Paylaş
Yalnız, öncelikle Kazada ölen kızlarımıza rahmet, ailelerine sabır dilerim. Ölenin yaşı, cinsiyeti, medeni durumu, sosyal durumu gibi faktörler geride bıraktığı acıyı değiştirmez.
Ve Mina’nın babası Hüseyin Başaran’ı kendi nezdimde “Yılın Babası” seçtiğimi söylemek isterim. İster muhafazakâr ister yenilikçi olsun, bugün Türkiye’de bir babanın kızını sadece kadın mürettebattan oluşan bir ekibe güvenip göndermesi alışılmış bir şey değildir.
Genç kadınların ölümünün ardından hakikaten çok acımasız ve gayri insani yorumlar yapıldı sosyal medyada. Bu yorumları eleştiren, kınayan yazarlarımız genel olarak olayı şu çerçevede değerlendirdiler;
- Kültürümüzde bekârlığa veda partisi diye bir şeyin olmaması,
- Bekârlığa veda partisi için Dubai’ye gitmiş olmaları,
- Kızların zengin ailelerin çocukları olması,
- Muhafazakâr yaşam tarzında olmamaları.
Elbette bunun denemesi olmaz ama farz edelim ki bu kızlar muhafazakâr ailelerin çocukları olsaydı ve hepsi başörtülü olsaydı aynı çirkin yorumlar yapılacaktı, hatta daha ağır sözler duyacaktık.
Öyle “Kültürümüzde bekârlığa veda partisi mi var?” diyerek nefret kusanlara bakmayın. O kızlar ister kına gecesinden, ister doğum gününden, ister tatilden dönüyor olsalardı da netice değişmeyecekti.
Mesele kızların yaşam tarzı, sosyal durumu vs. değil mesele kadın olmaları.
Bekarlığa veda partisi için ülke sınırları dışına giden kızların yerinde erkekler olsaydı bu yorumlar yapılmayacaktı. Yani Mina ve arkadaşlarının tek suçu kadın olmaları.
Elbette içinde bulunduğumuz siyasi kutuplaşmanın etkisinin de büyük olduğunu düşünüyorum. Lakin herhangi bir siyasi söylemi olmayan genç kadınlara bu öfkenin izahı yok, olamaz da.
Ölüyü linç etmek nedir? Geride kalanların acısına acı katmak nedir? Zerre kadar vicdan sahibi olan bir insanın böyle bir şeyi kabul etmesi mümkün müdür?
Mina ve arkadaşlarının baş başa eğlence fotoğraflarına tahammül edemeyenler o fotoğraf karesinde erkekler olsaydı hatta o erkeklerin içinde evli olup eşlerini aldatan olsaydı dahi aynı tepkiyi gösterecek miydi?
Yine çıkıp “Kültürümüzde bekârlığa veda partisi yok!” diyecekler miydi yoksa kültürümüze (!) göre eğlence sadece erkeklerin hakkı mı olacaktı?
Sizler ne düşünürsünüz bilemiyorum fakat bu soruların cevaplarının, yaşananları anlayabilmemiz açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Paylaş