Meme kanserinden yırttım!

Kanıma giren Esra (Zarakol) oldu.Onu çok seviyorum, bir şey söyleyince hemen kulak kesiliyorum.

Haberin Devamı

“Ya Ayşe” dedi, “Onko Test diye bir şey varmış. Meme kanseri riskini öğreniyormuşsun.”
“Yapma ya!” dedim.
“Evet” dedi, “Artık böyle. Tıp, kişiye özel oluyor. Senden DNA alıyorlar, ABD’ye gönderiyorlar, bilmem kaç tane genine bakıyorlar ve hayatının şu döneminde meme kanserine yakalanabilirsin, yüksek risk grubundasın ya da değilsin diyorlar.”
“Oha” dedim, “Gerçekten mi?”
“Evet!” dedi.
O gazla, testi olmaya gittim.
Giderken çenem düşük olduğu ve her şeyi çocuksu bir heyecanla etrafımdakilere anlattığım için, bir sürü arkadaşım durumdan haberdar oldu.
Büyük bir çoğunluğu, “Manyak mısın sakın yaptırma o testi!” dedi.
Özellikle de Aslı tepeme dikildi. O, iki memesinden de bu acı tecrübeyi yaşamış biri. Şu anda, Allah’a şükür sapasağlam. Karşımda canlı örnek olarak duruyordu.
“Yaptırma!” dedi, “Tamam 22 genini tarıyorlar. Ve sana meme kanseri riskini söylüyorlar. Yüzde 99 doğru çıkıyor. Ama güzel kardeşim, bileceksin de n’olacak? Sen zaten rutin kontrollerini yaptırıyorsun. Üç ayda bir ultrasonunu ihmal etmiyorsun, yılda bir kere mamografi çektiriyorsun. Şimdi bu testi yaptırınca, başın göğe mi erecek! Ya yüksek risk çıkarsa n’apacaksın? Değer mi?”
Demek istediği şu:
“Risk, yüksek çıkarsa bittin. İçin içini yiyecek. Dertsiz başına dert alacaksın, değilsen bile, düşüne düşüne kanser olacaksın!”
Paylaştım da bunu sizlerle.
Ama işte merak insanı geberten bir şey.
Böyle bir teknoloji ve imkan varsa, niye faydalanmayayım?
Kendime, “Ben gerçeklerle yüzleşmekten korkmam ki” türünden bir gerekçe uydurdum.
Duma duma dum!
Koştur koştur tükürüğümü vermeye gittim.

Haberin Devamı

COOL’LUKTAN ESER KALMADI

Haftalar geçti.
Onca zaman testten haber çıkmayınca, ‘cool’uğumdan eser kalmadı. Süngüm düştü.
Çaktırmamaya çalışıyorum ama meraktan da ölüyorum. Kafamdan bir sürü kötü senaryo gelip geçiyor. Zaman geçtikçe heyecan dozu artıyor.
Ve ve ve geçen gün, Esra Zarakol aradı ve testin sonucunun geldiğini söyledi.
Korkuyla karışık telaş içinde, “Ne çıktı?” diye sordum.
“Dr. Hasan İnsel ve Onkolog Dr. Ayşe Özatılgan söylemiyor ki!” dedi.
“Niye?” dedim, “Arayayım, telefonda söylesinler!”
“Deli misin, onlar doktor!” dedi, “Sen doktorların telefonda test sonucu açıkladığını duydun mu?”
“Peki n’olacak?”
- Oraya gideceksin.
“Ama bir sürü işim var…”
 -O zaman sabredeceksin…”
Araya iş girdi, o girdi, bu girdi.
Bir kere anladım ki, kendime, sağlığıma yeteri kadar değer vermiyorum. Bedenim, rutin kontrollerim hep işimden sonra geliyor.
Varsa yoksa iş!
Bir de arkadaşlar, Alya’nın doğumundan beri sigara içmiyordum, sonra “Ayyy İstanbul’a taşınıyoruz, stresin göbeğine! İstanbul, av ve avcılar sofrası” diye diye kendimi bir güzel doldurdum ve sigara içmeye başladım.
Ama Yurtsan’ın (Atakan) öldüğünü öğrendiğim gün, kendime bir daha asla içmeyeceğime söz verdim ve bıraktım.
Cenazesinden beri içmiyorum.

