İşte ‘Erkek Tarafı’!

“Erkek Tarafı,” erkek dünyasını anlatıyor, bir erkeklik özeleştirisi.
İzleyin, güleceksiniz.
Ve erkekseniz, “Ulan biz gerçekten böyle miyiz!?” diyeceksiniz.
Evet, böylesiniz!
Sizi seviyoruz ama bu kadar da testosteronunuza teslim olmayanız!!!
Film, nikâh masasında gelini kaçan bir damadın, 7 erkekle muhabbetini anlatıyor. İçiyorlar ve konuşuyorlar. Ve işte o zaman erkek dili, erkek dünyası, erkek bakış açısı, kısaca erkeklik halinin her türlü durumu ortaya çıkıveriyor.
Hepsi farklı yaş gruplarında ve eğitim düzeylerinde olsa da birer “ergen”!
Geçekten de böyle bir durum var, bakın etrafınıza, ortalık büyüyememiş erkek kaynıyor!
İyi yazılmış bir oyun.
Mert Fırat, Tolga Karayel, Onur Ünsal, Tuna Kırlı, Timur Acar, Cihan Ercan, Metin Coşkun ve yönetmen İlksen Başarır da çok iyi bir iş çıkarmış.
Tebrik ediyorum...

CİHAN ERCAN

Erkek, hep daha büyüğün peşinde!

Erkek olmaktan utandığın oluyor mu?
Gururu ne kadar büyükse, utancı da o kadar büyük oluyor!

Testosteron mu yönetiyor hayatını?
Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum. Bazen beceriyorum, bazen beceremiyorum.

Bu film bir erkeklik özeleştirisi mi?
Evet. Ama bazı şeyler içgüdüsel. O yüzden de mantık bir yere kadar işliyor. Mesela dişi şempanzelerin, erkeklerine kur yaparken, aslında onların yiyeceklerini istediği gibi bir bilimsel gerçek var. Yiyeceklerini almak için kur yapıyorlar! Ya da mesela, kanında testosteron oranı fazla olan kadınlar, daha az depresif, erkeklerle ilişkilerde de daha rahat. Testosteronun fazlası erkeğe iyi gelen bir şey değil. Ama kadında bulunmasında fayda var!

Kadınlar da dişi şempanzeler gibi “hesapçı” mı?
Şöyle bir şey okumuştum: Kadınlar, erkekte “geniş göğüs kafesi” arıyorlarmış. Avcı-toplayıcı toplumlardan beri bu böyleymiş. Yani erkek gitsin, savaşsın, dövüşsün, getirsin ve hep onu korusun, kollasın. Kadının da, kendisini dezavantajlı duruma düşürebilecek “hesapçı” olarak damgalanabilecek böyle bir içgüdüsü var.

Erkekler neye bakarmış?
Bilmiyorum...

Sen neye bakarsın?
“Önce karaktere bakarım” desem çok sahtekârca mı olur? Gerçi kıvrımlara karşı zaafım da var.

Filmde anlatılana göre erkeği idare eden penis...
Evet, bunu hayatımızda da görüyoruz. Erkekte hep daha büyüğünü isteme durumu var. Sadece uzuv için söylemiyorum. Daha büyük araba, daha büyük kariyer...

TİMUR ACAR

Bizi kadınlar düzeltecek

Testosteron mu yönetiyor hayatı?
Mümkün olduğunca yönetmemesine çalışıyorum ama bazı durumlarda, yakalanıyorum.

Bu film ne anlatıyor?
“Erkeğe, erkeği, erkekçe anlatma sanatı” diyeceğim. Bir noktadan sonra erkekler kendilerini izliyor.

Peki, bu filmdeki durumlardan hangisine sen de düştün?
Emre’nin hikâyesine. Hani birini seversin, aklın başından gider, varsa yoksa o, hediyelere boğarsan, o da seni seviyor zannedersin ama bir gün bakmışsın ki, seni kapıya koymuş!

Erkekleri yeryüzünden kaldırırsak savaş ve şiddet biter mi?
Savaş biter mi bilmiyorum ama şiddet, kadının erkeği şekillendirmesiyle bitecek! Bizim hödüklüğümüzü, kabalığımızı kadın düzeltecek. Kadının erkeği reddetmesiyle gerçekleşecek. Gezi olayları sırasında Kadıköy’deki tiyatrodaydık. O gün de gaz atılıyordu. Bir kızcağız gazdan çok etkilenmiş ve korkmuştu. Ağlıyor filan. “Sakin ol” dedik, oturtturduk, su getirdik, yüzünü ovaladık. “Erkek arkadaşım gelecek. Burada bekleyebilir miyim?” dedi. “Tabii” dedik. Erkek arkadaşı geldi. Gelir gelmez, “İyi misin?” bile demeden, şöyle bir bize baktı, sonra da kıza dönüp, “Ne işin var bunlarla? Ne yapıyorsun sen burada!” dedi. Resmen kızı sorguluyor! Ulan, yardım etmişiz biz kıza! Şimdi o kız, bu olaydan ders çıkarıp erkek arkadaşını şekillendiremezse, bu şiddet hiç bitmeyecek. O erkek de yaptığı hödüklüğü anlamayacak, gelişemeyecek. Öyle öküz olarak kalacak...

TUNA KIRLI

Kadın general var mı!?

Nasıl tepkiler aldın kadınlardan?
Değişiyor. Bir keresinde oyundan çıkmıştım. Dolmuşa bindim. Yanıma bir kız oturdu. Pis pis bakıyor. “Bir sorun mu var?” dedim. “Siz az önceki oyundaki oyuncu değil misiniz!” dedi. “Evet” dedim. “Nefret ettim sizden! Ayrıldığım sevgilimin birebir aynısısınız. İğrençsiniz!” dedi.

Sen ne dedin?
Ne diyeyim? “Mutsuz bir ilişki yaşamış olmanıza üzüldüm. Ama söylediklerinizi iltifat olarak kabul ediyorum. Demek ki o iğrenç adamı iyi yansıtabilmişim” dedim, önüme döndüm.

Sence erkeklerin, kadınları anlaması mümkün mü?
Değil. Beş yıldır evliyim. Karımı bile tam olarak çözdüğümü söyleyemem. Ancak deneyimlerle, “Ha burada, böyle hissediyor demek ki!” diyebiliyorum.

Erkekleri yeryüzünden kaldırsak savaş ve şiddet biter mi?
Kesinlikle biter! Çünkü kadınlar doğurdukları çocuklar ölecek diye savaş istemiyor. Ama erkekler, başkalarının çocuklarını öldürebiliyor. Doğada da böyle. Aslanlar mesela, bir sürüye girdiklerinde diğer çocukları öldürebiliyor. Erkekler sadece kendi çocuklarına karşı iyiler. Ama kadınlar her çocuğu düşünür, o yüzden de savaş istemez. Hangi kadın general oldu? Hangi savaş kararını kadın verdi?