Paylaş
Herkesin söyleyeceği bir şey vardı.
Psikiyatristlerden tutun hasta yakınlarına kadar...
Bir kere şu konuda anlaşalım.
Pek çok insan var hayatını kaybeden.
Ama bizim sadece bir kısmından haberimiz olabiliyor.
Ve basında hep başarılı örnekler sunulunca, insan bu ameliyatlarda hiç sorun yaşanmıyor izlenimine kapılıyor.
Oysa gerçek öyle değil.
Hatta vahim.
Bugün bu konuda şikâyeti olan, gerçeği haykırmak isteyin Neslihan Önder’le baş başa bırakıyorum sizi. Haftaya bu konuya devam edeceğim....
46 YAŞINDA MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATINDAN SONRA ÖLDÜ
Ben Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Basın Koordinatörü Neslihan Önder.
Birkaç ay öncesine kadar muhabirlik yapıyordum. Size yazma nedenim bugünkü yazınızla alakalı.
Özge Şeker’in ölümünü duyduğumda, kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok sarsıldım.
Çünkü benim annem de aynı ameliyat yüzünden, 9 gün sonra hayatını kaybetti. Tam 15 ay oldu. Soruşturmalar, denetçiler ve raporlar yığın oldu. Doktorun, annemin kilosunu 20 kilo fazla yazdığı, kalp ritim bozukluğu ve tansiyonu olmasına rağmen endokrin tedavisi uygulamadığı ve para aldığıyla ilgili tüm iddialarım doğrulandı.
Geçtiğimiz yıl konuya ilgili haberler yayınlandı ancak doktor, tüm raporlara rağmen halen görevinde duruyor.
Süreç içerisinde iftiralara ve tehditlere maruz kaldım. Ameliyatı olmayı düşünen ancak annemin haberini görünce vazgeçen pek çok geri dönüş aldım.
Fakat yapılan tüm haberlere rağmen Özge Şeker gibi halen bu ameliyatı olan ve ne yazık ki hayatını kaybeden yüzlerce insan var. Benim annem 46 yaşında, hayatının baharındaydı.
Onu hayatından eden bu ameliyat, başkalarının da hayatına mal oluyor ve bu hiçbir şekilde duyulmuyor.
Sizden ricam, bizim sesimiz olun, biz yandık başkaları yanmasın. Benim durumumda olan pek çok aile var. Onlarla toplaşsak, bizimle konuşsanız, sesimizi duyursanız o kadar minnettar oluruz ki...
PAZAR GÜNÜ BAY MÜKEMMEL'İN RÖPORTAJINA BEKLİYORUM
O bir ilah. Hindistan’da akan sular duruyor onun için. Aamir Khan bir halk kahramanı neredeyse.
52 yaşında. 30 yıllık kariyerinde her sene sadece tek film yapıyor.
Ödül törenlerine gitmiyor, ödüllere inanmıyor çünkü.
Nevi şahsına münhasır bir adam.
Her filmde farklı biri oluyor.
Ama öyle böyle değil, bir filminde 20 kilo birden alıyor, yaşlı ve şişman bir adam oluyor, aynı film için 6 ayda kilo veriyor, deli gibi vücut çalışıp, karnında baklavaları olan genç bir adama dönüşüyor.
Bir oyuncu içinde nasıl bu kadar farklı karakterleri barındırabilir insan şaşırıyor.
Ona “Bay Mükemmelliyetçi” deniyor.
Üstelik ünü sadece Hindistan’la sınırlı değil. Time dergisine kapak olmuş bir adam Aamir Khan, dünyayı en çok etkileyen 100 kişiden biri o. Facebook’ta 15 milyon, Twitter’da 22 milyon takipçisi var.
Bollywood tarihinde yapılmış en büyük hasılatlı 5 filmin 4’ü ona ait.
Oyuncu de değil sadece, yönetmen ve senarist.
Ama bütün bunlardan öte bir şey var.
İnsanlık için örnek biri, büyük meselelerle uğraşan biri.
Yani ününü faydalı şeyler için kullanıyor.
Bu okuduklarınızı bana söylüyordu.
“Amma abartıyorsunuz!” diyordum.
Hindistan’da yaşamaya başladıktan sonra o kadar insan Türkiye’den Aamir Khan röportajı istedi ki benden...
Sıkıldım!
Allah’ın sopası yok işte!
Bir süre önce Türkiye’ye geldi.
Bugün “Secret Superstar” filmi dünyanın diğer ülkeleriyle birlikte Türkiye’de de vizyona giriyor.
Çünkü inanılmaz Türk takipçisi var.
Neredeyse araştırma konusu: “Neden Türkler bu kadar Aamir Khan seviyor?”
Türkiye’de tanışma fırsatım oldu ve ne kadar etkileyici biri olduğunu gördüm.
Ve onu çalışmaya başladım.
İzlemediğim filmlerini izledim, ne varsa hakkında okudum.
Ama İstanbul’da röportaj yapma fırsatım olmadı.
Aynı uçakla döndük Mumbai’ye, benim sorularım hazırdı. Fakat uzanmış film izleyen birini rahatsız etmek istemedim.
Mumbai’de röportaj yaptım.
İki kere buluştum.
Ve Aamir Khan’a Allah ne verdiyse sordum. İşte pazar günü okuyacağınız röportaj böyle ortaya çıktı.
Yok böyle bir alçakgönüllülük!
Ona röportaja gideceğimi sosyal medyaya yazınca, baktım ki kanser hastası Sena’nın dileklerinden biri bir Aamir Kahn videosuymuş, bunu ileten yüzlerce
mesaj geldi.
Çekinerek röportajda bunu da istedim, “Aç telefonunu, sen deli misin hemen” dedi, o video da Instagram’da en çok izlenen videolardan biri oldu.
Diyeceğim tanımaya, okumaya, izlemeye değer biri...
Pazar günü röportajıma hepinizi bekliyorum...
Paylaş