21. Yüzyıla Girerken

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Milenyum bebeğinin günlüğü

Kavgası uzun sürdü ama, çabuk kabullenildi. Emeklilik yaşı artık 60. İngiltere'de bir grup gelecekbilimcinin hazırladığı projeksiyona göre ise 21'inci Yüzyıl'da emeklilik yaşı önce 80, sonra da 100'e çıkarılacak. Tabii bu tahmin, yaşam kalitesinin daha yüksek olduğu ülkeler için geçerli.

100 yaşında emekli olan bir insan ne zaman ölür? İngiliz fütürologlar ‘‘ortalama 120’’ diyor. Çekilmeyecek kadar uzun ve zahmetli bir hayat. Üç yaşında okula gidiyor ve 120 yaşında ölüyorsunuz. Yani yaşamın topu topu üç yılı boş ve eğlenceli geçiyor.

‘‘What's Next’’ başlığı altında bir rapor hazırlayan gelecekbilimcilerin tahminlerine göre, önümüzdeki yüzyıl dünyaya gelecek bebekler ortalama üç iş ve üç eş değiştirecekler. Tıptaki ilerlemeler sayesinde ömürler uzayacağı için hiçbir evli çift birbirine o kadar uzun süre tahammül edemeyecek. ‘‘Ömür boyu evililik’’ fikri tamamen tarihe karışacak. Üstelik evlilik hayatına çok daha geç atılacaklar. Erkekler 34 (bugün 29), kadınlar ise 31 (bugün 27) yaşından sonra evlenecekler.

Kadınların annelik yaşı ortalama 31'e çıkacak ve üçte biri çocuk sahibi olmayacak. Kadın ve erkekler aileleriyle ilgilenebilmek için 40 yaşından sonra geçici bir emeklilik dönemi yaşayacaklar. Boş hayat bıkkınlık vermeye başlayınca 50 yaşlarında iş hayatının ikinci evresi başlayacak. Araya belki ikinci bir üniversite öğretimi girecek. Çocuklar artık yetişkinliğe adım atarken birinci evlilik sona erecek. 80 ya da 100 yaşında emekli olanlar eli ayağı tutar durumda oldukları için birkaç kez daha nikah masasına oturabilecekler. Ama tabii herşeyin bir bedeli var. Yaşam çok uzun olduğu için hayatın finansmanına da erken başlamak gerekecek.

En salak protestolar

20'inci yüzyılda icat edilmiş yığınla protesto biçimi var. Kürk giyeceğime çıplak gezerim kampanyalarından, Yeşil Barış Örgütü'nün Japon balıkçı gemilerine yaptığı çıkartma eylemlerine kadar uzanıyor bunlar. Kitle eylemleri demokratik hak ve özgürlüklerin kazanılmasında önemli rol oynamış olsa da, bugünkü genç kuşak protestoları artık biraz ‘‘aptal’’ buluyor.

Örneğin son günlerin en ses getiren protestosu Yunanistan'da ABD Başkanı Bill Clinton'a karşı gerçekleştirildi. Kosova'da Sırplar bombalandı diye Clinton'a diş bileyen Yunanlılar ayaklandılar. Sonuçta Clinton'ın Atina'yı ziyaret tarihi değiştirildi. Protestoları örgütleyen Komünist Parti belki amacına ulaştı ama, oy kazanmak uğruna gösterilere izin veren Başbakan Kostas Simitis'in başı hem Dışişleri Bakanlığı'yla derde girdi, hem de muhalefet ve basının yaylım ateşine hedef oldu.

İngiliz Q dergisi gençliğin aptalca bulduğu protesto biçimlerinin listesini çıkarmış. İşte bunlardan bazıları:

Tüfeklere çiçek

Vietnam Savaşı, barışın simgesi olan çiçekle, savaşın en etkili aracı silahı bir araya getirdi. Ama, bu absürd ikili savaşı sona erdiremedi. Amerikalı askerler barış özlemiyle tüfeklerine çiçek çıkartması yapıştırıp, yüzlerine çiçek boyadılar, hatıra defterlerine çiçek figürleri çizdiler. Sonuç: İki milyonu sivil 3 milyon Vietnamlı, 58 bin Amerikan askeri ve 135 savaş muhabiri öldü.

Yürüyüş

Bazı ülkelerde polisin sıkı gözetimi altında, bazı ülkelerde ise güvenlik güçlerinin etkin katılımıyla (!) gerçekleşen sportif bir deşarj eylemi. İkinci grup ülkelerde polis dayağından başka bir sonuç vermiyor.

Gıda boykotu

Antidemokratik rejimlerin faturası Arjantin bifteğinden Güney Afrika meyvelerine kadar bir dizi gıda maddesine çıkarıldı. Bugüne kadar hiçbir faydası görülmedi.

Ekonomik yaptırım

Sadece devletlere uygulanıyor ve asıl hedeften başka herkesi mağdur ediyor. Örneğin Irak lideri Saddam Hüseyin saraylarda keyif çatarken Irak halkı yiyecek ve ilaç yokluğundan kırılıyor.

Bir şeylerin önünde dikilmek

Binlerce insan fabrika kapılarında, Amerikan üslerinin önünde dikildi. Çinli isimsiz öğrenci 5 Haziran 1989 günü Tiananmen Meydanı'nda bir tankın önünde dikilerek Batı'nın kahramanı oldu. Ancak sonra unutuldu. Akıbeti bilinmiyor. Kimbilir belki de işkencede öldü.

Kendini ateşe vermek

Güney Korelilerin favori eylemi. Her eğilimin radikalleri bayrak ve kukla da yakıyor. Hiçbir işe yaramıyor.

Duvar sloganı

Özellikle 1970'lerin en tutulan eylemlerinden biri. Hiçbir zaman, yakalanma riskine değecek kadar önemli bir protesto olamadı. Sonra tedavülden kalktı.

Çürük yumurta atmak

Bu başlık altında birçok şey atmak bir dönemler çok revaçtaydı. Eski Alman Başbakanı Helmut Kohl üzerine yumurtayı gerçekten yedi. Sonra çevreciler kürk giyenlerin üzerine boya attılar. Gülünç ve ilkel bulunuyor.

1 Ocak bebeğine şampanya

YENİ yüzyılın ilk saatlerinde doğacak bebeklere vaadedilen hediyeler bir dönem büyük sansasyon yaratmıştı ya, işte o iş suya düşüyor. Büyük ihtimalle yeni milenyumun ilk bebeği reklam aracı olmayacak. Çünkü kadın hareketleri ve Katolik kilisesinin baskısı nedeniyle hem sponsorlar, hem de anne adayları ‘‘milenyumun ilk bebeği’’ yarışmasına duyduğu ilgiyi yitiriyor. Bu konuda 1.5 milyon dolarlık hediye paketiyle en iddialı kampanyayı hazırlayan Kanadalı reklamcı Sam Paglia şirketler sponsorluğa hevesli olmadığı için planlarından vazgeçmeyi düşünüyor. Sadece Almanya'daki bir ajans vaadettiği hediyeyi vermekte ısrarlı:

Yazarın Tüm Yazıları