Flört de mi suç olacak!?

Hepimizin kafası karıştı.
İyi mi oldu, kötü mü oldu?
Kadınlara ve çocuklara uygulanan cinsel şiddet suçlarında azalma olacak mı?
Tamam cezalar arttırıldı ama cezaların arttırılması tek başına çözüm olabilecek mi?
“Ani bir hareket” lafıyla sarkıntılık mı kastediliyor? Bu da yeni bir ceza indirim yöntemi mi olacak? Flört artık bu ülkede ağır bir suç mu olacak?
Yani anlayacağınız her yeni yasa tasarısında olduğu gibi, bir sürü endişe yaratıyor insanda.
Zaten kadına ve çocuklara yönelik meselelerde endişeliyiz, hırslıyız, öfkeliyiz...
İstiyoruz ki bu tasarı çare olsun, bu suçların azalmasına yardımcı olsun, her Allah’ın günü cinsel saldırı ve tecavüz haberleri okumayalım.
Bu ülkedeki “erkek adalet anlayışı” kırılsın.
İki çocuk annesi bir kadın milletvekiliyle, CHP’li Aylin Nazlıaka’yla konuştum.
Yarın da devam edecek...

Türkiye’de gerçek adalet değil erkek adaleti var

Eski yasadan şikâyetçiydik. Şimdi bir tasarısı söz konusu. Bir kadın olarak ne düşünüyorsunuz? Sorunlar ortadan kalkacak mı?
- Tersine yeni sorunlar ortaya çıkacak diye düşünüyorum.

İktidar partisine muhalefet etmek için mi böyle söylüyorsunuz!
- Ne alakası var! Bu ülkede yaşayan iki çocuk annesi bir kadınım ben. Aynı zamanda milletin meclisinde, insanlara hakikati söylemekle yükümlü bir milletvekiliyim. Tabii ki düşüncelerimi ve öngördüğüm tehlikeleri söyleyeceğim...

Peki o zaman, en baştan başlayalım: Bu yasanın şimdi çıkmasının özel bir sebebi var mı?
- Bence var. Son dönemlerde gazetelerde şiddete uğramış kadın haberlerinin yanında, çocuk haberleri de yer almaya başladı. Öldürülen çocuklar tacize, tecavüze uğrayan çocuklar, kayıp çocuklar, yurtta, cezaevinde cinsel saldırıya uğrayan çocuklar... Her biri, hepimizin vicdanını kanattı. İsyana yol açtı. Son olarak da Adana’da, evinin önünde oynarken vahşice katledilen Gizem Akdeniz’in ölümü tüy dikti. Ve iktidar kendisini harekete geçmek zorunda hissetti. Ama iktidarın esas amacı başka...

Neymiş o amaç?
- Cinsel istismarı kılıf olarak kullanarak, kendilerine göre yeni bir yargı ve ceza hukuku oluşturmak. Görün bakın, uygulaması tam tersi biçimde olacak...

Nasıl yani?
- Mağdurlar tacize maruz kaldıklarını ispatlamak ve fiziksel kanıt göstermek için yalnızca genital muayenelere mecbur edilecek ve bu kanıtların bulunamadığı hallerden failler faydalanacak, Türkçesi cezasız kurtulacaklar. Küçük yaşta kız çocukları evlendirilmeye devam edecek.

Mağdur çocuk ve kadın sayısı azalır mı?
- Bence hayır. Çünkü tasarının genel mantığı, çocukların korunmasına değil, failin cezalandırılmasına dayanıyor. Önleyici tedbir yok. Ayrıca yasa uygulayıcılar, ağır cezaları uygulamaktan kaçınıyor. Hâkim, sırf mahkemede efendi durdu diye iyi halden indirime gidebiliyor. Ya da N.Ç. davasında olduğu gibi, 13 yaşındaki bir kız çocuğunun 26 erişkin erkekle “kendi rızasıyla” beraber olabileceğine hükmedip indirimine gidebiliyor.

Sizce neden?
- Türkiye’de gerçek adalet değil, erkek adaleti var! Ülkemizde erkek hâkim ve savcıların sayısı kadınların üç katı. 200 Cumhuriyet başsavcısından sadece biri kadın. Bu nedenle “iyi hal” ve “rızaya dayalı” kavramı “erkek bakış açısı”yla değerlendiriliyor.

Ensest demeye dilleri varmıyor!

Aile içi cinsel istismarla ilgili yeni bir düzenleme var mı?
- Tasarıda “ensest” ifadesi yine kullanılmıyor. “Evlenme yasağı olan kişiler” gibi örtülü bir ifade kullanılıyor. Nedense “ensest” diyemiyorlar? Dilleri varmıyor. Ayrıca ensest ve çocuk üzerindeki nüfuzun kullanılması halleri, suçun nitelikli halidir ve 18 yaşına kadar bütün çocukları kapsaması gerekir. Ama yeni yasada, 15 yaşın üzerindeki çocuklar, “kendi rızaları” olduğu takdirde, bu vahim olayı yaşayabilirmiş gibi bir yaklaşım var. Örneğin bir baba 15 yaşındaki kızıyla cinsel ilişki kurarsa, 12-23 yıl ceza alacak. Ama kızı 16 yaşında olursa, bu ceza 6-15 yıla inecek. Buna da bütün kalbimle isyan ediyorum!

Flört ve fuhuş onlara göre aynı

Bir de çok tartışılan flört meselesi var...
- Flört Türkiye’de epeydir suç. Ama artık resmen ağır bir suç. “Flört” ile “fuhuş”u aynı gören zihniyetler tarafından yönetiliyoruz. Bu yasayla, akranlar arası ilişkilere yönelik cezalar iyice artıyor. Oysa ki bu konu, Avrupa Konseyi Sözleşmesi gereğince istisna tutulmalıydı. Yakın yaşlardaki çocukların birbirleriyle flört etmeleri, merak ya da gelişimlerinin doğal bir parçası olarak gerçekleştirdikleri cinsel eylemler olabilir. Alacakları cezalar çok ağır. O çocukların hayatlarını karartacak kadar. Çünkü bu yeni yasayla, akranlarıyla flört edenlere verilecek cezayla, çocuklara istismarı alışkanlık haline getirmiş pedofillerin cezası eşitleniyor.

Avrupa’da bu nasıl?
- Dünyanın hiçbir ülkesinde 15-18 yaş akranlar arası cinsel davranışlara böyle cezalar yok.