Paylaş
Ben kızgındım. Yazıma da yansıdı. Zaten üç büyük gazete var, üçünü de çeviriyorsun, hep aynı insanlarla röportaj çıkıyor karşına. Kendisiyle görüşmemi isteyen bir sürü ismin, yemeyip içmeyip, başka yerlere de röportaj verdiğini görünce acayip gıcık kaptım. Ve hayata, okur gözüyle baktım. Tabii ki içinde kıskançlık da vardı. İşte o yazı çıkıverdi. Ama kimseye hakaret etmek gibi bir derdim yoktu. Vallahi. Sadece sıradan bir insan tepkisiydi söz konusu olan. O kadar. Ama maşallah o kadar çok e-mail geldi ki, cevap yetiştirmek zorunda hissediyorum kendimi. Hálá bana e- mail'lerden yazı yapma diyorsanız, her konuda bu kadar çok e-mail yollamayın! Tamam mı, işin içinden çıkamıyorum...
ÖĞĞĞĞ GELDİ
Haklısınız. Aynı kişilerle benzer söyleşiler hiç cazip olmuyor. Kenarda kalmış kişilikleri bulmak size daha çok yakışır. (Figen A.)
- Buraya almadığım önerinize (fikri o kadar sevdim ki, kimse üzerine atlasın istemiyorum!) bayıldım. Yakında size konu olarak geri dönecek. Aklınızla bin yaşayın!
AÇGÖZLÜ MAYMUN
O yazıda tarif edilen erkeklerden biriyim: Aynı anda bir kaç kadına kur yapıyorum. Beğendiğim her kadınla da yatmayı hayal ediyorum. Yani açgözlü bir maymun gibi sağa sola saldırıyorum. Ama ben kaybediyorum: 0 artı 0 eşittir 0 oluyor. Kadınlar benden soğuyor. Bu yüzden 3 yıllık kız arkadaşımdan geçenlerde ayrıldım. Ama inanın erkeklik içgüdüsü denilen bir şey var. Hepsi benim suçum değil yani. Kimi erkek bunu bastırıyor, kimi benim gibi beceremiyor. Etrafındaki kadınlarla aynı mesafeyi koruyan o çekici erkekler var ya, aslında fırsatını bulsalar, balıklama dalacaklar ama çaktırmıyorlar. Tabii benim başka bir sorunum daha var, kel ve hafif göbekli olduğumdan ilk görüşte aşık olunacak bir tip değilim. Ee haliyle ikna etmem gerekiyor. Ortalıkta çok söylemiyorum ama arkadaşlığın seks ilişkisi de içerebileceğine inanıyorum ben. Yani bir kız arkadaşımla sinemaya, denize gittiğim gibi, ikimiz için de uygunsa, sevişebilmeliyim. Bazı kadınlar için bu normal bir paylaşım. Elaleme söylemediğimiz için de tantana olmuyor. Ama sonuç olarak, şu içgüdü denilen şeyi zaman zaman bir yana bırakarak kontrollü davranmak gerekiyor. (Turgay T.)
- Açıksözlülüğünüzü sevdim. Meseleyi sizin kadar cesurca itiraf eden az sayıda erkek olduğunu düşünüyorum. Tabii ki içgüdü. Kınadığımı zannetmeyin, anlıyorum ama siz de şunu bilin ki, daha usturuplu yapmak gerekiyor. Aklınızdan ne geçirirseniz geçirin de, herkese aynı anda asılmayın. O sevimsiz oluyor. Mesafeyi koruyabilen o çekici erkekler için söylediklerinizde de doğruluk payı vardır ama onlar hiç değilse, fırsatını kolluyorlar, o zaman da göze batmıyorlar. Şu kellik ve göbek meselesine gelince, benim kocam da aynı durumda. İlk anda ilgiyi yakalayabilecek tiplerden değil. O zaman ne yapıyor? Çalışması gerekiyor! Bazen beni sinir eden espriler de yapıyor, ‘‘Üç kişiye birden çalışmam gerekir, artık hangisi tutarsa!’’. Vallaha onu bunu bilmem, bende tuttu! İyi ki bende tuttu. O diğer konuda da, mantiken haklı olabilirsiniz. Ama fiiliyatta öyle olmuyor. Seks giren eve doktor da giriyor! Yani ilişkilerde bir hastalık söz konusu oluyor. Bisiklete binmek gibi algılanamıyor yani. İki şey birbirine karıştırılıyor. Türkçesi, ve bencesi kimse seviştiği insanla arkadaş olamıyor ya da kalamıyor. Başka bir yere sıçranmış oluyor. Amma da çok olmak fiilini kullandım!
