Paylaş
Çizdikleri karikatürün 11 ay ceza yemesi ve paraya dönüştürülmesi hakkındaydı.
Saçmalığın dik âlâsı! İsyan etmemek mümkün değil. Ben üşenmedim gittim arşivden Erdoğan’ın ceket iliklerkenki halini buldum. Ve nasıl şaşırdım anlatamam, yoksa Cumhurbaşkanı bize şikâyet dilekçesinde yer alan ifadeyle ‘top’ işareti mi yapıyor?
Fotoğraf huzurlarınızda, kararı siz verin...
Bu arada o karikatürün yaratıcısı iki kişiydi.
Pazar, çizen kişi ile konuştum, bugün ise espriyi bulan Özer Aydoğan’la...
Bu espri aklına nasıl geldi?
-Muhalif basın, gazetecilerin ve diğer çalışanların işten çıkarılmalarını bir “kurban verme” süreci olarak görüyor. Biz de konuyu; açılışlarda, önemli hadiselerde kurban kesme ritüeline bağlayarak, kapağı oluşturduk.
Pişman oldun mu?
-Espri aklıma geldiği için mi? Yok canım! Hakaretsiz, küfürsüz temiz bir kapak. Neden pişman olayım ki?
Peki bu kadar patırtı kopacağı aklından geçmiş miydi?
-Hayır. Niye geçsin? Yalın ve net anlaşılacak bir kapak. Yoruma açık hiçbir yeri yok.
Sizin çalışma tekniğiniz nasıl? Espriyi bulduktan sonra, “Abi şöyle şöyle olacak” diye tarif mi ediyorsun?
-Kapak, derginin ortak eseri. Fikri bulan kişi basitçe eskizler. Onlarca eskizden en beğenileni kapak olmak üzere seçilir ve çizecek kişiye verilir.
Peki o kişi senin esprine katkı yapabilir mi? Arada, “Yok ya, anlam kaymış, bu benim esprim değildi!” dediğin oluyor mu yani...
-Hayır. Çizerler, verilen eskizlere sadık kalırlar. Bir kere hemfikir olduktan sonra çizen kişi, espriyi kafasına göre değiştirmez. Ekleme ya da çıkarma yapmaz. Bu nedenle, “Bu, benim bulduğum espri değildi!” gibi bir şey söz konusu olamaz.
Bu espride savcının iddia ettiği şey aklına gelmiş miydi?
-Ben ceketini ilikleyen bir görevli düşündüm. Bahadır Baruter de ceketini ilikleyen bir görevli çizdi.
Peki o hareketin argo el işareti olarak anlaşılmasına ve ceza almanıza şaşırdın mı?
-Başta şaşkındım, şimdi öfke daha baskın.
Savcı, avukat ve suç duyurusunda bulanan kişi dışında, o hareketin, savcının iddia ettiği hareket olduğunu söyleyen çıktı mı?
-Ben rastlamadım. Böyle düşünenler, kapağı görmemişledir! Bize gelen tepkiler genelde destekleyici. Ama gözü kapalı, biz ne yapsak küfür, hakaret ve tehdit eden bir trol takımı var tabii, onlardan da nasibimizi aldık.
Sen nasıl değerlendiriyorsun olan biteni?
-Bizim kapağımızın mesajı, şimdi içine düştüğümüz bu durum. Biz öngördük ama gerçek oldu. Bu da ne kadar doğru ve isabetli olduğunu gösteriyor.
Bir iki... Bir iki... Adana yolcusu kalmasın!!!
YAŞASIN yine “Adana Portakal Çiçeği Karnavalı” geliyor.
Bu hafta sonu...
Kimi görsem heyecanlı, kime sorsam geliyor, bu karnavalın parçası oluyor.
Yoksa siz hâlâ tereddütte misiniz?
Düşünecek ne var...
Kaçmaz!
Bir iki... Bir iki... Adana yolcusu kalmasın...
Hadi hazırlanın.
Sıcaktır şimdi memleketim, bir tişört yeter.
Yarın detaylı okuyacaksınız Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt’la başladı her şey.
Fikir ondan çıktı.
Önce Adana sahip çıktı, şimdi bütün Türkiye.
Ben inanıyorum ki, kısa sürede gelenek olan bu karnaval yüzlerce yıl sürecek.
Buna tanıklık etmek hoş bir şey.
Hele nisanda Adana bu kadar güzelken, bütün şehir portakal çiçeği kokarken, herkes sokaklardayken...
Kaçırmayın derim!
Yarın Ali Haydar Bozkurt röportajıyla ve karnavalın detaylarıyla karşınızda olacağım...
Paylaş