Çünkü beni artık Johny Depp’ler Brat Pitt’ler ilgilendirmiyor.
Jack Nicholson da çok yaşlandı.
Bana ara bir yaş gerekiyor.
"Hayat çok kısa yapmak istediğimiz bir sürü şeyi yapamadan öleceğiz... Bari o zaman yapabildiklerimizi mükemmel yapalım!" diyen çok hırslı patron Jobs.
Apple’ın her şeyi.
O kadar ki, acaba bir kamyonun altında filan kalırsa o şirkete ne olur bahisleri oynadıkları bir isim. iPod ve İphone onun himayesinde çıkmış ürünler. "Başarımızın sırrı basit" diyor "Bizi baştan çıkarmayan hiçbir ürün yaratmıyoruz..."
Bir de işe aldığı insanların, evet, akıllı olmasını istiyor, ama daha çok istediği, Apple’a aşık olmaları. "Gerisi geliyor zaten" diyor. Bayıldım ben buna. Yaptığın işe (ve çalıştığın şirkete) aşık değilsen zaten, geçmiş olsun. Olmuyor, olamıyor...
Kaçımız çalıştığımız şirkete aşığız sizce?
Zayıflayana ve sigarayı bırakana ikramiye
Time da "Dünyayı Değiştiren 10 fikri" kapak yapmış.
Orada okudum.
Günümüz şirketleri çalışanlarının sağlığı ile yakinen ilgili.
Hayır, merhametli ve iyi kalpli oldukları için değil.
İş verimini düşündükleri için.
Çünkü personel hastalanınca kim zararlı çıkıyor?
Patron.
Benim çok hoşuma gitti, Verizon Wireless, Microsoft ve Dow Chemical bir süredir kilo veren ya da sigarayı bırakan çalışanlarını ikramiye ile ödüllendiriyormuş.
Hürriyet’e de aynı şeyi yapmasını öneriyorum.
Artık binada sigara içemezsiniz demek, yeterli değil.
Özendirici bir şey olması gerekiyor.
Bir havuç.
Havuç bu, ikramiye.
Bence şahane fikir.
Hürriyet’in 60. yılında hayata geçebilir, ne dersiniz?