Şarkıcı-markıcı olmadım benim hayatım dans

Ben seviyorum Asena’yı. Bu onunla ikinci röportajım. On yıl önce de yapmıştım. Mertliğinden bir şey kaybetmemiş. Gözüyle ağzı farklı şeyler söyleyenlerden değil. Neyse o.
Bir de tabii gelmiş geçmiş en iyi dansçılardan biri olduğunu düşünüyorum. Evet, benim için Asena dansözden çok, dansçı. Onu çok iyi gördüm. Fıstık gibiydi. Yeni memeleri de şahane olmuştu. Zeynel Abidin Ağgül bu muhteşem fotoğraflarını çekti, ben de bu aşağıda okuyacağınız röportajı yaptım.

Hayat nasıl?
- Astrolojiye inandığım için şu aralar mükemmel!
Nasıl yani?
- Hem iyi hissediyorum hem de birtakım şeyler iyi gidiyor. Bir de astrolojiye sardım. Yayım. 11 yıldır kötü bir etkinin altındaydım. Oh be gitti o kötü etki. Kuşlar kadar hafifim.
O 11 yılda Asena oldun. Nesi kötüydü?
- İnişler, çıkışlar, yeniden varoluşlar. “Bu kadının başına her şey gelecek!” denen yıllar. Geldi gerçekten. Yorucuydu. Oysa son iki yıldır, kadınlığımı da şahane yaşıyorum. Yıldızımın tekrar yükseldiğini hissediyorum.
Vayy be ne güzel anlattın meseleyi! Bir astrologdan danışmanlık mı alıyor musun?
- Evet, Şenay Yangel. Meşhur astrolog Gary Gomes’un öğrencisi. Aylık danışmanlık alıyorum. “Bu ay şuna dikkat et, şunları yap” diyor. Özellikle de yurtdışına gideceğim ya da anlaşma yapacağımda ona danışıyorum. O tarihte kontrata imza atacaksam soruyorum. Fikir alıyorum. Astroloji bir bilim dalı. Bir rehber. Bazı şeyler gerçekten önlenebiliyor. O gün Şenay Yangel bana, “Gerilimli bir gün. Dikkat et, sevgilinle tartışmaya girme, inatlaşma” diyorsa, onu dinliyorum.
Neler değişti son iki yılda hayatında?
- Artık kendime değer veriyorum. Ve kendim için bir şeyler yapıyorum. Kazandığım her şeyi paylaşırdım, o çok değişmedi, ama duygusal birtakım şeyler değişti. Artık, “Asena ne istiyor?” sorusunu sorar oldum. Bir de tabii astroloji bana “Dansa dön” dedi.
Bir ara şarkıcı olmaya çalıştın değil mi?
- Olmaya çalıştım ama bir b.k olamadım! Kıçıma baka baka geri döndüm! Kaderim, yıldızım, hayatım dans. Bir kere daha ne kadar yeteneğe sahip olduğumu gördüm.
Erkeklerle ilgili hangi dönemdesin?
- Erkek arkadaşlarım hep benimle evlenmek istedi. Yuvacı oldular, yuva kurmak istediler ama bende iş yoktu...
Evlenmek istediler derken İbrahim Tatlıses’i de mi dâhil ediyorsun?
- Onu hiçbir şekilde dâhil etmiyorum!