Haberin Devamı

TEBRİKLER AYŞE HANIM

“Tebrikler!” dediler.
“Sigarayı bıraktığım için mi?” dedim.
“Aaa bıraktınız mı ne güzel?” dedi Dr. Hasan İnsel, “Yok onun için değil, test sonuçları için.”
Meme kanseri olma riskim, toplumdaki en düşük seviyedeymiş!
Hayatımı üç döneme ayırmışlar.
Premenapoz, 30-44 arası.
Menapoz 45-54.
Ve post menapoz 55-69 arası.
Bu üç dönemde de, neredeyse standart riske sahipmişim. Benim anladığım, meme kanserinden başıma bir şey gelme riski çok çok düşükmüş. Oleeeeeeeey!
Ama Dr. Ayşe Özatılgan ekledi, “Yalnız bu sonuçlar rutin kontrollerinizi aksatacağınız anlamına gelmiyor. Onlara devam. Yılda bir kere mamografi, üç ayda bir ultrason. Ve mutlaka her ay, elle muayene.”
“Tamam” dedim.
Haliyle acayip rahatladım. Yüksek risk grubuna girmiyorum diye çok sevindim.
Standart olmanın da dayanılmaz bir hazzı varmış!

Haberin Devamı

DR. HASAN İNSEL’DEN ÖĞRENDİKLERİM

· İnsanların üçte biri, ömürlerinin herhangi bir döneminde kanser olacak.
· Kanser olma oranı 65 yaş üstünde artıyor.
· Kanserlerin yüzde 60’ı, 65 yaş ve üzerinde çıkıyor.
· 65 yaş ve üzeri kişilerde kanser oranı, 65 ve altındakilere göre 10 misli fazla.
· Türkiye’de, nüfusun sadece yüzde yedi buçuğu 65 ve üzerinde. 20 yıl sonra haliyle bu oran daha fazla olacak. Ve kanser yüzde 60 artacak!
· Şu anda Türkiye’ye 1000 onkolog yetiyorsa, 20 sene sonra 1600 onkoloğa ihtiyaç duyulacak. İlaç, ameliyathane, hastane gibi imkanlar da yüzde 60 artmalı.
· Kanserin yüzde 30’u doğru beslenme ve sağlıklı yaşamla önlenebiliyor. Bu yüzden sağlıklı yaşamı bilen doktorlar ve bunların yöneteceği diyetisyenler çok önemli rol oynayacak.
· Kanser hücresi 1-20 yıl arasında oluşuyor, o yüzden bugünden akılcı önlemler alınmalı. Her geçen gün kayıp sayılmalı…
HAMİŞ: Bir de şahane bir sebze çorbası tarifi aldım İnsel’den. Karserin sevmediği çorba. Yerim yetmedi. Hürriyet.com.tr’deki köşede var tarifi. Biz yaptık, çok sevdik. Siz de deneyin…

Haberin Devamı

ONKO TEST’TEN BANA KALANLAR

1 Ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı.
2  Farkında ol: Kadınsan, meme kanseri olma riskin var.
3 Yüzde 2. Üstelik yediğinden ve içtiğinden bağımsız olarak.
4 Bu riskin farkında olabilirsin ve koruyucu önlemler alabilirsin.
5 Rutin kontrollere hep devam. Elle muayene ve ultrason. 40 yaşını geçtiysen de, mamografini ihmal etme.
6 Sigara gerçekten boktan bir şey. Yüksek risk grubuna girmek istemiyorsan, bir an evvel bırak.
7 Tıp, artık kişiye özel hale geliyor. Tanıyı koyarken de önlem alırken de, tedavi ederken de. Önümüzdeki zamanlarda Onko Test gibi testler artacak.
8 Artık kafayı başka hastalıklara takabilirim, meme kanserinden yırttım galiba!

Haberin Devamı

Kanserin sevmediği çorba
KANSER SAVAR

Takriben 4-5 kişilik

½ litre yağsız süt (az yağlı değil, sıfır yağlı!)
4 büyük brokoli
1 büyük soğan
1 büyük havuç
¼ beyaz lahana
1 demet maydonoz
4 çorba kaşığı yulaf ezmesi (isteğe bağlı)
Yarım litre kadar su ilave edilecek, hepsi birlikte pişirilecek.

Yarım saat kadar bekletildikten sonra ronda’da hepsi çekilecek ve az tuz (istenirse), bir çay kaşığı karabiber, iki çay kaşığı zerdeçal, bir tutam kırmızı biber, iki çay kaşığı iyi çekilmiş keten tohumu konacak (keten tohumu çok serttir, iyice çekilmeden kullanılırsa bağırsak duvarını çizebilir), 2 tatlı kaşığı da sızma zeytinyağ ilave edilecek.

Afiyet olsun.
Dr. Hasan İnsel’e selam olsun!

Yazarın Tüm Yazıları