Paylaş
Kanal D ve CNN ortak yayınına konuk olarak katılarak Başkanlık Sistemini anlattığı için,
Sistemi “Neden ‘Evet’ demeliyiz?” üzerinden konuştuğu için,
Saadet Partisi tabanını ötekileştirmediği için teşekkür ederim.
Çok sevdim bu davranışı. Zaman zaman eleştirsem de seviyorum bu adamı.
Beni sevindiren ve umutlandıran bir şey de Varlık Fonu ile ilgili geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişme.
Biliyorsunuz 2016 yılının Ağustosunda kurulan, fakat varlığından 2017’nin Şubat ayında haberdar olduğumuz Varlık Fonumuz var.
Haberdar olmamızın iki nedeni vardı;
- Olağanüstü hâl yetkisiyle Kanun Hükmünde Kararname ile Halkbank, Türk Hava Yolları ve Ziraat Bankası başta olmak üzere, büyük bütçeli kamu kuruluşlarının ve hazine arazilerinin Varlık Fonu’na devretmesi,
- Varlık Fonu’nun Sayıştay denetimine tâbii olmaması ve gizlilik çerçevesinde hareket etmesi.
Bu kadar büyük bütçeli kamu kurumlarının ve hazine arazilerinin bütçesinin, Başbakan tarafından atanan kişilerin yönetim ve kontrolünde olması, Kurumun herhangi bir denetime tâbii olmaması, yöneticilerinin hesap vermeyecek olması doğal olarak tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kamuoyunun haklı itirazı karşısında hükümetin nasıl tutum takınacağını merakla bekledim. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın açıklamaları oldu.
Erdoğan, Türkiye Varlık Fonu’nun kuruluş amacını; “Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak ve bunun için en doğru yöntemleri uygulamak. Türkiye'nin çok ciddi bir şekilde altyapı yatırımlarına finansman sağlamamız gerekmektedir. Ne zaman devletimiz bize hangi altyapı yatırımı için finansman sağlamamızı isteyecekse biz de elimizdeki kaynakları oraya kullanmak durumunda olmalıyız. Ayrıca, Türkiye'de önü açık olacak olan sektörler, şirketler, müteşebbislere yönelik bizim katma değer yaratmak üzere bir rolümüzün olacağına inanıyoruz. Diğer tarafta sermaye piyasalarının Türkiye'de ürün çeşitliliği açısından zayıf olması, iyi kaynak yaratma veya tasarrufların doğru yerlere dönmesini kısıtlamaktadır. Biz bunun önünü daha da açalım istiyoruz,” olarak açıkladı.
Eleştirilerle ilgili olarak da; “Eleştirileri normal karşılamak lazım. Eleştiriler olacak ki hata yapmayalım, doğruyu bulalım. Şeffaflık, hesap verilebilirlik ve bağımsızlık çok önemlidir. Herkesin yapılan işlerden çok güzel bir şekilde haberdar edilebildiği ve güvendiği bir mekanizma kurmak için uğraşıyoruz.”dedi.
Ekonomist değilim; Varlık Fonu’nun kurulmasının, ekonomiye eksi veya artı ne getireceği hakkında yorum yapamam.
Ama bir vatandaş olarak malımın kontrolünü benim adıma yapacak bir kurumla ilgili düşüncelerimi yazabilirim.
Kurumların şeffaf ve hesap sorulabilir olması en doğru karardır. Herkesin güvendiği bir kurum olmayı hedefleyen Varlık Fonu, umarım bunu gerçekleştirebilir.
Paylaş