İlk kuşak Almanyalı işçilerimizin memlekete kutu kutu taşıdığı Nivea'lar bir zamanlar Türk kadını için dünyanın yegane güzellik kremiydi.
Ve çok Alman'dı. Şimdi de orta sınıf güzellik ürünleri arasında Nivea markası çoğu ülkede süpermarketlerin bir numarası. Ancak Almanlığa veda etmek üzere. Satılacağına dair çok şiddetli dedikodular var. Muhtemel alıcılar arasında ise Fransız L'Oreal'in adı geçiyor. Çünkü L'Oreal, global portföyündeki ucuz bakım ürünü boşluğunu doldurmak istiyor. Bir aile kremi olarak şöhret sahibi Nivea ise bu iş için biçilmiş kaftan. Ancak bu kadar Alman bir markayı Fransız kabul etmek ne zor.
Nivea'yı kendi halinde ve biraz da mahallevari bir Alman kremi sanabilirsiniz ama, aslında çok dokunaklı ve fırtınalı bir yaşam öyküsü var.
Nivea'yı üreten Beiersdorf firmasının başından iki intihar, iki büyük savaş geçiyor. İkinci savaşta Yahudi firması olduğu için Hitler rejiminin boy hedefi haline geldiği yetmezmiş gibi, müttefik kuvvetler, diğer ülkelerdeki malvarlıklarına el koyuyor. Savaştan önce satışlarının yüzde 40'ını ihracattan sağlayan şirket çırılçıplak kalıyor ve savaş sonrasında 1952'den başlayarak uluslararası marka haklarını toplamaya başlıyor. Hollanda'dan başlayan bu operasyon 1998'de bir Polonya firmasının satın alınmasıyla son buluyor.
Ve şimdi Nivea yine yabancı ellere gitmek üzere. Çünkü Hamburg merkezli üretici firma Beiersdorf'ta yüzde 44 payı bulunan Allianz Sigorta hisselerini elden çıkarmak istiyor.
Beiersdorf'un yüzde 33 hissesi de Herz Ailesi'ne, yani Tchibo Holding'e ait. Kahve ve mobilya satıcısı Tchibo, kısa süre önce sigara şirketi Reemstma'yı 5.25 milyar dolara Imperial Tobacco'ya sattığı için, Allianz'ın hisselerini alıp işi tek başına yürütebilecek durumda. Ancak globalleşmesini tamamlayabilecek durumda değil. Çünkü Amerika'da hiç şansı yok; Nivea markası bu ülkede 11'inci sırada.
Nivea, kırışık giderici Nivea Visage Q10 Plus gibi cilt bakım ürünleriyle Avrupa'nın önde gelen markaları arasında yer almakla birlikte, bütün çabalara karşın ABD'ye yeterince nüfuz etmeyi başaramadı.
Tchibo'nun karşısında, Nivea'ya talip çok zorlu rakipler var. Fransız L'Oreal bu rakiplerin en gözükarası. Lancome gibi üst sınıf kozmetik markalarına sahip olan L'Oreal, Maybelline makyaj serisinde tutturduğu ucuz ürün çizgisini bakım serilerine de yaymak istiyor. Nivea ise dünya çapında tanınan marka. Yani L'Oreal'in portföyünde Plenitude ürünlerinden arta kalan orta sınıf boşluğunu doldurmak için çok elverişli.
KARTEL SORUNU
Ancak L'Oreal'in işi Tchibo'dan daha zor. Çünkü Tchibo Alman yasaları çerçevesinde Allianz'ın hisselerini hiç güçlük çekmeden alabilir. L'Oreal ise hem yabancı, hem de sadece Allianz'ın yüzde 44 hissesini değil, Tchibo'nun hisselerini de satın almak istiyor. Bir de üstelik L'Oreal'in kartel sorunu var. Çünkü Beiersdorf'un bir numara olduğu birçok pazarda L'Oreal ürünleri ikinci sırada. Ya da tam tersi bir durum söz konusu.
