Paylaş
Küçükken akrabalarında çok kalmış biriyim. Dindar olanı da vardı alkol alanı da... Çok yakışıklı değillerdi, belki baklavaları yoktu ama şeref ve namus sahibi insanlardı.
Kimse kusura bakmasın, benim gözümde Murat Başoğlu tecavüzcüdür, yalancıdır, sadece eşini değil doğup büyüdüğü ailesini aldatmıştır. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemiştir. Artçıları devam eden yıkıcı bir deprem gibi adeta…
Başoğlu, yeğeninin duygularını istismar etmiş bir insandır. Bir amca, yeğeni kendisiyle birlikte olmak için ısrar etmiş bile olsa bunu kabul edebilir mi?
Mesele bir kız çocuğunun amcasına, dayısına, eniştesine, babasına âşık olması ile ilgili değil; mesele, karşısındakinin adam olmasıyla ilgilidir. Masum bir aşkı cinsel istekleri için kullanan birinden adam olamaz.
Başoğlu’nun yeğeniyle görüntüleri “Seks fantezisi için bir araya gelmiş bir erkek ve kadın” izleniminden başka bir his bırakmadı insanlarda.
Dikkat ederseniz Başoğlu ilk savunmasında “Görüntülerdeki kadının adı Olga’ydı, bir anlık bir şeydi.” açıklamasını yapmıştı. Bu tarz ilişkiler de genellikle “Olga”larla yapılırdı çünkü.
Başoğlu’na gösterilen tepkilerin nedeni bu fotoğraf kareleridir ve haklı tepkilerdir.
Başoğlu olayıyla ilgili takip ettiğim şey ise; olayın medyaya ilk yansıyan karelerinde kadının kimliği net değilken ve Başoğlu, “Yeğenimle beni yakıştırıyorlar, böyle bir şey olabilir mi?” diye savunma yaparken ne oldu da diğer kareler medyaya yansıdı?
Görüntülerin ortaya çıkmayacağından emin olarak konuşan Başoğlu’nu, tazminat isteyen bir eş mi yoksa istediğini alamayan birileri mi ortada bıraktı?
Paylaş