ASENA AYŞE ARMAN'A KONUŞTU / FOTO GALERİ

SEVGİLİM İLİŞKİMİZİN BİLİNMESİNİ İSTEMİYOR
Sevgilin var mı şu anda?
- Var. Bir yıldır birlikteyiz. Ama evlilik için astrolojik olarak zaman uygun değil.
Seni taşıyabilecek biri mi birlikte olduğun adam?
- Çok güzel taşır da, ortaya “Asena’nın sevgilisi”yim diye çıkmak isteyen biri değil.
Gizli gizli buluşuyorsunuz yani?
- Başka yerlere de gidiyoruz. İstemezsen, yakalanmazsın. Bu piyasadan biri değil. Sıradan, normal bir vatandaş.
Aşık mısın?
- Aşığım.
Sen dans ettiğinde ne yapıyor?
- Mutlu oluyor, gurur duyuyor, “Bu kadın gerçekten benimle mi birlikte?” diyor.
Yatakta ayaklarını uzatmış yatıyor mesela. Dans ederek gider misin yanına?
- Bir gün sürpriz yaptım. Bir arkadaşıyla hazırlık yaptık, evine gizlice ses sistemi kurduk. Yeni bir de kostüm yaptırmıştım, onu giydim, saç-makyaj tamam. Üzerimde de kostümü gizleyen uzun bir ceket. Zili çaldım, bu açtı. Salona yürüdüm, üzerimdeki ceketi attım, müziğe basıp dansa başladım...
Ne yaptı?
- Şok geçirdi ama çok da hoşuna gitti. Oturdu beni izledi. Ona özel performans.
Bu arada çok güzelleşmişsin. Memeleri ne zaman yaptırdın?
- Bir yıl olmadı...
İnsan bunu daha fazla para kazanayım diye mi yapıyor, daha kadınsı olmak için mi, yoksa sevgilisi beğensin diye mi?
- Kendim için yaptım. Canım istediği için.
Hangi doktora gittin?
- Volkan Gündoğan. Atletik yapılı bir kadınım. Bana uygun olsun istedim. Damla diyorlar buna. Normal silikondan farklı. Kas arkasına sıkılanlardan. Dediğim gibi kendimle ilgili bir dönemdeyim. Sporu ihmal etmiyorum, saunaya da gidiyorum.
10 yıl önceki Asena’dan farkın?
- O ooooo! 10 yıl önceki Asena’nın kafasında kavak yelleri esiyordu. Aptal aptal işler yaptı. Bir babaannem vardı fikir alabileceğim. Yaşla da olgunlaşıyorsun tabii.
Kaç yıldır hayatımızdasın?
- 1995’ten bu yana. 17 yıl oldu. Dans ettim, okudum, çalıştım. Hepsini hallettim.
Hangi okulu bitirdin?
- Marmara Üniversitesi. Ama herkes beni Bilgi Üniversitesi’yle bilir. Çünkü vurulduktan sonra 2004’te Bilgi Üniversitesi’ne girdim.
Doğru ya vuruldun bir de! Hayatına amma çok şey sığdırdın sen...
- Evet, özel hayatımla çok gündeme geldim. ‘Buzda Dans’ da vardı, son olarak ‘Survivor’...

BABAANNEME MİSLER GİBİ BAKIYORUM
Babaannen hastaydı, iyileşti mi?
- Hayır. Alzheimer. Sağ tarafı da felç. Ev, bir bakımevi gibi. Benim dışımda üç bakıcı var. Ona misler gibi bakıyorum. Çünkü bütün varlığımı ona borçluyum. Hatta, yaptığım her şey onun için. Ömrüm boyunca da öyle olacak.
Çok para kazandın mı bunca yıl?
- Allah’a şükür halim vaktim yerinde. Ama kayıplarım da çok. Bir dönem çalışamamış olmak da çok şey götürdü. Şunu anlıyorsun: Bu piyasada kimse dostun değil. Çocuğuma iyi bir gelecek bırakmak derdindeyim.
Ne tür adamlar bir daha hayatıma hiç girmesin diyorsun?
- Yok öyle bir adam.
İbrahim Tatlıses’le yaşadığını hiç katmıyorsun işin içine...
- Tabii ki katmıyorum. Öyle reset’ledim ki hiç yaşanmamış kabul ediyorum.
Vurulduğunda hastaneye gittin mi?
- Hayır gitmedim. Sadece menajerini arayıp geçmiş olsun dileklerimi sundum.
Arka kapıdan girdi yazdılar...
- Yalan! 2004’ten beri hiç karşılaşmadım.

Sevişirken cır cır konuşan adam sevmem

Erkekte en seksi şey...
- Zeki adam seksidir. Çok yakışıklı ama aptal, ne yapayım o adamı? Beni çekmez. Yaptığı işten, bilgisinden, kültüründen etkilenmeliyim.
En nefret ettiğin şey...
- Beni dinlemeyen erkeğe gıcık olurum. Bir de garsona, “Baksana...” diyen adam benim için bitmiştir. Hesabı çok inceleyene de sinir olurum.
Seksi iç çamaşırların, seks aksesuvarların var mı evde?
- İç çamaşırım vardır da aksesuvar derken?
Kırbaç, kelepçe...
- Kırbaçı saçımla yaparım!
Seksten söz etmekten utanan kadınlardan mısın?
- Hayır ama konuşmam...
Sevişirken konuşmaz mısın?
- Cır cır konuşan adam da sevmem!
Adam işini yapsın yani...
- (Gülüyor) Gözlerimizle konuşalım...
Cinsellik ne kadar önemli?
- Çok. Bütünleşmeyi, aşkı, sevgiyi ifade ediyor.
Kendine kanıtlamak istediğin ne var?
- Hâlâ yurtdışına çıkma hayalim var. Aklınıza gelen yedi-sekiz ismi bir kağıda yazın, altına da benimkini, o listeyi alıp İsviçre’ye gidin. Bakalım hangimiz daha çok alkış alacağız? Afrika’ya gitsem de seyredilirim, İngiltere’ye de...
En nefret ettiğin cümle?
- “Anne değilsin. Anneliğin ne olduğunu bilmezsin!” Anne olmak için, illa doğurmak gerekmiyor. Babaanneme bebeğim gibi bakıyorum.
“Ya çocuğum olmazsa, acele edeyim” diyor musun?
- Hiç korkmuyorum. Takır takır çocuklarım olur.