Paylaş
“80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’e sempati beslemiştir.” Sözleriyle adeta Türkiye’yi darmadağın eden sevgili Bülent Arınç büyük tepki gördü. Kendisi özellikle Ak Parti camiasından olmak üzere teşekkür aldığını ifade etmiş olsa da “80KişidenBiriBenim” etiketi ile tepkiler açık ara önde görünüyor.
Ben de tepki gösterenlerdenim. Bülent Bey, uzun yıllar birlikte aynı çatı altında siyaset yaptığım bir insandır, bugüne kadar mantığımı aşan açıklamalarına sessiz kalmayı tercih etmişimdir. Ta ki, konuşmasının ardından gelen tepkilere karşılık takındığı tavra kadar…
Gerek siyasilerimizin gerek yazarlarımızın, haddi aşan söylemlerine açıklık getirmek yerine bir şer odağı arama gayretlerini anlamıyorum ve hiç anlayamayacağım.
Dün malum yapının nimetlerinden faydalanan ve faydalandıran olarak, bugün kendisini mağdur vatandaşla aynı kefeye koyması elbette kabul edilemez. Gülen bugünün mağdurlarının yanı sıra geçmiş dönemin de mağduriyetlerin sebebi.
Arınç’ın çevresindeki herkesin Gülen’le bir şekilde irtibatlı olması milleti değil bizzat kendisini bağlar. Ama ille de vatandaşla bir aidiyet kurmak istiyorsa, FETÖ sebebiyle ne tür bir mağduriyet yaşadığını paylaşabilir.
Maaşı mı kesildi? Mal varlığına ipotek mi konuldu? Oturacak evi mi yok? Nedir???
Ayrıca “15 Temmuz’dan önceki süreçte Gülen cemaatini öven açıklamalardan dolayı FETÖ’cülük suçlaması yapılıyorsa, başımızdaki cumhurbaşkanımızdan siyasi parti liderlerine varıncaya kadar, devlet bürokrasinin en üst noktasından en alt noktasına kadar bunlar hakkında olumlu sözler sarf etmiş olan herkesi bu kefenin içine koymak lazım. Bana FETÖ’cü diyecek bir akılsız varsa bu ülkede, lütfen bunu genel manada düşünsün.” Sözleriyle Tayyip Bey’e ve kendi deyimiyle “akılsızlara” verdiği mesajı daha zekice verebilirdi bana göre.
Hem Tayyip Bey’e “Sen de bizimlesin!” göndermesi yap, hem onu kalkan olarak kullanıp “Kimse bana ‘Gözünün üstünde kaşın var.’ demesin.” tehdidini savur…
Oldu mu?
Tepki görünce de “Beni bitirmeye çalışıyorlar” de. Artık “ben” demeyi bırakmalı Bülent Bey, dünya kendisinin etrafında dönmüyor.
Mesele şahıslar değil, memleket bitmesin meselesi.
Bir din kardeşi olarak ricam; Sözünüz gümüş olmadığı zaman bırakın, bari sükûtunuz altın olsun.
Cin çarpmasından korkup insanlara çarpılanlar…
Geçtiğimiz hafta Konya’da kızını kırık çıkıkçıya götüren babanın yaşadıklarını okuyunca “Yine mi?” demekten alamadım kendimi.
Olay özetle şöyle; Baba, 17 yaşındaki kızını kırık çıkıkçıya götürür. Bizim 50 küsur yaşındaki kırıkçı, 17 yaşındaki kıza göz koyar ve cinci hocalardan rol çalarak “Senin kızın içine cin girmiş, çıkarmam lazım.” diyerek taciz etmiş. Ve tam üç kere gitmiş baba-kız, kırıkçının yanına. En son gidişlerinde babayı ‘cinleri rahat çıkaramadığı için (!)’ odadan çıkarmak istemiş ama baba ve kız kabul etmemiş. Bu sefer de cinlik ya işte; “Gözlerinizi kapatayım da korkmayın.” diyerek gözlerini bantlamış mı? En nihayetinde kızı mutfakta taciz edip “Eşim olur musun?” deyince baba ve kız uyanıp şikâyetçi olmuşlar.
Böyle olaylar çok yaşanıyor maalesef. Ve klasik bir söylem olacak ama yıl olmuş 2017, hâlâ aynı gerekçe: “İçine cin kaçmış”. Artık ne söyleyeceğimi de bilemiyorum ama bu tarz istismarların ve dolandırıcılığın son bulmasını istiyorum.
Bu sebeple Diyanet’ten rica ediyorum lütfen gerek Cuma hutbelerinde gerek ayrıca duyuru olarak “İnsanların, cinlerden daha tehlikeli olduğuna” dair hutbe ve açıklamalarda bulunsun.
Cin çarpmasından korkup, insan çarpmasına yakalanmasın artık vatandaşlar.
Paylaş