Mutluluğun altın formülü

MUTLULUĞUN bir formülü var mı?

“Bana sorarsan bir tanımı bile yok” diyor Ümit...

Haberin Devamı

Ümit kim?

Ümit Yalçın...


Dubai Başkonsolosu...


Eşi Gül’le bizdeler...


Arkadaş olmak için can atacağınız bir ikili...


Derin, eğlenceli, birikimli...


Hep birlikte felsefe yapıyoruz, hani genç insanlar oturur, saatlerce hayat üzerine konuşur ya, öyle...


Ümit
devam ediyor, “Evet, bence tanımı bile yok. Anlık diyenler, sürekli diyenler, geçmişte kaldı diyenler, gelecekte arayanlar, maddi unsurlar, manevi boyut, böyle uzaaaar gider. Herkese göre değişir ama...”


Kulağımı bizim tavşan gibi dikiyorum...


Bir şey söyleyecek...


“İnsan yine de bir formül, bir reçete arıyor işte. Benim de çekmecemde ne durur biliyor musun?”


“Ne?”


“Russel’ın 1930’da mutluluk hakkında yazdıkları. Bir liste halinde. Arada çıkarıp bakarım...”

Haberin Devamı


“Mutluluk için altın formül mü varmış yani?”


Gülüyor...


“Nobel ödüllü Bertrand Russell, Mutluluk Yolu (The Conquest of Happiness) diye bir kitap yazmış. Kitapta, taa o yıllarda anlatılanlar, internet icat edilince, artık kitap okumaya vakti, yeteneği, isteği olmayanlar için özetlenmiş ve listelenmiş...”


“Sen onlardan biri değilsin...”


“Değilim ama o liste benim de elime geçti, çekmeceme attım, ne zaman ihtiyacım olsa çıkarıp bakıyorum...”

MUTLULUK PEŞİNDE

Mutluluğu fethetmek istiyorsanız, bakın neler yapacakmışsınız...


*
1- Yaşamdan tat alma duygunu geliştir.
(Kimin itirazı olabilir? Yaptığın her ne ise, zevk alarak yap. Hiçbir şeyi öylesine yapma. Hücrelerinde hisset, keyfine var...)


*
2- Sevecen ol. İnsanlara sevgiyle yaklaş, karşılık da bekleme.
(Bu da güzelmiş. Özellikle de karşılık beklemeden bir şey yapmak...)


*
3- İyi anne-baba ol.
(A bu süpermiş diyorum. “Çok iyi bir yönetici oldum, patron oldum, lider oldum ama iyi bir baba olamadım” lafları beni üzüyor. Birinin dünyaya gelmesinde bir sorumluluğun varsa, kaçarın yok, iyi anne-baba olacaksın. Ötesi, berisi, öyleydisi, böyleydisi yok.)


*
4- Çok yönlü, ilginç, yaratıcılık isteyen bir iş yap.
(Bu da doğru. Yaptığın iş, içini şişiriyorsa, mutlu olamıyorsun! Bazen lüks olabilir ama insan mutlu olacağı işi aramaktan vazgeçmemeli.)

Haberin Devamı


*
5- Birbirinden farklı küçük ilgi alanları geliştir. Günlük yaşamına çeşitlilik kat.
(Doğru. Ne kadar çok çeşitli, küçük küçük mutluluk alanın, ilgi alanın varsa, zaman o kadar kolay kayıp gidiyor. Mutluluk zamanı unutmaksa, işte fırsat...)


*
6- Mücadele ile teslimiyet arasında denge kur. Elinden geleni yap, geri kalanı gelişmelere bırak.
(Değiştiremeyeceğin şeyler için ısrar etmek, mutsuzluktan başka bir şey getirmez. O zaman teslim ol. Ama değiştirebileceğin şeyler için de mücadeleye devam et...)

DAHASI VAR

Mutsuzluğu yenmek istiyorsanız:


*
 1- Adaletsizliğe uğramışlık duygusunu abartma. Kendini gözünde fazla büyütme. Başkalarının sana olan ilgisini de.
(Bu da müthiş bir tespit! Kurban psikolojisinden kurtul. Kendini çok ciddiye alma, övgülere de çok yüz verme.)

Haberin Devamı


*
2- Başkalarının hakkında ne düşündüğünü fazla önemseme.
(Haklı. Çünkü özellikle dışarıdan gelen övgüleri abartırsan, kendi gerçeğinle ilişkini kopartmış oluyorsun. Kendini olmadığın bir şey zannetmeye başlıyorsun, en kötüsü de bu. Bu, bırak mutlu olmayı, kendine zarar vermeye başladığın an...)


*
3- Suçluluk ve utanç duygularıyla mücadele et.
(Evet, insanı mutsuz eden duygular onlar. Kurtulabilirsen ruhunu önemli ölçüde özgürleştirmiş oluyorsun. Benim mesela bu maddeye çalışmam lazım, bitmez tükenmez suçluluk duygularımdan kurtulmam lazım.)


*
4- Endişelerini ve korkularını somutlaştır ve “Olabilecek en kötü şey ne?” diye sor kendine.
(Bu da insanı iyi hissettiren bir şey. Herkese tavsiye ederim: Stresten ölüyor musun, bir dur ve dedi ki kendine, “Yetiştiremezsem/ yapamazsam/ başaramazsam en kötü ne olur?” İşte bu sorunun cevabı, insanı
rahatlatıyor. Çünkü “Çok da katlanılmayacak bir şey değilmiş” dedirtiyor...)

Haberin Devamı


*
5- Kıskançlık değil hayranlık duygusunu geliştir. Kendini başkalarıyla kıyaslama.
(Artık neredeyse herkesin tecrübesiyle sabit ki, kıskanmak insanı mutsuz eden bir şey. Kendini başkalarıyla kıyaslamak da öyle. Ne birilerinin senden eksikliği, ne de birilerinin senden fazlalığı seni etkilememeli, etkilerse gücünün doruğuna ulaşamazsın. Başkalarını bırak, kendinle uğraş, kendi kabiliyetlerini arttır.)


*
6- Can sıkıntısı ve heyecan konusunda hayatında denge kur.
(Ne sürekli can sıkıntısıyla yaşanır, ne de sürekli heyecan haliyle. En iyisi, bu ikisinin denge durumudur.)


*
7- Rekabet yarışlarından uzak dur.
(Rekabet de insanı mutsuz eder, birini geçmek için uğraşma, sen kendini geçmeye çalış.)

Haberin Devamı


*
8- Kendini melankoliye kaptırma.
(Söylenecek çok fazla şey yok, kaptırma...)

*


Ümit
, bütün maddeleri sıraladıktan ve biz hepimiz, her bir madde için yorum yaptıktan sonra, maddeleri sil baştan bir kez daha tartışmaya, konuşmaya, konuşmaya devam ettik... 

Yazarın Tüm Yazıları