Paylaş
Bütün kızlar en az bir kere aklından geçirir.
Ben de geçirdim.
Hostes olsam...
Dünyayı dolaşsam...
O ülke senin, bu ülke benim uçsam...
Aynı zamanda iyi para kazansam...
En çok da lacivert dar etek ve boynumda o fularlarla dolaşsam...
Ah o üniforma!
Çok baştan çıkarıcıdır.
Hostesler de öyle.
Hosteslik eşittir, zarafet.
Bir hostes geçerse, bütün erkeklerin gözleri ona takılır.
Hep bakımlıdırlar, hep çok iyi makyaj yaparlar.
Saçlarını inanılmaz güzel toplarlar.
Güzel uzun bacakları olur.
Dil bilirler.
Vizyonları geniştir.
Adının önüne hostes sıfatını eklemeyi başarmışsan, zarif, bakımlı, güzel bir kadın olduğunu kanıtlamışsın demektir...
*
"Yürü Nalan gidiyoruz!"
Üniversite 1’deyiz, gazetede bir ilan görmüşüz, bir havayolu hosteslik sınavı açmış, hostes olacak genç kızlar aranıyor, sınava sokulacaklar, yetiştirilecekler falan filan.
Herhalde yabancı bir hava yolu:
Birgen Air.
"Börcın" diye okuyoruz, soranlara "Acele etmemiz, Börcın Air’in sınava yetişmemiz lazım" diyoruz. Ve evden fırlıyoruz. Gazetede yazan adrese geldik. İçeri girdik
Resepsiyonda, "Birgen Hava Yolları’na hoş geldiniz!" dediler.
Birgen mi?
Ne Birgen’i?
Börcın Air nerede?
"Burada öyle bir yer yok efendim!"
Nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığımızı anlatamam.
Biz dünyanın en havalı uçaklarını işleten bir havayolunda çalışmaya gelmişiz, bunlar bize Birgen diyor, üstelik bir de sınava geç kalmışız, bitmiş, hostes olma hayalimiz havaya uçarken kahkahalarla gülmeye başlıyoruz...
*
Kendim ilgili olduğum için, hep merakla baktım hosteslere.
Hangi havayolunun kıyafetleri güzel, hangilerininki değil hep inceledim.
Türk Hava Yolları’nın yeni kıyafetini beğenmediğimi yazınca, Cemil İpekçi -ki severdik birbirimizi- küstü bana.
Ama son dönemde Türk Hava Yolları’nda beğenilmeyen tek şey, kıyafetler değil.
Genel bir memnuniyetsizlik var.
Zırt- pırt uçan biri olarak ben de fark ediyorum.
Teknik açıdan hálá güçlü.
Ama artık ne yazık ki mutsuz insanların çalıştığı bir kurum. Bir haller oldu, bütün tecrübeli insanları yollamışlar, kadın miktarını azaltmışlar, erkek alımını artırmışlar. Soru sorabileceğiniz, doğrusunu gösterebilecek yetenekli, tecrübeli, bilgili insan sayısında hatırı sayılır miktarda azalma olmuş. Aslında kendileri de yaptıkları hatanın farkındaymış ama artık çoktan o insanlar emekli edilmişler.
Zihniyet baştan aşağı değişmiş.
Her iktidar değişiminde THY’de böyle şeyler olurmuş ama bu sefer ölçü kaçmış, tavandan tabana değişmiş.
Eğer uçağa biniyorsanız, kurumdaki memnuniyetsizliği herhangi bir hostesin yüzünden siz de fark edebiliyorsunuz. Çünkü yansıyor. Gergin, bezgin, yorgun ve mutsuz insanlar görüyorsunuz.
Bugün bu rüzgarda, THY’den emekli edilen üç tecrübeli hostesin anlattıklarını okuyacaksınız. Onlar da neden emekli edildiklerini çıkartamadıkları için politik sebeplere bağlıyorlar...
