Dikkat! Turistler artık uyandı ceplerinde akrep var

Terörizmin bittiğine dair en ufak bir belirti yok ama, tuhaftır turizm dünya çapında yükselişe geçmiş durumda. Türkiye’ye gelen turist sayısındaki artış da bu global trendin bir parçası.

Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2003 sonundan beri açık seçik bir yükseliş eğilimi gözleniyor. Tabii, çok durgun geçen 11 Eylül sonrası üç yıla göre bir artış bu. Ancak başka bir eğilim daha gözleniyor; bu yükseliş kimseyi yeterince memnun edebilmiş değil. Çünkü turist kısmı artık eskisi gibi şöyle keyfince para harcamıyor. ‘Her şey dahil’ sistemi yüzünden turist elini cebine sokmadan çekip gidiyor diye kızıyoruz ya, farklı farklı nedenlerle Fransa’sı, İngiltere’si de kendi turistinden cimri diye şikayetçi.

11 Eylül’ün üzerinden üç yıl geçti ve Fransa, uzunca bir aradan sonra zengin Amerikalılarına yeniden kavuştu ama, lokantalar kan ağlıyor. Çünkü Amerikalılar a la carte ısmarlamıyor, 20 dolarlık fiks mönüyle ‘su’ içiyor.

İngiltere desen, eski Doğu Bloku ülkelerinin AB’ye girmesi sayesinde turizm patlaması yaşıyor ama, adamların elleri ceplerine gitmiyor diye şikayetçi.

Biz, her şey dahil sisteminde Türkiye ucuz ülke olup çıktı, turistler bedavadan yiyip içip gidiyor diye sinirleniyoruz. Yunanistan ise pahalı ülke imajı yüzünden turist çekemiyor. Hem de Atina Olimpiyatları’na rağmen.

Paket tur satan büyük turizm acenteleri ile ulusal havayolu şirketleri de, turistlerin internet üzerinden kendi otelini ayarlayıp, son dakika uçuşlarıyla iyice ucuza gezmesinden dertli.

11 Eylül’den sonra söylemişlerdi, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye. Gerçekten de hiçbir şey eskisi gibi değil. Turistler yine yollara dökülse de artık ceplerinde akrep var.

Bu akrep en fazla Fransızların sinirine dokunuyor. 11 Eylül’den sonra başını evden çıkarmaya bile korkan Amerikalıları büyük ölçüde kaybetmesine rağmen Fransa yine bir numaralı turizm ülkesiydi. Geçen yıl 75 milyon turisti ağırladı. Japon’u, Çinlisi hiç eksik olmadı.

Ve sonunda Amerikalılar da döndü. Otellerden alınan rakamlara göre bu yılın ilk yarısında Fransa’ya giden Amerikalı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.5’lik artış gösterdi. Haziran ayında Normandiya Çıkarması’nın 60’ıncı yıldönümü nedeniyle sayı iyice arttı. Ancak doların, euro karşısında zayıf bir grafik çizmesi nedeniyle Amerikalılar, Paris’te bile kemer sıkma egzersizi yapmaya başladılar.

Lokantacıların hemen tamamı, 11 Eylül öncesinde olduğu kadar çok Amerikalı geldiğini, sayılarının Fransız ya da Japon müşterilerden fazla olduğunu, gelgelelim a la carte ve şaraba pek yanaşmadıklarını söylüyorlar. Hani paket turla gelenleri neyse de, işadamlarının bile su içtiğini esefle belirtiyorlar.

DA VINCI VE GENİŞLEME FAKTÖRÜ

Fransa Dan Brown’a da çok şey borçlu. Da Vinci Şifresi’ni sular seller gibi yutmuş binlerce Amerikalı turist, romandaki esrarın izini sürmek için Saint-Sulpice Kilisesi ve Louvre’u görmeye akın ediyor. Da Vinci Şifresi turlarının rehberleri ise romandaki bariz hataları nazikçe düzelterek kılavuzluk ettiklerini söylüyorlar.

İngiltere ise Avrupa Birliği’nin geçen 1 Mayıs’taki genişleme hamlesi sayesinde yeni ziyaretçiler edinmiş durumda. Bu yılın ilk altı ayında 12.48 milyon turist gitmiş -ki daha önce aynı dönem içinde böyle bir rakam görülmemiş. Ancak turistlerin bu kadar az para harcadığı da 11 Eylül öncesinde hiç görülmemiş. İlk altı aydaki turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13’lük artış göstermekle birlikte, harcamalardaki artış yüzde 9. Turistlerin bıraktığı para 9.33 milyar sterlin.