KULHANBEYİ TAVRI
Herkesle sevişen biriyle yatmamana, yani röportaj yapmamana ve bunu açık bir şekilde ifade etmene çok sevindim. Aldatılan kadın ya da ikinci kadın gibi rollerin hiçbir zaman sana yakışmayacağını bir kez daha ifade etmiş oldun. Bu hafif kulhanbeyi tavrın hoşuma gidiyor! (Mehmet)
- Hooop! Yavaş olun. Bu kadar iddialı değilim, olamam da. İnsan ilişkilerinde aldatılıp aldatılmadığını bilebilmek mümkün değil ki. Hayat boyu 1. kadın mı yoksa 8. kadın olarak mı kalabileceğini kestirebilmek de imkansız. Birinin herkesle seviştiğini biliyorsan onunla yatağa girmek istemezsin, ama bilmiyorsan ne yapacaksın? Hadi bakalım buna cevap verin. Başına gelmediği müddetçe birine hangi rolün yakışıp yakışmayacağını kestirmek zor.
RÖPORTAJ VERENLER
Herkesle seks yapan erkekler veya herkesle aynı konularda röportaj yapan popüler insanlar. Nasıl yorumlarsan yorumla, aynı kapıya çıkıyor. Fikri sevdim. Tebrikler. (Ebru)
- Yanlış anlaşılmasın lütfen. Benim yazıda kullandığım benzetme, fiili değil, fikriydi. Yani herkese röportaj verenler eşittir herkesle yatağa girenler anlamında değil. İki ayrı hal onlar. Kimseye hakaret etmek istemedim. Ayrıca haddim de değil. Herkes istediği biçimde yaşar, bana ne. Sadece röportaj kirliliğinin artık canımı sıktığını söylemek istemiştim, o kadar. Gördüm ki, meseleyi anlayanlar olduğu gibi doğru anlamayanlar da var.
KIZ KIZA SOHBET
Yazınızdaki bazı agresif tavırlar ve argolar hoşuma gitti. Sanki köşe yazısı değil de, bir kız kıza sohbet gibiydi. Öte yandan bir erkek olduğum için utanarak okudum. İki kızın sohbetine kulak misafiri olmuşum gibi. Bir de kocamla da barıştım kim tutar beni demişsiniz ya, etkilendim. Bugünlerde karımla dargın olduğum için, beni herkes tutabilir de. (Bahadır)
- Çok haklısınız. Ne zaman küs olsam, içinizi sıkıştıran o duygudan ben de şikayetçi olurum. Zaten ben küs de kalamam, gider hemen barışırım. Ama bu sefer 5. günün sonunda kocam beni aradı. Ama kimin aradığının ne önemi var, sen sarıl o sana sarılmazsa! Eşinizi arayın ve o kötü duygudan kurtulun. Ya da bir gazetede bir köşede kapın, yazın yazın kurtulun...
SİZİ KINIYORUM
Herkes sevişen biriyle kim yatağa girmek ister ki başlıklı yazınızda argo kelimeler geçtiği için sizi kınıyorum. (Ümmühan)
- Peki.
Paylaş