Kemal Kılıçdaroğlu yüzde kaç haklı?

Kemal Bey’in sözlerini eleştirenler tecavüzcü, alkışlayanlar ise kadın düşmanı ilan ediliyor. Ortası yok.

Olayın mağduru olan çocukların adı ve kesinleşmeyen sayıları kaldı sadece…

Öncelikle Kemal Bey yüzde yüz haklı mı, bir konuşalım… “Önüne yatmak” argo bir deyim. Bir erkek tarafından kadına ithafen söylenmesi işin çabası.

Ama’sız tek kelimeyle; Kılıçdaroğlu’na yakışmadı, şık olmadı.

Kemal Bey’in argo deyim kullanılmasını eleştirenlere karşılık “Bu söylemi daha önce Muammer Güler kullanmıştı, neden o zaman tepki göstermediniz?”savunması da olmadı.

Muammer Güler’in yanlışı kendisini bağlar. Bizim doğruluk ölçümüz kişiler veya partiler olmamalı. Hele siyasetçiler için hiç olmamalı.

Yarın biri kalkıp Kur’an ayetleriyle dalga geçse ve bunu Egemen Bağış’a bağlasa ne yapacağız?

Kemal Bey “önüne yatmak” deyimini cinsel anlamda kullanmamış olabilir ama savunmasını bunu izah ederek yapabilirdi.

Öyle bir hale gelindi ki, söylenenler veya yapılanlar kişilere veya kurumlara göre değerlendiriliyor. Koro halinde itiraz veya koro halinde kabul ediliyor.

Ben solo takılmayı tercih ediyorum.

Sema Hanım’ın Karaman’da yaşananları değerlendirdiği konuşmasında “…Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz, biz Ensar Vakfı’nı tanıyoruz…” sözleri elbette tecavüzcüyü aklamaz ama Ensar vakfının olaydaki sorumsuzluğunu da örtmez.

Yapılması gereken konuşma şartsız kayıtsız şu olmalıydı: “ Yaşananlar utanç vericidir, yapan kişi de en ağır şekilde cezalandırılacaktır, söz konusu çocuk ve cinsel istismardır. Ensar Vakfı’nın olayda ihmali söz konusu ise hukuken gereken ne ise yapılacaktır.”

Bu şekilde bir açıklama olsaydı ne Ensar Vakfı ne de söz konusu bakanlık zan altında kalmayacaktı.

“Linç etmek için bahane arıyorlar” iddiasına karşılık diyorum ki; sizler de Peygamberin ”Suç işleyen kızım Fatıma olsa kolunu keserim” sözlerini örnek alın.