Paylaş
Önemi yok, ben yine de hissiyatımı yazmak istiyorum.
Serdar Turgut’un evvelki günkü “Sanırım aşık oldum” yazısı hakkında.
Ben onu seviyorum, baştan anlaşalım.
Modern, yaratıcı ve kışkırtıcı buluyorum.
Kara mizahını beğeniyorum.
Ama bu yazısı sınırı aştı.
En azından benim sınırımı.
Benim sınırımın da, öyle kolay kolay aşılacak bir şey olmadığı hepinizce malum.
Seks de severim.
Sekle ilgili yazmaktan da, okumaktan da rahatsız olmam.
Ama bu kadarına da pes!
Bir tek Allah’ın kulu ona bunu söylemeyecek mi?
Bir sandalyede çıplak oturup, mastürbasyon yapan, üstelik fışkırtarak yapan bir kadını anlatıyor. Bunun neresi estetik, neresi ilginç, neresi komik?
Anlattığı şey:
1- Kadınları aşağılıyor.
2- İmajı kötü. Gözümün önüne kötü ışıklandırılmış sefil bir yerde, felaket bir kadın görüntüsü geliyor ve ona bakan, ağızlarının suyu akan, ruh sağlığı yerinde olmayan erkekler. Tamam hepimiz biraz sapığız ama bu kadar da değil!
3- Mastürbasyon eylemini yok sayıyor. Benim için mastürbasyon güzel bir şey ve ciddi bir mesele. Serdar Turgut’un ayakları altında çiğnenecek bir mesele değil.
Tayland’a gidenler de anlattığı türden sahnelere tanık olur.
Cinsel organıyla çeşitli numaralar yapan kadınlar. Merakla gidersiniz ama ne erotiktir ne pornografik.
O kadar “acıklı” ve “zavallı”dır ki her şey, içinizi derin bir hüzün kaplar.
Bu yazı da bende aynı hissi yarattı.
Hoşuma gitmedi.
Gülümsemedim.
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu bağlantısına da “Oha!” dedim.
Yazdıktan sonra, bir kere daha okudu mu diye merak ettim.
Eminim aceleye gelmiş yazı.
Çünkü benim bildiğim Serdar, bu yazıyı çok daha iyi yazardı.
Evet, herkesin tahammül sınırı farklı.
Bu, benimkini aştı...
82 yaşındaki Betûl Mardin’den Nalân Apa’ya 40 yaş öğütleri
1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah.
2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak.
3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini “update” et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de.
4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)
5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.
6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim!
7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesele benim babam, hiç üşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda’sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.
8. Olumlu olacaksın.
9. Bazı şeyleri kabul edeceksin: Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.
10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği olduğunu bileceksin!!!
Paylaş