİ?
Sonra American Life League adlı kürtaj karşıtı bir grup, Aslan Kral'daki bir sahneyi saplantı haline getirip, aleyhte kampanya yürütmeye başlıyor. Onların iddiasına göre de aslan yavrusu Simba toz bulutu arasında yuvarlanırken ‘‘s-e-x’’ harfleri okunuyor. Ancak ekrana iyice yaklaşıp çok dikkatli bakmak gerekiyor. Gazeteciler de filmi alıyor ve o sahnede defalarca pause (görüntüyü dondurma) butonuna basarak harfleri tespit etmeye çalışıyor ama nafile. Söz konusu pis harflerin görünmemesi söylentileri engellemiyor ve bugün bile hálá Hıristiyan okulları Aslan Kral'ı bilinçaltına pornografik mesajlar gönderen bir film olarak damgalamaya devam ediyor.
Pornografik unsurlar içeren başka bir film daha var: Alaaddin. İddiaya göre Alaaddin, áşık olduğu Prenses Yasemin'le saray balkonunda bulunduğu sahnede fısıltı halinde ‘‘Elbiselerini çıkar’’ diyor. Terbiyesizliği ortaya çıkaran Movie Guide adlı sinema dergisi, ahlak sahibi bütün Amerikalıları, Disney şirketinin başkanı Michael Eisner'a protesto mektupları göndermeye çağırıyor.
Bu sahne ülkenin dört bir yanındaki gazeteciler tarafından defalarca dinlendikten sonra, fısıltı halindeki sözcüklerin, Alaaddin tarafından Yasemin'in kaplan yavrusuna söylenen ‘‘Ayağa kalk ve git’’ten ibaret olduğu anlaşılıyor.