Biz parasızlıktan mutsuzsak Bangladeşliler neden en mutlu halk?

Geçen hafta Hürriyet Pazar'da yayınlanan Türkler'in Değerler Araştırması'nın kategorilerinden biri mutsuzluk oranındaki artıştı.

Kendini mutlu hisseden insanların oranı bir yıl içinde yüzde 78'den yüzde 59'a düşmüştü. Bu dramatik düşüş tam da kriz yılına isabet ediyordu. Böylelikle Avrupa'nın mutsuzluk birincisi olup çıkmıştık. Bir başka araştırmaya göre ise dünyanın en mutlu insanları Bangladeş'te yaşıyor. Yani dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Bangladeş'te. Müthiş bir paradoks değil mi?


Bu iki sonuç tamamen farklı araştırmaların ürünü.

Birincisi Dünya ve Avrupa Değerler Araştırmaları'nın bir parçası. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Yılmaz Esmer'in Türkiye ayağını yürüttüğü uluslararası proje, toplumların kültürel değerler haritasında zaman içinde meydana gelen değişimleri izliyor. İnanç ve hoşgörüden kadın-erkek eşitliğine, sosyal ve siyasal kurumlara duyulan güvene kadar uzanan geniş bir araştırma yelpazesi içinde bireysel mutluluk da yer alıyor.

İşte bu noktada Türkler, son bir yıl içinde Avrupa'da Rusların bulunduğu çizgiye kadar inmiş görünüyor. Ülkemizde kendini kesinkes mutsuz hissedenlerin oranı yüzde 18. Kıyaslama için bir rakam vermek gerekirse, bu oran örneğin Hollanda'da yüzde birin altında. 1990 ve 1996 araştırmalarında Türkiye'de çıkan rakam sadece yüzde 2-3.

PARAYLA MUTLULUK OLMUYOR

Bangladeş vakasının ortaya çıktığı ikinci araştırma ise London School of Economics'e ait. Bu araştırma, bireyin satınalma gücüyle yaşam kalitesinden duyduğu memnuniyet arasındaki orantıyı ortaya çıkarmaya çalışıyor. Sonucu hemen vereyim: Parayla mutluluk olmuyor. Çünkü dünyanın en yoksul ülkelerinden Bangladeş'in birinci sıraya oturduğu bu araştırmada İngiltere 32'nci, ABD ise 46'ıncı sırada yer alıyor. (Amerikalıların mutsuzluğunda terörün hiç rolü yok, çünkü araştırma 11 Eylül'den önce yapılmış).

Dünyanın diğer mutlu ülkeleri arasında Gana, Letonya, Hırvatistan, Estonya, Hindistan, Ermenistan ve Dominik Cumhuriyeti yer alıyor. İsviçre, Kanada, Japonya ve Avusturya gibi zengin ülkeler ise üstte sıralanan mütevazı ülkelerden daha mutsuz.

Bu araştırmada Rusların pozisyonu yine çok trajik; onlar ne mutlu ne de zengin.

Peki mutsuz zenginlerle mutlu yoksullar denklemi nasıl ortaya çıkıyor? Araştırmaya göre İngilizlerin alım gücü 40 yıl öncesine göre iki kat artmış durumda, ancak İngiliz halkı bu süreç içinde yaşam kalitesinin artmadığı görüşünde. Eski yıllarda yapılan anketlerde İngilizlerin çoğu paranın mutluluk getireceğini düşünüyordu. Ancak bu görüş artık sadece yoksul ülkelerde mevcut, çünkü bu ülkelerde yaşayan insanlar gelirlerindeki küçük bir artışın yaşam kalitesinde önemli sıçramalar yaratacağına inanıyor.

SAĞLIK VE MESLEKİ TATMİN

Ancak belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra kazanç artışı ile yaşamsal tatmin arasındaki doğrudan ilişki ortadan kalkıyor. Araştırmaya göre zengin ülkelerde bireylerin mutluluğu artık paraya değil, kişisel ilişkilerdeki samimiyete, sağlık ve mesleki tatmine bağlı.

