Paylaş
Doğan medyasında çalışanlar gay mi?
Gay hakem ile ilgili yaptığınız röportajdan sonra hakemliğinin geri verilmesi için çok destek mesajı alıyormuşsunuz ya, bu da benden size köstek mesajı olsun! Gay olanlara asla tahammülüm yok, aslında bu toplumun da yok. Siz topluma bu durumu, ne kadar masum, meşru göstermeye çalışırsanız çalışın, bu toplum bunu kesinlikle içselleştirmeyecektir. Zira eşcinsellik net bir şekilde sapıklıktır, iğrençliktir. Doğuştan gelen bir durum değildir, sonradan edinilen bir pisliktir. Ben demiyorum, psikologlar diyor, mesela Nevzat Tarhan Hoca. Hem siz neyin peşindesiniz? Yoksa Doğan medya grupta çalışanların yüzde 60'ının eşcinsel olduğu, bu sapkınlığı sizin üzerinizden meşrulaştırmaya çalıştıkları doğru mu? Çok insandan duyuyorum. (Sedat E.)
- Evet biz gay bir teşkilâtız aslında! Ben de bu teşkilâtın travesti kanadıyım, kadın gibi görünüyorum ama erkeğim. Sedat Bey, siz iflah olmayacak bir vakasınız. Yanınıza Nevzat Tarhan Hoca’nızı da alın, ne inanmak istiyorsanız ona inanın.
Neden bu adamı popüler yapıyorsunuz
İnşallah senin çocuğun da, bu hakem gibi olur! Kanı bozuk kadın n’olacak! İşin gücün mü yok, bu şerefsiz gay’i popüler yapmak istiyorsun? Türk halkı senin gibiler gibi yozlaşıyor. Bu yaratığındestek verecek nesi var? Eminim sen Ermeni soyundan gelme birisin. (Mucahit O.)
- Evet Ermeni soyundan geliyorum, hatta soyumda Kürtler, Aleviler ve Çingeneler var. Moralini bozmak istemem ama lezbiyenler de var. Bir tek senin gibi hıyarlar yok!
20 bin destek az değil mi?
Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde, “Let's kick racism out of football” (Futbolu ırkçılıktan kurtaralım) mesajı verilir. Siz de bu haberle “Let's kick sexism out of football” (Futbolu cinsiyet ayrımcılığından kurtaralım) mesajını verdiniz. Kendi adıma teşekkür ederim ama 20 bin mesaj bana göre az. Bu desteği verenlerin 10 binimuhtemelen eşcinseldir. Diğer 10 bin ise “homofobik”olmayan heteroseksüeller. Size de az gelmiyor mu? (Yücel T.)
- Yoo. Ben sizden daha iyimserim, 20 bin, yine de iyi bir rakamdır. Bu bir başlangıçtır. Günden güne artacaktır. Sevgiler.
Bendeniz profesyonel futbol hakem Cemal G.
Ben İzmir'den profesyonel futbol hakemi Cemal G. Söz konusu hakemin, hakemlik yapmasına izin verilmemesinin nedeni eşcinsel oluşu değildir. 2006 yılında yürürlüğe sokulan talimat, sağlık nedeniyle askerlik yapmamış hakemlerin, hakemlik yapmasına izin vermemektedir. Bu durumunu da takdir edersiniz ki, federasyon ya da MHK değil, bizzat askeriyenin kendisi belirliyor. Eşcinsellikten değil de, herhangi başka bir kronik rahatsızlıktan dolayı askerlik yapamasaydı da MHK ona hakemlik izni vermeyecekti. Bu arada, holiganlık derecesinde Freddie Mercury hayranı bir İzmirli olduğumu ve MHK’nun avukatı olmadığımı da belirtmek isterim. Şahsi fikrimi soruyorsanız, mevcut şahsın hakemlik yapmasında kanımca en ufak bir sakınca yoktur. Eşcinseller her yerde, her işte çalışabilmeli, toplumda varlıklarını da açıkça belli edebilmelidir. Emin olun, MHK Başkanı da son derece modern, ODTÜ mezunu, göbekten İzmirli bir şahıstır. Hakemin eşcinsel olması umurunda bile değildir. Ama.... Sahada küfrü yiyen, arkamızdan laf söylenen, gittiğimiz yerlerde, televizyon programlarında hak etmediğimiz halde hakarete uğrayan biziz. Tecrübeme kulak verin, Anadolu'nun pek çok şehrinde eşcinsellik tabudur, MHK izin verse bile, eşcinsel hakeme saygı duyulmayacaktır. Hakeme, daha maç başında cinsel yöneliminden saygı duymayan kesin, kararlarına da saygı göstermeyecektir. (Cemal G.)