FİGEN YEŞİLTUNA (Karmen)
ANTARKTİKA HARİÇ HER YERİ GÖRDÜM
Benim hayalim, dünyayı gezmekti. Bu hayalimi gerçekleştirdim: Antarktika hariç hemen her yeri gördüm. Hem okudum hem uçtum. Liseyi bitirir bitirmez hostesliğe başladım. Ama babam inat etti, "Üniversiteyi de bitir" diye, onu kırmadım aynı zamanda iktisat okudum. Hosteslikte, amir oldum. Hızımı alamadım, amirlerin amiri de oldum.
ÖZGÜRLÜK, BAĞIMSIZLIK CESARET VE ZARAFET
Hosteslik benim için özgürlük, bağımsızlık ve cesaret anlamına gelir. Ve zarafet ve kadınlık. Biz tabii kitabımızda mesleğin sadece gırgır taraflarını anlattık. Zorlukları yok mu? Hosteslik aynı zamanda fevkalade meşakkatli bir iştir. Ama yine de her şeye değer.
ONUR MESELESİ YAPTIM THY’YE DAVA AÇTIM
Türk Hava Yolları’nda bir süredir bir şeyler oluyor. Biz de nasibimizi almış olduk işte. Ne sefer aksaklığı ne yolcu şikayeti ne de başka bir kusurumuz oldu. "Hostese ihtiyacımız yok, tasarruf yapacağız" diyerek işimize son verildi. Oysa, emekli edilme yaşı 50. Biz henüz 50 olmadık. Beklediğimiz bir şey değildi yani. Herhalde politik birtakım nedenleri var. Ben bunu bir onur savaşı addettim, geri dönüp dönememem hiç önemli değil, dava açtım...
KARADA NE VARSA HAVADA DA O VAR
Bazıları hostesliği, hafif hoppa bir meslek gibi algılar. Oysa, hiç alakası yok. Evet, flört etmeye çalışanlar, asılanlar olur ama her şey hayatta size bağlı değil mi? Karada ne varsa, havada da o var. Yolda yürürken de kabinde yürürken de aynı şey, erkekler sizinle ilgileniyor. Ama bir çizginiz varsa, kimse onu aşmıyor, aşamıyor.
DÜNYA KÜLTÜRLERİNİ TANIRSINIZ
Hostesliğin en sevdiğim yanı, insanın ufkunu genişletir. Bütün dünya insanlarını, kültürlerini tanırsınız. Ne yerler ne içerler. Nasıl tepki verirler. İnsan sarraflığı diye bir şey varsa, hosteslik size bu melekeyi kazandırır. Karşınızdakinin birkaç kelimesi yeter, ne menem biri olduğunu hemen anlarsınız, küt diye çözersiniz. Bir de tabii hosteslik yaparken, sadece bir kabin görevlisi değilsiniz. Hem barmaid hem tiyatrocu hem terzi hem sporcu her şey olursunuz. Dolu dolu bir meslek. Yorucu ama çok heyecan verici. Gençlere tavsiye ederim.
NURŞEN GÖZÜSULU (Barbi)
HOSTESLİK SINAVINDA BİRİNCİ OLDUM
Uçuşa başladığımız ilk günlerde, birbirimize taktığımız lakaplar vardı. Bana Barbi, Nuş Nuş ve Kokoş denirdi. Biraz süsü severim de. Ben de iktisat fakültesini kazandım fakat o esnada girdiğim hosteslik sınavında 798 kişi arasından birinci seçildim. Aile meclisi toplandı, beni hevesli görünce "Ol bari hostes" dediler. Bir gün olsun pişman olmadım. Kabinin havasını soluyunca bırakamıyorsun. Çocuklarım olunca ara verdim, 7 sene sonra yeniden başladım.
BİZİM MESLEKTE TECRÜBE ÖNEMLİDİR
Ben 16 sene uçtum. Ve 28 sene uçmuşlarla emekli oldum. Yani amirlerimle, bizi eğiten kişilerle. Emekli olanlar arasında, yaşı gelmiş olanlar vardı. Biz onlardan değildik. Önümüzde 5, 6 senemiz daha vardı. Bizim mesleğimizde tecrübe çok önemlidir. Dolayısıyla beklemediğimiz ve anlam veremediğimiz bir şok geçirdik.