AMERİKA TALİP
Nivea'nın peşinde olan Amerikan firmaları da var. Procter & Gamble ve Johnson & Johnson da aynı L'Oreal gibi çareyi globalleşmede aradıkları için Nivea'ya göz koymuş durumda. Bu iki dev şirket Amerika'daki dağıtım ağları sayesinde Nivea'nın Kuzey Amerika'daki varlığını daha da genişletebilirler. Piyasa analizcilerine göre Beiersdorf çapında bir malvarlığı insanın karşısına her gün çıkmaz.
İşte şimdi Allianz Sigorta ile kuşatma halindeki kozmetik firmaları arasında yoğun görüşmeler olduğu ileri sürülüyor. Alman yasasına göre Allianz'ın hisselerini satın almak isteyen şirketlerin, küçük hissedarlara da teklif götürmesi gerekiyor. Böylece Beiersdorf'un değerinin 10.95 milyar doları bulması bekleniyor. Tchibo'nun ise böyle bir zorunluluğu yok, ancak yine de Allianz hisselerinin pahalı geleceği görüşü hakim.
L'Oreal'in Beiersdorf'taki hisseleri için Allianz'a 13 milyar dolar önerdiği, ancak Allianz'ın 15 milyardan aşağı inmeyeceği söylentileri var.
Beiersdorf on yılda pazar payını yüzde 13 oranında artırarak İngiltere, Rusya, Çin, G. Kore, G. Afrika, İrlanda ve Yeni Zelanda'ya kadar yerleşti. 2001'de 4.15 milyar dolarlık satıştan 100.3 milyon dolar kar etti.
Nivea Latince karbeyaz demek
Mavi metal kutusu dünyanın her yerinde tanınan Nivea cilt bakım kremi 1911 yılında, Beiersdorf firmasının sahibi olan eczacı Oskar Troplowitz tarafından geliştirildi. Su ve yağı ‘‘lanolin alkol’’ ile karıştıran Troplowitz ortaya çıkan beyaz kreme, Latince'de ‘‘karbeyaz’’ anlamına gelen ‘‘Niveus’’tan esinlenerek ‘‘Nivea’’ adını verdi. Beiersdorf firmasının kurucusu aslında Hamburglu eczacı Paul Carl Beiersdorf'du. 1882'de firmayı kurmuş, geliştirdiği tıbbi flasterin patentini almıştı. 1890'da oğlunun intiharı üzerine laboratuvarını Oscar Troplowitz'e satmış, 1896'da kendisi de intihar etmişti. Troplowitz, firmayı yepyeni buluşlarla geliştirdi. 1901'de ilk yapışkanlı flaster ‘‘Leukoplast’’ı, 1909'da bildiğimiz ruj tüpü şeklindeki ilk dudak kremi olan ‘‘Labello’’yu ve diş macununu üretti. 1911'de Nivea'nın piyasaya sürülmesinden sonra Troplowitz 1918'de öldü. I. Dünya Savaşı başladığında Beiersdorf'un Arjantin, Avustralya, Danimarka, Fransa, Meksika, Rusya ve ABD'de fabrikaları vardı. İhracat, satışlarının yüzde 40'ını oluşturuyordu. Ancak savaşla birlikte bütün uluslararası operasyonlar durdu. Nivea, ilk kez 1920'lerde ünlü mavi kutuyla ambalajlandı. 1922'de kullanıma hazır ilk yara bandı olan Hansaplast piyasaya çıktı. Buluşlar, 1936'da ilk streç film ‘‘tesa’’yla devam etti. 1930'ların ortalarında Allianz Sigorta, Beiersdorf'tan hisse satın aldı.
İkinci Dünya Savaşı'nda yabancı ülkelerdeki bütün malvarlıklarına el konulan şirket, 1950'lerden sonra yeni ürünler çıkardı; 8 x 4 deodorantlı sabun ve Atrix el kremi gibi. Tchibo Holding'in sahibi olan Herz Ailesi, 1974'te Beiersdorf'un dörtte birini satın aldı. Aynı yıl firma operasyonlarını üç ana ürün grubunda topladı: Kozmetik ve cilt bakımı, sağlık mamülleri ve yapışkanlı bant ve ambalaj malzemeleri. 1989'dan itibaren Beiersdorf ürün yelpazesini daraltarak cilt bakımında özellikle de Nivea markası üzerinde yoğunlaştı. Nivea'nın güneş kreminden şampuan ve deodoranta kadar uzanan bakım ürünleri bulunuyor.