- İyi tamam da, siz “vasatlığa” baştan teslim oluyorsunuz. Bizde biliyoruz bu ülkede eşcinsellerin itip kakıldığını. Ama yani itiraz etmeyelim mi? Toplumdaki çarpıklıkları değiştirmeye çalışmayalım mı? Adam iyi bir hakem, bize ne onun cinsel kimliğinden! Hem Avrupa’da hakemlikte askerlik şartı aranmıyor, burada niye aranıyor? Niye talimatları sorgulamıyorsunuz, her şeyi kabul ediyorsunuz?
Peki ya travestiler
Gayler ve ve lezbiyenlere yüzde yüz desteğim. Ama ya travestiler? Onlar kafamı karıştırıyor. Sosyal hayatın çok dışındalar. Davranışları da uyumsuz. Bizim yüzümüzden mi böyleler? Dün ev bakmak için emlakçıyla birlikte bir eve gittim. Evde üç travesti yaşıyordu. Gitmeden önce bu kadar çekineceğimi tahmin etmemiştim. İnanır mısınız, yüzlerine bile bakamadım. 'Merhaba' da diyemedim, onlar da demedi. Bu arada ev inanılmaz güzel döşenmişti ve çok temizdi. Ben kendi evimi bir ay her gün temizlesem o kadar olmaz. Sizce benim onlara karşı hissettiğim şeyin adı önyargı mı? (Hande O.)
- Hem de nasıl. Üzerine bastınız, ayağınıza kaldırın! Düşünsenize, evlerine gitmişsiniz ama bir merhabayı bile çok görmüşsünüz. Ama bu maili attığınıza göre suçluluk hissediyorsunuz, gidin o eve geri ya da telefon açın, hislerinizi söyleyin. Bu, ruhunuza iyi gelecektir. Ben yapıyorum bazen böyle şeyler.
Askerlikten korktuğu için rapor almış
Eşcinsel hakemimiz, kendisine zarar vereceklerini düşünüp askere gitmemiş. Koskoca bir yalan! Adam, askerlikten korktuğu için rapor almış. Bu şahıs paşa paşa askerliğini yapsaydı, döndükten sonra hakemliğe devam etmesine kimse mani olmazdı. (Sinem Y.)
- Bir insanın, bu topraklarda askerlikten korkmasından daha doğal ne olabilir? Benim de bir oğlum olsa, ben de korkardım. Hatta üç buçuk atardım! Korkmuş da olabilir, eeee ne var bunda? Ama esas olarak, onu orada canını yakmasınlar diye gitmiyor sevgili Sinem. Gerçek bu. Her gün onlarca tecavüz, taciz olayının yaşandığı bir ülkede yaşıyoruz. Hadi erkekleri anlıyorum ama kadınların daha duyarlı olması gerekiyor diye düşünüyorum.
