Pazartesi postası

TANRI’YLA ARAN KOPUK

İlginç yazılarını okuyorum. Ve Tanrı’yla aranın son derece kopuk olduğunu biliyorum. Daha doğrusu hissediyorum. (A.Topçu)

- Allah Allah, bu da nereden çıktı? Günde 5 vakit namaz kılmıyorum ama kendime göre inançlıyım. Siz yine de hakkımda ne istiyorsanız düşünebilirsiniz. Pardon hissedebilirsiniz! İnsanların başkalarını dinsizlikle suçlaması hep tuhaf gelmiştir bana, sanki Tanrı’yla arasının daha iyi olduğu ima etmek ve hava atmak gibi. Kibirdir bunun adı beyefendi. Bildiğim kadarıyla da kibir, günahtır!

YAZIK BE

Yazık be. Bu memlekette her gün ne gariplikler, ölümle sonuçlanan ne toplumsal meseleler var. Sadece bayramda 80-90 kişi kazada öldü. Memleketin bunca sorunu varken, sen tutmuşsun, kaçırılan Zeynep«e destanlar düzüyorsun. Yazarlık bu değildir. Entelektüellik bu değildir. (Yılmaz K.)

- Haşa! Entelektüel olduğumu hiç iddia etmedim. Bence siz de etmeyin. Gerçek yazarlığın ne olduğu tariflerine de hiç girmeyin. Yılmaz Bey, ben bu tür şeyler yazıyorum. Ama Türk basınında çeşitlilik var, toplumsal meselelere değinen yazarlarımız var. Onları okuyun efendim. Ve dua edin: Bugün hanımefendi gibiyim, pek bir edepli günümdeyim!

RICHARD GERE RÖPORTAJI

Richard Gere’le bırak arkadaşlığı bir röportaj yapabilirsen, beni ve benim kuşağımdaki kadınları çok mesut edersin. Eh işte o zaman dile bizden ne dilersen! Allah aşkına çok mu zor bu iş ya? Senin bunu başarabilecek her türlü donanımın var, bekliyorum. (Deniz E.)

- Tamam da, her şey yolunda giderse, gelecek ayın sonunda doğuracak bir kadınım ben! Demek istiyorum ki, bu aralar Richard Gere, biraz zorlama bir proje olur! Ama kızımı doğurduktan sonra neden olmasın? Hem belki onu da alırım yanıma. Yüzyılın ikon adamlarından birini kaçıracak hali yok ya...

KIYMETİNİ BİL

Hey, ben hamileyim! Bu sabah test yaptım. Acayip bir duygu. Bütün sevdiklerimle paylaştım, senin de bilmeni istedim, çünkü seni de çok seviyorum. Senin hamile olduğunu okuduğumda duygulanıp ağlamıştım. Sen benim için ağlama ama bil yani. Hem hamile olduğumu hem de kıymetini! Baksana, seninle paylaşmadan edemiyorum. (Yasemin)

- Yasemin, şahane bir haber bu. Bana ‘Hep tadını çıkar’ dediler. ‘Ulan ne demek istiyor?’ bunlar diyordum. ‘Ne yapacağım da tadını çıkaracağım.’ Şimdi anladım: Büyülü bir bahçeye giriyorsun, farklı şeyler hissetmeye başlıyorsun. Gözünü dört aç ve eğlen, mutlu ol, kendini ince, izle, değişiklikleri fark et... Ve şükret!

TATLISES«E BULAŞMA

O çok kızın bir kere yalan söylediği gözünden belli. Ben ve herkes anlarken siz nasıl anlayamadınız. Hayret! Yoksa, buldum bir fırsat ben de ön plana çıkayım mı dediniz. Bir yazmışsınız, yok 1.80 boyundaymış, yok dudakları şöyleymiş, oldu olacak telefon numarasını verseydiniz de bir fan kulübü kursaydık! Unutmadan, onu kaçıran zat için ‘Tam bir yapışkan!’ denmiş, iyi de başlığın yanında neden ‘İbrahim Tatlıses sendromu’ yazıyordu? (İ. Soran)

- Sizce neden? Hiçbir fikriniz yok mu? Asena ve Zeynep Sağıroğlu sizce benzer bir şey yaşamıyorlar mı? İzninizle ben sizi aydınlatayım: İki kadının da ensesinde boza pişiren, ‘Ben bitti demeden bu ilişki bitmez’ ya da ‘Ben seni seviyorum sen de beni seveceksin!’ diyen adamlar var. Çaktınız mı meseleyi? Kadınlara yapışıyorlar. Bir de belki tesadüf ama ikisi de Urfalı ve aşiret üyesi.

KENDİNDEN SIKILMADIN MI?

Ayşe Hanım, kendinizi yenileyin biraz. Hayat, sadece seks ve güzel yataklarda yatmak değil. Yazarlık da, kendi hayatınızdan kesitler vermek değil. Sürekli aynı konular etrafında dolaştığınız için tahmin ederim ki, siz de kendinizden sıkılmışsınızdır! (Adnan A.)

- Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem ama kendimden tam sıkılmak üzereydim ki, hamile kaldım! Tabii bu noktada seksin ve güzel beyaz çarşafların önemini yadsıyamayacağım! Ve Adnan Bey, size bunu anlatmam zor ama başka pencereler açıldı önümde. Anne olma fikri, bir kız çocuğuna sahip olma fikri, sevdiğim adamla aile olma fikri beni acayip heyecanlandırıyor. Bir taraftan bunları yazıyorum ama diğer taraftan şu toplumda yaşayan çok farklı kesimlerden insanlarla röportaj da yapıyorum. Yani baba, ben senin gözüne sadece kendi hayatımı sokmuyorum ki, hele şu son zamanlarda popoma motor takmış gibi röportaj yapıyorum. Hala şikayet mi ediyorsun, ayıp be!

SEN VE ANNELİK

Seni okuduğum yıllar boyunca en büyük merakım annelik yönündeki yazılarının nasıl olacağıydı. İnanılmaz keyif alıyorum. Annelik ve sen birbirinize çok yakıştınız. Şanslı bir kızın var. Benim de iki şanslı kızım var. Öpüyorum seni. (Funda B.)

- Teşekkür ediyorum. Ama dur, bismallah. Henüz bilmiyorum ki anneliğin ne olduğunu. Ama hamileliğimde geçirdiğim şu 7.5 ay şahaneydi. Bazen fazla mı hamilelik yazıları yazıyorum diyorum. Ama sonra annelerin ve şu an hamile olanların, bir de çocuk sahibi olmayı planlayanların bundan hoşlandığını fark ediyorum. Tabii nefret edenler de var. Zaten hiçbir zaman her kesime yaranamadım ben. Düşe kalka doğruyu bulmaya çalışıyorum. Çok öpüyorum. Kızlarını da.
Yazarın Tüm Yazıları