TERAPİ NİYETİNE KİTAP YAZDIK
Fikir, Figen’den çıktı. Hostesler bir araya gelince ilk iş anektodlar dökülür ortalığa. İşten atılmışız, çok üzgünüz, sinirliyiz, bir şeyler yapmak lazım ama ne? "Hostese ihtiyacımız yok, tasarrufa gidiyoruz, sizinle güzel vakit geçirdik, hoşçakalın" demişler. Bunca yıldan sonra. İnsanlar psikoloğa gider, biz terapi olarak kitap yazalım dedik. Ama kitabımızda nasıl atıldığımızı filan anlatmıyoruz, çünkü her şeye rağmen şirketimizi seviyoruz.
HAYATLARI PLANLI VE PROGRAMLIDIR
Hostesler zannedilenin aksine çocuklarını çok iyi yetiştirir. Programları aylık çıktığı için, hayatları çok programlı ve disiplinlidir. Bir de uçuşta olsalar bile, evlerinde her zaman 10 çeşit yemek vardır. Buzdolapları ve dipfrizleri doludur ve çok marifetlidirler. Size 5 dakika içinde dünya mutfaklarından en asortik şeyleri hazırlayabilirler.
HAVADAN GELEN ADAM HAVAYA GİDER
Hostesler arasında yazılı olmayan bir kural vardır: Uçakta tanışılan kişi uçakta kalır. Yani havadan gelen adam, havaya gider. Makul bir açıklaması yok ama uçakta tanışılan erkeklerden hayır gelmez.
SÜREKLİ ÜLKENİZİ TEMSİL EDİYORSUNUZ
Valiz hazırlarken bile resepsiyona katılacakmışım gibi titiz davranırdım. Muhakkak kokteyl elbisemi de valize koyardım. Ne olur ne olmaz, aniden ülkemizi temsil etmemiz gereken bir protokol yemeği olabilir. İyi bir hostes tüm bunları hesaba katar. Bu kadar seneden sonra uçakta halledemeyeceğim herhangi bir sorun yoktu. Tam en duayen olduğum zamanda, benden tam da en iyi şekilde yararlanılabilecekken emekliye sevk edilmem beni çok üzdü. Yine de bir THY uçağını havada gördüğüm zaman "Aaaa ofisim gidiyor!" diye gökyüzüne bakıyorum.
MELEK MÜGE ÇELEBİ (Ceylan)
AŞIK OLDUĞUM ÇOCUĞUN ABLASI HOSTESTİ
11 yaşında aşık olduğum yarı Alman yarı Türk çocuğun ablası hostesti. Üstelik "kahraman hostes." Bir uçak kazası olmuş, o da yaralı kaptanları filan uçaktan çıkarmıştı. Gazetelere manşet oldu. Yıllar önce. Müthiş bir cesaret öyküsü. Ben de zaten seyahate meraklıydım, kahraman olmak da kim istemez, "Bari hostes olayım" dedim. Allah’tan bugüne kadar kahraman olmamı gerektirecek talihsiz bir olay yaşamadım.
HOSTES OLURSAN EVLATLIKTAN REDDEDERİM
Tabii hiçbir şey kolay olmadı. Ailem hostes olmamı kabul etmedi. Babam, "Seni evlatlıktan reddederim" dedi. Dedi ama sonunda ikna oldu. Ben 17. 5 sene hosteslik yaptım. Mesleğimi çok sevdim. Üçümüz de mesleğe başladığımız ilk günlerden itibaren VIP uçuşlara seçildik. Ve yurtdışında Türkiye tanıtıyoruz diye saçımıza, başımıza, kılığımıza, kıyafetimize hep çok özen gösterdik.
ZİHNİYET DEĞİŞİMİ YAŞANIYOR
Aslında diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Türk Hava Yolları’nda bir zihniyet değişimi yaşanıyor. Hostes olmak isteyenler bundan sonra AKP kadın koluna üye olsunlar. Belki hostes olarak daha iyi tutunabilirler...
Kitapları, "Nedenkitap"tan çıktı, adı "Gökten Üç Hostes Düştü."
Fotoğraf: Kutup DALGAKIRAN
Paylaş