Türkiye eşcinsel hakeme hazır değil
Futbol dünyası/seyircisi eşcinsel bir hakeme hazır değil. Siz bile bazı yazılarınızda “dünyanın en şahane” adamı dediğiniz sevgilinizin, Fener maçlarında nasıl bir dönüşüm yaşadığını, farklı bir ruh haline büründüğünü büyük hayretler içerisinde anlatıyorsunuz. Şimdi bu hakemi sahaya çıkarırsanız sonuçları düşünün: 1- Seyircinin hoşuna gitmeyen herhangi bir kararından sonra, o stad, hep bir ağızdan “İ.../top/homo hakem” diye inlemeye başlayacaktır. 2- Diyelim bir futbolcuya gülümsedi ya da dokundu. Aman Allah’ım, ertesi gün gazetede çıkacak olan haberleri tahmin edebiliyor musunuz? Üzgünüm ama Türkiye bu olaya hazır değil. (Murat K.)
- Valla, insan hiçbir şeye hazır olmuyor. Ben anne olmaya hazır mıydım sanıyorsunuz? Bu ülkede yaşayan herkes de din, dil, ırk, cinsiyet ayırmadan birbirine saygı göstermeyi öğrenecek. Belki biz göremeyeceğiz ama öğrenecekler. Biz de bunu için vereceğiz. Çok işimiz var. Ama enerjimizi de var!
Dedikoducu erkek milleti
Halil İbrahim'e sonuna kadar destek veriyorum. Hakemliğe devam edememesinin esas sebebi cinsel tercihi değil ki, olayın dedikodu şeklin de yayılması. Bugüne kadar yaptığı bir taşkınlık var mı? Hayır. O adamlar dedikodu yapmasalardı, bizim Halil Bey'in durumundan haberimiz bile olmayacaktı. (İrem K.)
- Erkeklerin dedikoducu olduğu saptamanıza şapka çıkarıyorum. Bu olayda, tam da böyle olmuştur. Ait olduğu camia, Halil İbrahim’i satmıştır.
Sahada nasıl adil davranacak?
Böyle bir ruh hali içinde olan birinin, saha da atletik vücutlu, kısa şortlu, oradan oraya ter içinde koşan erkeklere içini çekerek baktığını düşünün. Ya onlardan birine ilgi duyarsa? Bir korkunç bir şey değil mi? Hem o esnada görevini adil olarak yapabilecek mi? (Murat G.)
- İlahi Murat Bey. Siz bir şirket yönetiyor olsanız, o şirkette çalışan bütün güzel kadınların üzerine mi atlayacaksınız? Böyle mi bakıyorsunuz hayata? Uzun bacaklarını açıkta bırakan dar etek giymiş bir kadın görünce, adil davranamıyor musunuz? Bu nasıl bir mantık?
Ordusuna eşcinsel almayan tek ülke
Türkiye’nin NATO’daki ordusuna eşcinsel almayan tek ülke olduğunu biliyor muydunuz? Amerika’da bile en azından “Don't ask don't tell” (Sorma/ söyleme) var. Amerikan ordusu da son derece muhafazakâr. Peki Türkiye'nin dünyada en fazla "gay bashing" (eşcinsel dayağı) olan ülkelerden biri olduğumuzu biliyor muydunuz? Türkçe'de böyle bir kavram bile yok. En fazla eşcinsel intiharlarının Türkiye'de olduğu tahmin ediliyor (Tahmin ediliyor diyorum çünkü tecavüz vakaları gibi, bunlar da pek zabıtlara geçmemekte...)bundan haberiniz var mı? Şunu anlatmaya çalışıyorum: Türkiye'nin ne kadar daha açık görüşlü olmaya başladığını vesaire yazmışsınız. Biz aynı Türkiye’de yaşamıyor muyuz? Hürriyet'i okuyan ve özellikle sizin yazılarınızı takip eden insanların, bu ülkenin genel kitlesini oluşturmadığını biliyorsunuz herhalde. Türkiye, dünyanın en homofobik ülkelerinden biri. Hâlâ öyle. Homofobik olmadıklarını iddia edenler bile eşcinselliğin psikolojik bir rahatsızlık olduğuna inanmakta. Tamam, ben de sevindim size gelen bu destek mailerine ama lütfen, sizin bir sorumluğunuz var gazeteci olarak, her şeyi toz pembe göstermenin kimseye maalesef bir yararı yok. (Serdar T.)
