Kadını eve kapatmakla iyi anne yapamazsınız!

Artık, “Boş veeeeer! Ciddiye alma!” yok.
Boş vermeyeceğim.
Kadın karşıtı söylemleri bu sütunda, toplumun farklı kesimlerinden kadınlarla tartışacağım.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “Annelik kariyerdir” lafı pek çok kadının tepkisini çekti.
Bunlardan biri de Gülben Ergen...

Gülben, sence annelik kariyer midir?
-Ne kariyeri! Annelik mutluluktur. Bitmeyen güçtür. Yapamayacaklarını bile yapabilme gücüdür. Başarabilmek için deli cesaretidir annelik. Ama kadını eve kapatmakla, kimse kimseyi iyi anne yapamaz!

Senin üç oğlun var. İktidarın hoşuna giden bir şey yapmış, üç tane doğurmuşsun, helal olsun sana. Ama çalışıyorsun! Sen şimdi kötü anne misin? Kötü nesiller mi yetiştiriyorsun?
-Olur mu? Çalışan ve ayaklarının üzerinde duran bir anne olduğum için bunca şeyi halledebildim. Çalıştığım için renkliyim, dirençliyim, cesurum. Ben asıl üretemediğim zamanlarda kendimi kötü hissediyorum.

Çalışmasan ve sadece annelik yapsan, çocuklarına daha iyi mi örnek olacaksın?
-Kesinlikle hayır! Benim yaşam felsefem iyi insan olmak. İyi insanın kadını-erkeği olmaz! İnsan insandır. Eşittir insanlar. Fıtratın neyde odur. Çalışmakla ya da çalışmamakla iyi ya da kötü olunmaz. Hatta çalışarak daha akıllı, daha güçlü olur insan. Fizan’da da olsam yine iyi anne olurum ben ve çalışırım.

Peki sence anne olmayanlar hangi kategoriye giriyor?
-Anne olmayan kadın da annedir. Sadece biyolojik olarak doğurmamıştır, o kadar. Bir sürü arkadaşım var anne olmayan. Hepsinin başka özellikleri, güzellikleri, dünyaya kattıkları şeyler var. Bu tür söylemler, doğurmamış kadınları dışlıyor ve incitiyor.

HAYATI DÜZENLEYEN KADINDIR

Ben bakanın en çok, “Annelerin, annelik kariyeri dışında başka bir şeyi merkeze almamaları gerekir” cümlesine takıldım. Tarlada terleyen kadın da, hayat veren hemşire de, şarkı söyleyen kadın da anadır, kadındır. Hayatı düzenleyen kadındır!

GÜLER SABANCI ANNE DEĞİL AMA

Dünyanın en güçlü 50 işkadını arasında Güler Sabancı. Ama anne değil. O da bu dünyaya bir kadın olarak başka güzellikler, değerler katıyor, illa anne olması gerekmiyor. Ümit Boyner iki evlat sahibi bir anne ve başarısı ortada. Bu örneklerin sonu gelmez. Kadının başarısı ve anneliği aynı terazide tartılmaz!

ELİF ŞAFAK: Eskiden türbanlı kadınlar eziliyordu Bugünse modern kadın... İKİSİ DE YANLIŞ

Dün başlayan Elif Şafak röportajımız bugün de devam ediyor.



Sence siyasi iradenin kadınlarla alıp veremediği ne?
-Valla, ben başörtüsü yasağına hep karşı çıktım. İstedim ki, türbanlı kadın da türbansız kadın da özgürce kamusal alanda yer alabilsin. Ama bugün türban takma yaşını çocuklara indirmekten bahsediliyor. Bundan ciddi bir şekilde endişe duyuyorum. Türkiye’de roller değişti. Eskiden türbanlı kadınlar eziliyordu ve bu yanlıştı. Bugünse modern hayat tarzına sahip birçok kadın tedirgin ve kendini dışlanmış hissediyor. Sanki bu ülkenin eşit vatandaşı değil. Bu da aynı şekilde yanlış.

Bu kafaya göre, çalışan-üreten kadın “iyi anne” olamıyor mu?
-Ev dışında çalışan kadın niçin kötü anne olsun! Tabii ki böyle bir sey yok. Şahsen iyi ki çalışan bir annem vardı, bu beni de geliştirdi hayatta. Muhafazakâr erkek politikacılar habire kadınların özel hayatlarına dair beyanlarda bulunuyorlar. Oysa ben Türkiye’de hiçbir kadın siyasetçinin çıkıp da erkeklerin nasıl erkek olmaları, nasıl giyinmeleri ya da kaç çocuk yapmaları gerektiğine dair beyanlarda bulunduğunu duymadım.

Mesela sen, “kötü anne” misin? Kötü bir nesil mi yetiştiriyorsun?
-Ben hem anneyim hem yazarım. Anneliğim yazarlığımı, yazarlığım anneliğimi zenginleştiriyor. Tıpkı birçok hemcinsimin hem banka memuru hem anne yahut hem öğretmen hem anne olduğu gibi. Dünya bu konularda bambaşka bir yöne gidiyor. IMF Başkanı Christine Lagarde, Japon hükümetine, ekonomilerini iyileştirmek için cinsiyet-eşitsizlik aralığını kapatmalarını tavsiye etti. Ne kadar çok kadın ev dışında çalışırsa, hem ülke ekonomisi hem toplumsal refah için o kadar iyidir.

Peki bu kafaya göre, anne olmayan kadınlar hangi kategoriye giriyor? Fazlalık mı?
-Zaten o kadar ayrımcı bir söylem ki özünde. Çocuk doğurmayan veya doğuramayan kadınlara yönelik negatif bir algı içeriyor. Bu da çok büyük bir haksızlık!

KAFAYI KUMA GÖMMEK ÇÖZÜM DEĞİL

Evet, hepimizin ruhu daralıyor... “Amaan” deyip bu adamları ciddiye almamak, kafayı kuma gömüp yok saymak sence bir çözüm mü?
-Hayır. Kafayı kuma gömmek çözüm degil! Biz farkında bile olmadan ayağımızın altındaki zemin kayar, bir bakarız kum da yok artık...