İngiltere'deki insanlar on yıl öncesine göre daha az mutlu. Halkın üçte ikisi, ekonomik büyüme veya daha yüksek bireysel satın alma gücü yerine çevre koşullarının iyileştirilmesini istiyor. Aşırı tüketim ve aile yaşamının parçalanması nedeniyle duygusal yoksulluk çekiyor.

London School of Economics'in araştırması sonucu ortaya çıkan tabloya bakılırsa, mutlu olmak için Bangladeşliler gibi istikrarlı bir yoksulluk yaşamak gerekiyor.

Türkiye Değerler Araştırması'nın 1996 yılı verilerine göre, o dönemde Türkler'in yüzde 88'i mutluydu. Yani Avrupalılarla eşdeğerde bir mutluluk oranı tutturmuştuk. 2001 krizi mutlu Türklerin oranını yüzde 59'a kadar düşürdü. Yani bizim mutsuzluğumuz parasızlıktan değil, istikrarlı bir şekilde zenginleşirken yuvarlandığımız uçurumun derinliğinden kaynaklanıyor.


Evliliğin mutluluk değeri 90 bin dolar


SADECE sosyalbilimciler değil, ekonomistler de mutluluk üzerine kafa yoruyor, mutluluğun parasal parametrelerini hesaplıyor. Geçen ocak ayında Amerikan Ekonomi Derneği'nin Kanada'daki yıllık toplantısında buluşan önde gelen ekonomistler bu konuyu enine boyuna tartıştılar. Tabii hayli ilginç fikirler ortaya çıktı. Bunlardan biri de İngiliz ekonomist Andrew Oswald'a ait. Toplantıda konuşan Oswald, temel olarak ‘‘Paranın insanı mutlu kılabildiği, buna eklenen sağlık gibi diğer faktörlerin de mutluluğu artırdığı’’ fikrini işledi.

Geçen 10 yıl içinde İngiltere'deki 9 bin aileyi inceleyen Oswald, modern toplum insanının mutluluğu üzerinde olumlu etki yapan temel faktörlerden birinin de hiç kuşkusuz evlilik olduğunu söylüyor. Oswald'a göre evliliğin mutluluk bazında parasal değeri hesaplandığı zaman, yılda 90 bin dolarlık bir hacim ortaya çıkıyor. Yani diğer bir deyişle, insanın kendisini, yolunda giden bir evlilikteki kadar mutlu hissetmesi için yılda 90 bin dolarlık harcama yapması gerekiyor.

LOTARYACILAR DAHA MUTLU

Oswald ‘‘Para mutluluğu satın alabilir mi?’’ araştırmasında piyangodan büyük meblağlar kazananlarla yüklü miktarda miras kalanların durumunu da incelemiş. Bu kişilerin büyük servetler edindikten sonra refah içinde mutlu bir hayat sürdüklerini belirlemiş. Ancak ters yönde sonuçlar da ortaya çıkıyor. Örneğin iki yıl önce İngiltere'de piyangodan 2 milyon sterlin kazanan bir berduş, paranın satın alabildiği bütün içkileri tükettikten sonra alkol komasından ölmüş.

Lotarya zenginleri ve mirasyedilere karşılık, gelirlerinde daha küçük artışlar olan insanların giderek mutsuzlaştığını tespit etmiş. Oswald bu noktada kıskançlığın devreye girdiğini düşünüyor. Çünkü gelirinde artış olan insanlar, hemen her zaman kendisinden daha fazla kazananlara gıptayla bakmaya başlıyor. Yani bu araştırmaya göre ufak ufak zenginleşme insanı mutsuzlaştırıyor.


20'Lİ YAŞLARDA ZİRVEDE

Oswald'ın elindeki verilere göre kadınlar arasında ‘‘mutluyum’’ diyenlerin oranı erkeklerden daha fazla. İngiliz ekonomistin diğer bir saptaması da şöyle: İnsan 20'li yaşlardayken mutluluğun zirvesine çıkıyor, 30'lu yaşlarda aşağı doğru iniş başlıyor ve 60'lı 70'li yaşlarda tekrar tırmanışa geçerek 20 yaş seviyesine ulaşıyor. Yani genel olarak insan mutluluğu, yaşam boyunca bir U grafiği çiziyor.
Yazarın Tüm Yazıları