OLİMPİYATIN ANAVATANINDA YUNAN TRAGEDYASI

Potansiyel avanak muamelesi gören turistlerin uyanışından en fazla etkilenenler ise turizm acenteleri, ulusal havayolu şirketleri ve bir de Yunanistan. Olimpiyatların kremasını yemek için otellerin aşırı fiyat yükseltmesi sonucu ‘pahalı ülke’ damgası Yunanistan’ın üzerine yapışıverdi.

2003 rakamlarına göre turizm gelirlerinde Türkiye’nin gerisinde kalan Yunanistan, Atina Olimpiyatları nedeniyle bir cazibe merkezi olması gerekirken bu yıl sinek avladı. Olimpiyat sayesinde 2 milyon turist çekip, 350 milyon euro gelir elde etmeyi planlayan oteller, hedefin tutmayacağını görünce yüzde 40’a varan oranlarda indirim yaptılar. Turizm İşletmeleri Birliği’nin 5 Ağustos’ta yaptığı açıklamaya göre 4 bin 500 oda hálá boştu. Bu eğilim böyle devam ederse, Yunanistan’a gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 8’lik azalma meydana gelmiş olacak. Rodos ve Girit’teki düşüş de yüzde 6 civarında. Korfu da ise yüzde 10’u buluyor.

PAKET TURLARA İLGİ AZALDI

Tur şirketlerine gelince; yıllardır milyonlarca Avrupalıyı paket turlarla gezdiren acenteler varolma savaşı vermeye başladı. Wall Street Journal’ın haberine göre Almanların turizm devi TUI’nin satışı söz konusu. Morgan Stanley’in TUI’deki hissesini yüzde 10’a çıkarması üzerine şirketin satılacağı spekülasyonları yayılmaya başladı. Çünkü Almanlar, her şey dahil paket turlarından uzaklaşıp, ucuz uçuşlara yönelmeye başladılar. İnternetten otel rezervasyonu yaptıran, bir son dakika uçuşuna atladığı gibi soluğu Fransa veya İspanya’da alıyor. İngiltere ve Almanya’daki büyük tur operatörleri artık bu iki büyük pazar üzerindeki hakimiyetlerini yitirmiş durumdalar. Yunanistan’a yönelik eğilim de aynı.

İngiliz EasyJet ve İrlanda’nın Ryanair havayollarının yarattığı ucuz bilet rekabeti yüzünden de British Airways fiyat kırmak zorunda kaldı. Rakamla örnek vermek gerekirse, TUI’nin geçen yıl kendi havayolu şirketleriyle taşıdığı 20 milyon turiste karşılık, Ryanair 24 milyon yolcu taşıdı.

Palma de Mallorca Havalimanı, Air Berlin’in adaya bir yılda taşıdığı 9 milyon turist sayesinde en büyük ‘Alman’ havaalanı haline geldi.

RUSLARA AMERİKALI TURİST MUAMELESİ

Besbelli Avrupalı turistin profili değişiyor. Peki ya yeni bir potansiyel oluşturan Ruslar? Geçen yıl Ruslar gezip gördükleri yerlerde temiz bir 10 milyar dolar bıraktılar ve gezmeye de devam edecekler. Grafik onu gösteriyor. 2001 yılından bu yana yurtdışına giden Rus turist sayısı 1.5 milyonluk artış gösterdi.

Üstelik ilk tercih ettikleri ülke de Türkiye. Sonra, Almanya, Mısır, Finlandiya, Polonya, Fransa ve Yunanistan geliyor.

Ancak Rus turistin profili de kısa sürede değişecek gibi. Çünkü tur şirketlerine göre Ruslar yeni yerler görmeye çok hevesliler. Yani eksen değiştirebilirler. Bu eksen değişikliği onları tatil köylerinden farklı serüvenlere de sürükleyebilir. Son zamanlarda gastronomi turları, müzik festivalleri ve spor karşılaşmaları gibi yeni alanlara yönelmiş durumdalar. Ayrıca Rus turist çekmek için göbeği çatlayan Avrupa ülkeleri var. İtalya, İsviçre ve Monako gibi. Sektör otoriteleri, Rusların, 11 Eylül’den sonra piyasadan kısmen çekilen Amerikalıların yerini dolduracak yegane millet olduğu görüşünde. Hatta Avustralya bile Rusların peşinde. Çünkü bir yılda bu ülkeye gelen 5 bin Rus turistin pek az olduğunu düşünüyorlar.

Bütün bu trenlerden Türk turizmi için iki tüyo çıkıyor:

1- Ruslara sadece tatil köyü, plaj turisti diye bakmayacaksın.

2- Paket tur alıp, sürü sürü gezen turistler artık uyandı, kendi tatilini kendi organize ediyor. Şimdilik İspanya ve Fransa’ya gidiyor. Bakarsın bir gün bize de gelir diye düşüneceksin.
Yazarın Tüm Yazıları