Paylaş
"Erbakan Hocamız'ın hanımının vefatı sonrasında evde mevlit okunuyordu. Ben, Resul Hoca, bir de dernek başkanı Mehmet Kaya vardı galiba. Gecenin 1’i gibi bizzat Erbakan Hoca’ya “Hocam şu siyaset işini bırakın. Zaten siz de “Bizim müşahit bile bize rey vermemiş. Bir tane rey çıkmadığına göre müşahit de bizi kandırmış” diyorsunuz. Ayıp oluyor, biz üzülüyoruz. Siz bu kadar evliya, ulema görmüşsünüz. Ali Haydar Efendiler falan hepsinin dersinde oturmuşsunuz. Biz sizden bu dine hizmet bekliyoruz. Şimdi yaşlısınız daha çok hizmet edersiniz. Hocam öldüğünüz zaman VahhabilerVahhabiydi, İrancılarİrancıydı diyecek. Ne olur şu siyaseti bırakın, 5-10 vilayette büyük toplantılar yapalım. Siyaset yapmazsam partililer gelmez, salon boş kalır diye de korkmayın. En önce ben oturacağım, cemaati de ben toplayacağım.
Adamcağız ağladı. “Kimse bana böyle bir yol açmıyor, böyle bir şeyi bana bir tek sen dedin. Kimse demiyor bana. Ne büyük bir şey söylüyorsun biliyor musun? Ne büyük teklif yapıyorsun?” dedi bana.
Biliyorsunuz siyaset Çıfıt çarşısı. Her sınıf gelmezse rey alamazsın. Böylece adam perişan oldu gitti. Hâlbuki ilimle uğraşsaydı, Ehl-i Sünnet düzenini insanlara anlatsaydı… Bir çığır açtı tabi, Allah daim etsin. Ama maalesef safkan olmadı. İçerde itikat bozuklukları var maalesef. Bir kaç hafta önce “Bu milli görüşİrancılıktan kurtulmadan iflah olmaz” demiştim. Hiç haberim falan yok, 2 hafta sonra Ahmedinejad pat diye geldi. Evliya mı oldum acaba yahu!
YOLUNA SAHİP ÇIKALIM
Yapamadı tabi. Nasip olmadı rahmetliye. Fakat ben şahidim ki bizim itikadımızdaydı. Şahidim çünkü yanında çok oturdum. Ya Rabbi sen ona çok rahmet eyle. Vatanına, milletine hiçbir hainlik etmedi. Ama adama neler ettiler, neler ettiler…
Onların da Allah-u Teâlâ belalarını dünyada da ahirette de veriyor, verecek.
Ama biz şimdi kendi kendimize bela açmayalım. Bu adamların yoluna sahip çıkmak lazım, itikadı yönlerine yani.
Parti işleri gelir geçer. O açılır, bu kapanır. Bize ne particilikten.."
…….
Bu yazıya göre Erbakan Hoca bizleri fena kandırmış (!). Demek ki, bizlere "tek oy dahi alamasak da moralimizi bozmamamızı" söyleyen Hoca, kapalı kapılar ardında Cübbeli’ye ağlamış.
Bir kişi dahi toplantıya gelmese bile “siz azimle çalışmalarınıza devam edin” diye Hoca aslında salonların boş kalmasından korkuyormuş (!)
Cübbeli’de güzel nasihatler vermiş kendisine Allah için…
Yalnız bir şeyi anlayamadım; Cübbeli, Erbakan Hoca’ya “Siyaseti bırakın artık” dediğinde Hoca ömrü boyunca ilk defa duymuş gibi neden o kadar sevinmiş?
....
Cübbeli; Hoca’ya ihanet eden (!) siyasileri eleştiriyor ama benim bildiğim cemaatler yenilikçi ve gelenekçi ayrımında her iki tarafı da güzel idare etmişti.
.....
Cübbeli Ahmet Hoca anladık, iktidarla aranız bozuk, hükümete yakın olan hocalara bol keseden reddiyeleri dağıtıyorsunuz, "Tek yol bizim yol." çağrısını yapıyorsunuz da bu olmadı…Vefat etmiş bir insanın ardından prim yapmak yakışmadı.
Paylaş