Artık her şeyden elini eteğini çekmiş bir Kevin...
Derin bir iç çekerek, "Bu adamı kim bu hale getirdi?" dedim.
"Serkan Şedele" dediler.
Fotoğrafları o çekmiş.
E pes yani...
Teessüf ediyorum...
O ne fotoşop’tur öyle, fotoşop fotoşok olmuş!
Yüzünde manasız bir ışık, suratı damla sakızı gibi aşağı doğru uzamış.
Fotoğrafları hiç sevmedim.
Ne yalan söyleyeyim, ödüllü yabancı yönetmenlerin çektiği reklam filmini de...
Evet tamam fikir iyi...
Büyük düşünülmüş...
Ama ne yazık ki işin altından kalkılamamış...
Kalkılamadığı gibi altında kalınmış!
*
Sky Life’nın Şubat sayısının içindeki röportaj da kötü.
Ardan Zentürk imzalı.
Buna rağmen kötü.
Hiçbir heyecan verici tarafı yok.
Eli yüzü düzgün ama öylesine bir iş işte.
İnsan bir kadın gazeteci yollar Kevin’e.
Kesinlikle işin enerjisi farklı olurdu.
Bunları akıl etmek için de muazzam bir zekaya sahip olmak gerekmiyor.
"Yoksa?" dedim kendi kendime, "Muhafazakar oldukları için mi kadın gazeteci yollamadılar?"
Umarım yanılıyorumdur.
Bana söyleselerdi mesela seve seve Kevin’la röportaj yapardım onlar adına, bence Sanem de yapardı, Balçiçek de, Şirin de, Ayşe de, Elif de...
Bir sürü kadın röportajcı var bu ülkede.
*
Amaaaaa...
Yanlış anlaşılmasın...
Tüm bunlar bir yana, Amserdam seferini yapan Tekirdağ uçağının düşmesi bir yana...
Tepe yönetime olan inancım sarsılmış olsa da...
Bunca yılın birikimine sahip teknisyenleriyle, pilotlarıyla, tüm çalışanlarıyla...
Benim Türk Hava Yolları’na güvenim sonsuz.
Özet olarak söylemek gerekirse:
1- Evet Kevin’li reklamlar felaket, Kotil’in terlikleri de öyleydi ama havayolu iyi. Ben yine THY ile seyahet etmeye devam edeceğim.
2- Uçak bu, yapacak bir şey yok, insan yapımı, kaza denen bir şey var. Kader denen bir şey de...
3- Tepe yöneticilerinin zaafı, bir şirketi toptan karalayamaz. Anladınız, kaza sonraki açıklamalardan söz ediyorum. Evet, utanç ötesiydi. Büyük şirketlerde tepe yöneticiler, kriz yönetimi eğitimi alıyorlar. Böyle bir durumda nasıl konuşulması gerektiğini adım adım öğreniyorlar. Şurada kaza oldu, basına nasıl açkılama yaparsın? Ölenlerin yakınlarına nasıl haber verirsin? Türk Hava Yolları’nın tüm bunlardan bihaber olduğu belli. Bakan da THY yetkilileri de fena halde çuvalladılar.
Yine de mucize...
Ölenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
İnşallah böyle kazalar tekrarlanmaz diyorum.
Ama THY ile uçmaya devam...
Dayan Deniz
Dün Hıncal Uluç da yazdı, AyşeÖzyılmazel de...
Benim de içim parçalandı Deniz’in cezaevine girmeden önce çekilen fotoğraflarını görünce...
Çok üzerine gidilmiyor mu sizce?
Ben de Deniz Seki’nin kokain ticareti filan yaptığına inanmıyorum.
Kullanıcı olduğunu itiraf etmiş işte, o zaman tutuksuz yargılanmalı.
Niye içeride?
Zaten kadının başına gelmeyen kalmadı.
Beni bu meselede en rahatsız eden, Hüsnü Şenlendirici’nin tavrı oldu.
"Aman ifadende benim adımı anma!" ne demek?
Affedersiniz ama bundan daha aşağılık bir şey duymadım.