- Tamam Türkiye homofobik bir ülke, bunu kim hayır diyebilir. Ama bir sürü şey değişiyor bu ülkede, bizim bugün Halil İbrahim’i tartışmamız bile büyük bir gelişme. Evet, onu sapıklıkla suçlayan bir sürü insan var, ama en azından konuşmaya başladık. Her kafadan ses çıkıyor. Bu bile iyi bir işarettir. Toz pembe göstermeye çalışmıyorum hiçbir şeyi, ama karamsar da değilim.
Mardin' den yazan eşcinsel bir öğretmenim
Benbir eşcinsel öğretmenim. Üstelik Mardin katliamının olduğu yerlere yakın sayılırım. Aslen İzmirli'yim, burada yaşamak başlı başına dert iken ben bir de cinsel kimliğimle buradayım. Tatil amaçlı gelip “Hmmm güzelmiş!” yorumları dışında, burada yaşamak bambaşka. Halil İbrahim’in iş aşkıyla benim meslek aşkım aynı gibi. Ben 'Kardelenler'in açtığını görmek onlara bir şeyler verebilmek için buradayım. Öğrencilerimin okuması, çağın gelişimine ayak uydurması için didiniyorum, gerçekten elimden gelen her şeyi yapıyorum. Tabii velilerden de dualar alıyorum. Ama dediğim gibi eşcinselim ve bu açığa çıkarsa, “sapık öğretmen”e varan yakıştırmalar olacağından eminim. Kimse hayatımı buna adadığımı, buradaki çocuklara bir şeyler öğretmek için neleri bırakıp geldiğimi, nelerden fedakârlık yaptığımı sormayacak. Soranlarsa kötü amaçlı yapacak, ahlâksız olduğumu söyleyip, çocuklara kötü şeyler aşıladığımı ekleyip kovacaklar. Halbuki ben ne ahlâksızım ne de sapık, ne de sübyancı! Beş yıldır süren güzel bir birlikteliğim var. Sevgilim başka şehirde. Buradaki çocukların, öğrendikçe gözlerinden saçılan ışığı, ona çok âşık olmama rağmen sevgilime bile değişmem. Benimki de böyle bir hikâye. (M.K.)
- Bayıldım yazdıklarınıza. Benim için kahramanlık öyküsü bu işte. Siz benim gözümde kahramansız. Eminim topluma bir sürü müthiş gençler yetiştireceksiniz. Cinsel tercihinizden kime ne? Sizi tanımasam da çok sevdim, müthiş bir şey yapıyorsunuz. Devam...
Bursa bölgesi hakemiydim
Halil kardeşimin yaşadığı olayları ve geçirmiş olduğu fırtınaları çok iyi anlıyorum. Onu çok takdir ediyorum. Bende Türkiye'de yaşarken Bursa bölgesi hakemiydim ve Halil'in bulunduğu ortamı biliyorum. ABD'nde olduğumdan ulaşamıyorum eğer sizde e-mail adresi ve telefonu varsa bireysel olarak destek olmak isterim. (Berk G.)
- Kendisine ileteceğim, dilerse sizinle irtibata geçer, selamlar, sevgiler.
Oğuz Sarvan açıklama yap
Ben de İstanbul bölgesi il hakemiyim. Biz eşitlikten yana hareket eden ve düşünenler olarak, Halilİbrahim arkadaşımızın arkasındayız. Bu haksızlığı yapan Oğuz Sarvan'nın bir an önce açıklama yapmasını bekliyoruz. (Bülent S.)
- Ben de bekliyorum. Teşekkür ederim mailiniz için.
BEN BİTTİM.
AMA BU MAİLLER BİTECEK GİBİ DEĞİL!!!
BURAYA KADAR ARKADAŞLAR.
ŞİMDİLİK ARA VERİYORUM...
Paylaş